Afrin’in terör örgütünden özgürleştirilmesi tarihin dönüm noktalarından birisi olmuştur. Eğer “Suriye ve Irak’ta olanlara sırtınızı çevirin”, hele hele “Afrin’in merkezine girmeyin” diyenleri dinlemiş olsaydık, bu dönüm noktasını yaşamamış olacaktık. Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridorunun “tescillenmeye” hazır beklediği durumda, daha sonraki adımın ne olacağını tahmin edemeyenler de bence bu ülkede artık siyasetçiyim diye gezmemeli.

Bu emperyal ve kötücül amaç en çok da Kürtlere zarar verecekti. Kürtlerin yaşamlarını, geleceklerini araçsallaştıran bu yaklaşım, geçmişte ve halen emperyallerin tüm dünyada tezgahladığı bir oyundur ve bu oyundan sadece emperyaller “kazançlı” çıkar.

Kürt vatandaşlarımız bu konuda oldukça yurtsever ve sağduyulu davranmış, büyük güçlerin elinde oyuncak olan örgütün propagandalarına kanmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bir ülke lideri olarak “Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan” manifestosunu dillendirirken bunu hep açmış, “Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ı, Roman’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı (…) ile” diyerek, kimsenin dışlanmadığı kapsayıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Bu laf olsun diye söylenen bir söz değildir. İçi doludur ve Yeni Türkiye’nin kodlarını içermektedir.

Bir ülkeyi bölüp parçalamak için evin içindeki muhabbet hedef alınır. Kardeşlerin düşmanlaşmasına ve birbirine düşmesine yol açacak tüm hainlikler sergilenir. Çünkü dış saldırı ne kadar güçlü olursa olsun, her ev içinden yıkılır. İçinde birlik olan ev, fırtınalar ne kadar şiddetli olursa olsun dayanır ve fırtına geçtiğinde daha sağlam bir ev haline gelir.

Türkiye, tüm geçmişiyle, birlikte yaşama kültürüne çok daha alışık bir medeniyetten gelmektedir. Mesela neden bizler gık demeden üç milyondan fazla Suriyeli ve Iraklı talihsizi içimize alabildik de, koskoca Avrupa bu kadar utanç verici hallere düştü? Bu sorunun cevabı bizim medeniyet farkımızda yatar. Türkiye tarihi boyunca ensar ahlakı üzerinde milletleşmiştir.

Şimdi bizden tüm bu kodlarımızı unutmamızı ve birbirimize düşmemizi beklediler. Türk-Kürt, Sünni-Alevi, muhafazakar-seküler diye ayrışmamız için ellerinden geleni senelerdir yaptılar. Hakikati söylemek gerekirse oldukça da başarılı bir performans ortaya koydular. Bizim gibi güçlü kodlara sahip olmayan başka devletlerin bugün ne halde oldukları maalesef ortada. Ama biz bu oyuna gelmedik. Biraz kendimizi övmekte bir sakınca görmüyorum.

Bu nedenle, Cumhur İttifakı siyasi hesapların çok üzerinde bir bilince işaret etmektedir. Kimseyi ötekileştirme niyetinde değilim. Ama sadece “Afrin’e girmeyin”, “ÖSO, El Kaide’dir”, “Türkiye DEAŞ’a yardım ediyor” söylemleri bile bu soruyu sormama yeterli kanıttır.

Hasılı, terörle mücadelede şehit olanları rahmetle anarken, tüm başarıların kaynağı olan aziz milletimizi de saygıyla selamlıyorum.