bilgi birikim ortaya çıkan bir eserde etkili midir?

kuşkusuz.

ama eseri ve yazarı ayrı değerlendirmek lazım.

ve her eser kendi edebi kurallarınca değerlendirilir.

mesela bir köşeci makalesinde, otelin lobisinde viski içerken sigara için dışarı çıkmak memleket meselelerindeki fikri konsantrasyonumu böldü dese, vay be ne derin biri mi denir, bize ne senin viski, sigaran ve konsantrasyonundan mı denir?

kişisel alışkanlıkların kamuya yayamazsın, etik değil mi denir?

hatta kişisel görüşlerinden kime ne, anılarını kendine sakla mı denir?

hiçbir aidiyete teslim olmadan bilimsel olarak konuyu analiz etmesi beklenir.

ve tabi bir kompozisyon nasıl yazılırı bilmesi de.

bu kriterlere uygun köşe yazarı var mı?

çok az.

neden diye sorsan, o eskidendi, edebi kriter de neymiş, iş bitirmek, çok satan asıldır diyen, mevcut ilkesizliğin teorisini yapan köşe yazarı çoğunluk çıkar.

her alan böyle.

"kel başa şimşir tarak."