Devlet'in devletle dansı

  • 4.02.2015 00:00

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, yılların politikacısı diye bilinen Baykal'ı ve partisi CHP'yi ters köşe yapıp, Meclis başkanlığını, Anayasa'yı ihlal pahasına kopmamakta direndiği partisi AKP'nin ele geçirmesini sağladığına tanık olduk. Cumhurbaşkanı AKP'li, Meclis Başkanı AKP'li ve geçici hükümetin Başbakanı yine AKP'li. Dolayısıyla, Meclis başkanlığı seçimleri, koalisyon hükümeti şansının bir hayli azaldığı ve Türkiye'nin erken seçime gideceğine dair önemli ipuçlarını verdi.

7 Haziran seçimlerinde AKP'nin, 13 yıllık tek parti iktidarını kaybetmesiyle birlikte Erdoğan'ın, köşesine çekilmeyip çok ince hesaplar yapmaya başlayacağını diğer partilerin görmesi ve oyuna gelmemeleri gerekiyordu. Ama MHP ve CHP, bilerek ya da bilmeyerek bu oyuna geldiler. Ne de olsa her iki partinin de tabanda asıl beslendikleri kaynak vesayetçiler olageldi, ülkenin asıl sahibi vatandaşın gücü hep arka plana atıldı. Böyle olunca da ülkenin gidişatı iyi okunamıyor. AKP ise vatandaşın dini duygularını sonuna kadar istismar edip, gerekli gördüğünde devletle kurduğu geçici ittifaklar yoluyla oy kapma yarışını sürdüregeldi.

CHP, salt vesayet zihniyetinden beslenmek yerine son seçimlerde, kısmen de olsa halka dokunabilmeyi başardı. MHP'nin ise devletle dansı, hızlandırılmış ritimlerle devam ediyor. MHP, 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı günün geç saatlerinde, lideri Devlet Bahçeli aracılığıyla, yok ilan ettiği HDP'li bir koalisyonda, artı hiçbir koalisyon oluşumunda yer almayacağını, yavru muhalefetten anamuhalefet konumuna gelerek mutlu, mesut olacağını ilan etti. MHP'nin salvoları bitmedi, devamı geldi. Meclis başkanlığı seçimlerinin son turunda MHP, Baykal'ı desteklemeyip geçersiz oy vererek AKP'nin adayı İsmet Yılmaz'a gümüş tepside Meclis başkanlığını sundu.

Böylece, yüzde 60'lık MHP, CHP, HDP yeniden onarım cephesindeki çatlak derinleşti. Bahçeli'nin, seçim gecesi açıklamasından Meclis başkanlığı seçimlerine uzanan süreçteki uzlaşmaz tutumunun pek çok MHP'li seçmeni de rahatsız ettiğini söylemek mümkün. Ama partide Şahinlerin sesinin daha gür çıktığını ve parti politikalarının şekillenmesinde ağırlık koyduklarından dolayı uzlaşmaz bir MHP tablosunun ister istemez ortaya çıktığını daha önce yazmıştım.

Dedik ya CHP, kısmen de olsa artık vesayetçilerden beslenmiyor biraz olsun halka yaklaştı. Ne var ki MHP'de bu yönde bir eğilimi görmek bir yana tam tersine devletle dansın ve flörtün arttığını görüyoruz. Bu dansın en bariz örneğini, Kürtlere dönük neredeyse nefreti içinde barındıran söylemler ve politikalarda görmek mümkün.

Son zamanlarda kimi MHP'liler, bilinen Kürt karşıtlığı politikalarını, televizyon kanallarında ve açıklamalarında, kimi zaman karşı tarafı rencide edecek boyutlarda sıkça dile getirmeye başladılar. Kürt sorununu iyileştirmek değil aksine derinleştirecek bu söylem; 30 yıl Türkiye'yi kana bulayan ve adına düşük yoğunluklu denilen savaşın, tek sorumlusunun sanki PKK ve Kürtler olduğuna dair. MHP'lilerin, bu savaşın tek başına verilmediği ve devletin, acemi erleri düzensiz birliklerle çatıştırma gibi ağır hatalarını dile getirmiyor olmaları, yangına körükle gitmek gibi bir şey.

Terörle mücadelenin ancak profesyonel birliklerle yapılmakla birlikte savaşın kazananının olmayacağını, barış dilinin esas alınması gerektiğini dile getirmeyen bir anlayış, ülkenin şimdi acil gereksinimi olan yeniden inşasına katkıda bulunamaz.

MHP, bugün siyasetin önünü tıkayan devletle dans kıvamındaki politikalarının bedelini sandıkta ödeyebilir. Ödeyecekleri böyle bir bedel ise kendilerini bağlar. Ama aslolan, partilerin, ülke çıkarlarını parti çıkarlarının üzerinde tutmalarıdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums