Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret iddiasıyla Yol TV'nin yayınını sonlandırma kararı verdi. Yol TV yetkilileri ise kanala tebliğ edilen bir karar olmadığını söyledi. 

Cumhuriyet’in haberine göre, konuyla ilgili açıklama yapan RTÜK yetkilileri kararın dün yapılan toplantıda alındığını söyledi.

“Erdoğan’a hakaret içeren, toplumda ayrımcılığı körükleyen ve terör örgütlerini öven yayınların" yapıldığı iddiasıyla alınan kararla, 6112 sayılı Kanun’un 29. maddesinin 3. fıkrasına göre, Yol TV’nin yayınlarının sona erdirildi.

Evrensel’e bilgi veren Yol Tv yetkilileri, yayın durdurmaya ilişkin kanala tebliğ edilen bir karar olmadığını ifade ederek, "Yol TV susmayacak. Gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağız" dedi. 

Yol TV yayını devam ediyor.

HDP: Alevi toplumunun sesi susturulamaz

HDP Eş Genel Başkan YardımcısıSaruhan Oluç, “bütün Alevileri kucaklayacak bir Alevi televizyonu“ iddiası ile yola çıkan Almanya merkezli Yol TV'nin yayınına son verilmesine tepki gösterdi.

Oluç, “Yol TV için RTÜK’ten çıkan kapatma kararı, TV10 kanalından sonra Alevi toplumunun sesini duyuran bir televizyonun daha yasaklanması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Saruhan Oluç’un açıklaması şöyle:

"Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu tarafından “bütün Alevileri kucaklayacak bir Alevi televizyonu“ iddiası ile yola çıkan Almanya merkezli Yol TV,  Alevi toplumunun sesi susturulamaz 

"Yol TV için RTÜK’ten çıkan kapatma kararı, TV10 kanalından sonra Alevi toplumunun sesini duyuran bir televizyonun daha yasaklanması anlamına geliyor. 

"AKP Hükümeti, demokrat ve muhalif olan tüm televizyon, radyo, gazete, dergi, internet sitesi, haber ajansı ve sosyal medya kuruluşlarına yönelik ağır saldırısını sürdürüyor. 15 Temmuz’dan bugüne kadar kapatılan yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medya kurum ve kuruluş sayısı 170’i geçti.

"AKP Hükümeti, bu tutumuyla evrensel insan hakları kategorisinde yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü, iletişim ve haberleşme hakkı gibi konularda yasakçı ve engelleyici anlayışını sürdürüyor. Türkiye toplumundaki Kürtçe gibi farklı anadil, Alevilik gibi farklı kültür ve inanç konularında yayın yapan kuruluşlarını da içeren bu yasaklamalar asla kabul edilemez. 

"Şu çok açık ki, bu yasakların her biri Türkiye’yi uluslararası alanda da her geçen gün biraz daha temel hak ve özgürlükleri çiğneyen ülkeler kara listesinin ilk sıralarına yerleştirecektir.

"Tüm demokrasi güçlerine; evrensel ve demokratik hukuk ilkelerine bağlı olan her kuruma, kuruluşa ve yurttaşa; temel insan hak ve özgürlüklerini esas alan her vicdan sahibi insana bir kez daha çağrı yapıyoruz:

"Bu yapılanların anlamı, Türkiye’yi adım adım tek sesli ve tek renkli bir toplum ve ülke olmaya zorlamaktır. ‘Tek adam yönetimi’ ve ‘tekçi toplum, devlet’ anlayışının, ‘mutlak iktidar’ hevesinin demokrasi ile zerre kadar ilgisi yoktur. Bu gidiş kabullenilemez. Bu gidiş ancak demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi ve yan yana duruşları ile durdurulabilir."