Kılıçdaroğlu: Çetin Altan’ın devrettiği hapishane ranzalarında şimdi oğulları yatıyor!

Usta gazeteci Çetin Altan ölümünün birinci yılında anıldı…

Kılıçdaroğlu: Çetin Altan’ın devrettiği hapishane ranzalarında şimdi oğulları yatıyor!
21.10.2016 - 07:56
1330

 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gazeteciliğin duayen ismi Çetin Altan’ın birinci ölüm yıl dönümü nedeniyle gönderdiği mesajda 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminin bir gün öncesinde halka ‘subliminal mesaj’ verdikleri iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından “silahlı terör örgütü” üyeliği ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs’’ iddiasıyla tutuklanan Mehmet Altan ve gözaltına alınıp serbest bırakıldığı 23 Eylül gününün gecesinde çıkarılan yakalama kararının ardından "darbeye teşebbüs ettiği" iddiasıyla tutuklanan Ahmet Altan’a gönderme yaptı. 

Kılıçdaroğlu, “Altan’ın fedakarlığını bugün evlatları sürdürüyor. Babalarından devraldıkları hapishane voltasını, hapishane ranzasını, hapishane havalandırmasını fiziken tutsak fikren hür bedenleriyle Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler dolduruyor” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, “Çetin Altan’ın torunu Sanem Altan’ın kızı; Ahmet Altan’ın torunu Leyla’ya sözümüz olsun. Ülkemize Leyla ve diğer tüm Leylalar için demokrasi getireceğiz” dedi.

88 yaşında hayatını kaybeden Türkiye basını ve edebiyatının duayen ismi Çetin Altan, ölümünün birinci yılında Kadıköy Belediyesi tarafından Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle anıldı. Anmaya Mehmet Altan'ın eşi Ümit Altan ve gazeteciler Hasan Cemal, Aydın Engin ve Yasemin Çongar, Deniz Türkali, Lale Mansur ile Çetin Altan’ın torunları Sanem ve Kerem Altan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. 

 

Sanem Altan: Sizin Çetin Altan’ınız benim dedem ve ben dedemi çok özledim…

 

Nebil Özgentürk’ün bir dönemin klasikleşmiş Bir Yudum İnsan programı kapsamında çektiği Çetin Altan belgeseli yayınlanmasıyla başlayan törende ilk olarak Sanem Altan dedesini çok özlediğini ifade ederek konuşmaya başladı. Aslında hayalinin Sanem Altan olarak sahnede Çetin Altan’ı anlatmak olduğunu belirterek, "Ama bunu babam ve amcamın yokluğunda hayal etmemiştim. Benim hayalim onların beni seyretmesi ve beğenmesiydi" dedi. 

Dedesinden çok şey öğrendiğini ifade eden Altan, ‘bunlardan en önemlisinin korkmadan bazılarının korktuğundan bile korkmadan insanın istediği şeyi yapabilmesi olduğunun’ altını çizdi ve şöyle devam etti:

"Çok küçük yaşta daha ilkokula bile gitmeden hepinizin bildiği dedelere benzemediğini fark ettim.  Bizi hiçbir zaman kucağına almadı, masallar anlatmadı, beraber parka gitmedik. Hiçbir dedeye benzemiyordu. Ben doğduğumda hapishanede olan dedem sadece 45 yaşındaydı. Ben 5 yaşındayken de 50 yaşındaydı ve Türkiye’nin en zorlu yıllarından geçiyordu Türkiye ve dünyanın değişimini bu kadar hızlı bir şekilde kavrayan ve bunu Marksist bir kalemle yazan biriydi. Hiçbir gerçeği kolaylıkla kabul etmeyen bir ülkeye, gerçekleri anlatmak için direniyordu. Onun tutumundan sayısız şeyler öğrendi insanlar.  Böyle bir adamın sadece torunu olduğu için dede olduğunu beklemek tabiki gerçekçi olmazdı. İlkokulu bitirmeye doğru onun bir dedeye benzemediği gibi tanıdığımız hiç kimseye benzemediğini gördüm. Ondan etkilenmemek elde değildi.  Ve yavaş yavaş bir Çetin Altan gerçeği keşfetmeye başlamıştım.  Bir avuç gökyüzünü okuduğumda 13 yaşımdaydı. Hayatımda ilk dans ettiğim insandı Çetin Altan... Dedemin bir lafı vardır ya ‘ya yazı ya hayat’ diye bazen yazar olmak için  ikisinden birinden vazgeçersin. Ben babaların yazar olduğu, babamın babasını anlattığı bir evde büyüdüm. Onlara layık olmak büyük bir korku getiriyor. Ben bir insanın dedesinin olmasını tam manasıyla öğrenemedim ama hiçbir insanın da öğrenemeyeceği şeyi bir insanın dedesinin Çetin Altan olmasını öğrendim. Bu bir armağan ve armağan ne kadar büyük olursa acı da o kadar büyük oluyor. Sizin Çetin Altan’ınız benim dedem ve ben dedemi çok özledim…"

Hasan Cemal: Çetin Altan bana devlete itiraz etmeyi öğretti!

Sanem Altan’ın ardından kürsüye çıkan gazeteci Hasan Cemal, Çetin Altan’dan "Hayır" demeyi, devlete itiraz etmeyi, bir takım tabuların nasıl kırılacağını öğrendiğini söyledi. Hasan Cemal konuşmasında 12 Mart döneminde Çetin Altan hapisteyken Orhan Kemal roman ödülü kazanmasının üzerine jüriye yazdığı teşekkür mektubuna da yer verdi. Cemal'in konuşmasından bir kısım şöyle:

“İsterdim ki türk yazarlarının bir tefrika halinde, kuşaktan kuşağa uzayıp giden kahırlı öyküsüne çoktan bir ‘son’ sözcüğü yazılmış olsun. Ama bu son sözcüğünü yazmak için bütün ömürlerini gerçek bir özgürlüğün savaşına adamış olan kalemler şimdiye dek ‘devamı var’ı silemeden ayrıldılar bu dünyadan. Orhan Kemal’in ölümsüz adıyla bir cezaevi koğuşunda ‘devamı var’ diye sürüp giden bir tefrikanın, bir mütevazı parçası olarak mükafatlandırılmak en büyük mutluluk bana.” 

Mektubun ardından Cemal, Çetin Altan’ın filmin sonunu göremediğini ve bu kahırlı tefrikanın hâlâ devam ettiğini ifade ederek, “Fakat anlaşılan o ki bu tefrikanın ‘devamı var’ tefrikasını biz de sona erdiremeyeceğiz. ama Çetin abi bunu söylerken bir bakıma kendisine haksızlık etti. çünkü biz onlardan onların kuşağından bir şeyler öğrendik ve biz elimizden geldiğince özgürlük bayrağını yüksek tutmaya çalışıyoruz. Farkındayım beklediğimiz yarınlar bir türlü gelmiyor ama bu bayrak yine elden ele geçecek, Çetin abinin klasik deyimiyle enseyi karartmamamız lazım” diye konuştu. 

 

Kılıçdaroğlu: Sözümüz olsun; ülkemize Leyla ve diğer tüm Leylalar için demokrasi getireceğiz…

 

Anma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da bir mesaj gönderdi. Yoğun programı nedeniyle anmaya katılamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Çetin Altan’ın torunu Sanem Altan’ın kızı; Ahmet Altan’ın torunu Leyla’ya sözümüz olsun. Ülkemize Leyla ve diğer tüm Leylalar için demokrasi getireceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyle:

“Yoğun programım nedeniyle aranızda olamadığım için üzgünüm. Ancak benin, sizin aranızda bulunamıyor oluşum önemli değil. Ölümünün birinci yıl dönümünde babalarını özgürce, dostlarıyla birlikte anamayacak olan sevgili Ahmet ve Mehmet Altan’ın yokluğu çok daha önemli. Çetin Altan, bir entelektüel, özgün bir edebiyatçı, bir basın emekçisi ve başarılı bir parlamenter olarak daha güzel bir Türkiye için çaba gösterdi. Ülkesine dair bazı değerlendirmelerini sevmedik, bazı yazılarını eleştirdik, kendisine kızdığımız zamanlar da oldu. Ancak ne olursa olsun Türkiye’ye yönelik sevgisinden şüphe etmedik. Çabaları daha özgür ve demokratik bir Türkiye içindi. Bu uğurda cezaevine girdi. Kendisi cezaevindeyken demir kapının ardında sadece evlatları, sevenleri değil, özgürlüğe ve demokrasiye tutkun kocaman bir Türkiye ailesi bekliyordu. Altan’ın fedakarlığını bugün evlatları sürdürüyor. Babalarından devraldıkları hapishane voltasını, hapishane ranzasını, hapishane havalandırmasını fiziken tutsak fikren hür bedenleriyle Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler dolduruyor. Ve şimdi onları demir kapının ardında sadece evlatları değil, evlatlarıyla birlikte özgürlüğe ve demokrasiye tutkun kocaman bir Türkiye ailesi bekliyor. Çetin Altan, ‘Ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan’ demişti son yazılarından birinde. Çetin Altan’ın torunu Sanem Altan’ın kızı; Ahmet Altan’ın torunu Leyla’ya sözümüz olsun. Ülkemize Leyla ve diğer tüm Leylalar için demokrasi getireceğiz. Bu duygularla ölümünün birinci yıl dönümünde Sevgili Çetin Altan’ı özlemle anıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum…”

Aydın Engin’in Çetin Altan anısı

 

Program sonunda Aydın Engin ve Nebil Özgentürk bir sohbet gerçekleştirdi. Aydın Engin usta edebiyatçı ve gazeteci Çetin Altan’ı gazeteciliğin en iyi öğreticilerinden biri olarak tanımlayarak şöyle devam etti:

“Mesleğimizin hüner gerektiren ipuçlarını öğrenmenin dışında sosyoloji kelimesiyle tanışmamızı da sağladı. Öyle bir çöldü ki sosyalizmin ne olduğu üzerine en ufak bir yazılı kaynak yoktu. Yok edilmiş gün ışığı görmemişti. Orada Çetin Altan bir gazete yazısının sınırlarını aşan bir uslup meslek ustalığıyla sağlam bilgilier aktararak beni ve benden sonraki kuşağı da sol konusunda eğitmiştir, bilgilendirmiştir. Benim ustam oluşu yazılarını okuyarak oldu.” 

Çetin Altan ile hapishanede tanıştığını, Altan’la çok uzun yıllar aynı cezaevinde kaldığını ve kendisine ‘albay’ lakabını taktığını söyleyen Engin, Altan ile olan cezaevi anılarını katılımcılarla paylaştı. 

Doğan Koloğlu, Osman Arolat, Çetin Altan ve kendisinin uzun yıllar Sağmalcılar Cezaevi'nde birlikte kaldıklarını ifade eden Engin, bir gece yarısı Şiyar Yalçın ile Çetin Atlan’ın koğuşun zulasından baklava çalarken yakaladığını ve Altan’ın kendisine nasıl çocukça yalanlar söylediğini anlattı. Çetin Altan’ın Engin’e yakalanması sonrası “valla billa bakıyorduk birisi çalmış mı diye kontrol ediyorduk” diye çıkışlarını anlatması katılımcılar arasında gülüşmelere neden oldu. 

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums