- 17.07.2019 00:00
İçeriden sık sık ketıl ile twit atan Demirtaş bu kez alet kullanmadan bir açıklama yaptı.
Herhalde konu önemli, twit belgelere yetmez, anlaşılır bir dil olmalı, tane tane anlatılmalı diye düşündü.
Üslubu, açıklamanın formatı, yaşadığı koşullara uyumlu, mektup tarzındaki açıklamasında Demirtaş okuyanlarla adeta muhabbet etti.
Eyvallah Kürdler ve tüm kültür zenginliği dostları tamam da devlet demokratlarından muhabbete kaç kişi katıldı?
Mesela "merkez"cilik taslayan medya açıklamanın kapağını açtı mı?
Acaba seçim arifesinde Dyirbakır'da Kürdistan diyen sayın Binali Yıldırım'a verdiği cevapta, Demirtaş'ın "Ben Kürdistan dediğim için yargılanıyorum, Binali neden yanımda yok?" hicvinin yazılı halinden öte geçemeyen Kılıçdaroğlu veya devlete gözü kara bağlı kanun esnafı açıklamayı okudu mu?
"Bu devlet okumaz." da merak işte, acaba okudu mu?
Açıklamanın başında Demirtaş, Mercek adlı "giz"li bir tanığın ifadesine göre, yukarıdan mecliste Kürtçe konuşma yapma talimatı alıyor.
Acaba bir zamanların ajan filmlerindeki gibi, telsizle konuşup konuşup tamam ile biten bir tarzla mı oluyor, insana merak bile uyandırmıyor.
Çünkü fosss.
Devlet balonu kendi elinde patlıyor.
Kürtçe konuşma Ahmet Türk tarafından yapıldığı halde bu kadar tutarsız bir iddiaya övünülen bu kadar uzun yılların devlet tecrübesi nasıl katlanıyor?
Esasında konuşmayı kimin yaptığı da önemsiz, çünkü bu, terörist olmanın bir kanıtı, mahkemeye yukardan(KCK) alınan bir emir olarak sunuluyor.
"Giz"li tanık, Demirtaş'ı tutuklatmaya "delil" oluyor, ama o "giz"li tanık sonradan koca bir yalan ve sır oluyor.
Mahkeme 2 yıl sonra öyle bir "Giz"li tanığın olmadığına karar veriyor.
Ama Demirtaş içerde yatmaya devam ediyor.
Sonrası daha da vahim.
"Giz"li tanıkla sinsi sinsi tutuklatan savcı açık açık cemaatten tutuklanıyor.
Azıcık muhakemesi olana "terelel lel lerelel lel lerelel lel lel lelli" söyletiyor.
Aklınıza mukayyet olun, Demirtaş hala içeride yatıyor.
Bu durumda, açıklamayı, aslan devlet demokratlarının okumadığı gibi mahkeme de okumamış oluyor.
E belli, "Bu devlet okumaz."
Dünya Demirtaş'ı okudu, bu kadar itinayla devlet muhafızlığı yapanlar bu kadar basit hatayı ne okudu ne de devlete "okuttu"!
Ama AİHM yine okudu, onu da aldığı kararla duyurdu.
AİHM, 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire’de, Selahattin Demirtaş’ın 5 Temmuz 2005 tarihinde Diyarbakır İnsan Hakları Derneği yöneticisiyken ROJ TV’de yaptığı bir konuşmada Abdullah Öcalan ile ilgili görüşlerini açıklamasının ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan mahkum edilmesiyle ilgili olarak "demokratik bir toplumda tartışmasız şekilde kamusal bir endişe yaratan bir konu hakkındaki fikir ve görüşlerini aktardığı"nı belirtti.
Mahkeme böyle bir açıklamanın ‘şiddete, silahlı direnişe veya isyana teşvik’ olarak görülemeyeceği, ‘nefret söylemi de teşkil etmeyeceği’ni vurguladı.
Ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, Ankara'nın, Demirtaş'a 2 bin 500 euro manevi tazminat, bin euro da mahkeme masrafı ödemesine hükmetti.
Ama Demirtaş hala içerde yatıyor.
Yorum Yap