HDP, İmralı ve Kandil’den bağımsız bir siyaset izleyebilir mi?

  • 2.02.2015 00:00

 7 Haziran seçimlerinin tartışmasız en başarılı partisi HDP. Başarısının gerisinde partinin‘Türkiyelileşme’ vizyonu yatıyor.

Ancak her durumda HDP’nin ‘Kürt siyasal hareketi’nin partisi olduğu gerçeğini unutmamak gerek. HDP bütün sol söylemi, Türkiyelileşme arzusu ve farklı kimlikleri temsil iddiasına rağmen esas olarak Kürt siyasal taleplerinin sözcüsü. Bunun tersini beklemek HDP’nin varlık nedeniyle ters düşmesini istemek olur.

İddia ile arayış arasındaki çelişki

Buna karşılık, yüzde 13 oy alan, özgürlükçü sol bir söylemle bütün Türkiye’ye hitap etmeye başlayan bir partinin PKK-KCK ve Abdullah Öcalan’la ilişkisini ‘eski düzen’de yürütmesini beklemek de gerçekçi değil.

HDP’nin 7 Haziran’daki başarısını sürdürmesi, ‘Kürtleri temsil’ iddiası ile ‘Türkiye partisi’ olma arayışını bir ‘çelişki’ olmaktan çıkarmasına bağlı.

‘Lider’ faktörü

Bugün HDP, Meclis’e taşıdığı 80 milletvekiliyle Türkiye siyaseti üzerinde önemli bir ağırlığa sahip. ‘Eş Genel Başkan’ Demirtaş’ın ‘liderliği’seçimlerle perçinlendi.

Şimdiye kadar siyasal partilerinde genel başkanları oldukça ‘nominal’kalan Kürt siyasal hareketinin bugün herkesin ‘başarılı’ bulduğu bir‘lider’i var. Demirtaş, PKK liderliğiyle yarışan bir lider olmayacak muhtemelen, ama siyaseten güçlü, dolayısıyla Kandil ve İmralı’ya karşı daha bağımsız bir liderlik sergilenmesi yönünde ciddi baskılar altında kalabilir.

Yol ayrımı

Kürt siyasal hareketi bir yol ayrımında: HDP’nin Kürt temsilini aşıp bütün Türkiye’yi temsil etme ve yönetme iddiasına, dolayısıyla Kandil ve İmralı’dan bağımsızlaşmasına izin mi verilecek, yoksa bu sürece dur mu denecek? HDP, Kürt temsiline odaklı, devlet ile PKK’nın diyalogunu kolaylaştırıcı bir parti olarak mı kalacak, yoksa bütün Türkiye’de siyaset yapan ve iktidara talip bir muhalefet mi olacak?

Türkiyelileşme iddiası ile Kürtlerin siyasal temsilcileri olmak arasındaki gerilimi HDP’nin aşması gerekecek. Seçim sonuçlarının HDP’yi Öcalan ve PKK karşısında güçlendirdiğini, partiye önemli bir ‘aktörlük’ statüsü verdiğini söylemek mümkün.

Taban desteği

Metropoll’ün Haziran araştırmasına göre toplumun yüzde 62’si Demirtaş’ın Öcalan ve Kandil’den bağımsız siyaset yapmasını istiyor. Daha ilginci HDP seçmeninin yüzde 59’unun da Demirtaş’ın Öcalan’dan ve Kandil’den bağımsız bir siyaset izlemesini istiyor olması.

Dolayısıyla, parti tabanında Öcalan ve Kandil referanslı siyasetin aşılmasını isteyen kaydadeğer bir topluluğun var olduğu anlaşılıyor.

ihsan dagi grafik 1

Tartışma kaçınılmaz

HDP’nin zamana ihtiyacı var. Ve barışa… Silahların devreye girmediği normal bir siyaset düzleminde HDP bir yandan Kürt siyasal taleplerini‘normalleştirme’, öte yandan da ‘radikal sol’ bir alternatif siyasal güç olma imkanına sahip. Demirtaş’ın liderliğindeki HDP’nin Türkiye’de her kesimden insana ulaşma yeteneği partinin daha da büyüme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.

Ama HDP’nin yukarda belirttiğimiz gibi aşması gereken sorunları var. Önümüzdeki dönemde HDP’deki en hararetli tartışmalar Kandil ve İmralı’yla ilişkilerde yaşanacak gibi. Rojava’da olup bitenler ötelese de bu tartışma kaçınılmaz.

Ya ilerleyecek ya çekilecek

Soru şu: HDP ve Demirtaş, ‘Türkiyelileşme’ vizyonuna zarar vermeden ve Kürtleri temsil iddiasından kopmadan Kürt siyasal hareketinin bu iki güçlü ekseniyle ilişkilerini yönetebilecek mi?

Seçim sonuçları Kürt siyasal hareketine ‘silahsız mücadele’ için çok büyük bir yol açtı. HDP, ya açılan bu yolda ilerleyecek ya da yeniden Kürt siyasal hareketinin sınırlarına çekilecek.

Çözüm sürecinin muhatabı

HDP’yi bekleyen sorunlardan birisi de çözüm sürecinde oynayacağı rol. Çözüm süreci bir şekilde devam edecekse bunda HDP’nin parti olarak oynayacağı rol yukarda tartıştığımız sorunla da alakalı.

Çözüm sürecinde kimin ‘muhatap’ alınacağı hep tartışma konusu oldu. Şimdiye kadar işleyen model Öcalan’ın temel muhatap olduğu, PKK ve HDP’nin de içinde yer aldığı bir model. HDP’nin seçimlerde aldığı sonuçtan, temsil gücünden ve yeni liderliğinden aldığı güçle bu aşamadan sonra sürece daha aktif katılımı kaçınılmaz.

Yine Metropoll’ün Haziran araştırmasına göre ‘Yeni dönemde barış sürecinin muhatabı kim olacaktır?’ sorusuna toplumun toplumun yüzde 56’sı ‘HDP ve Demirtaş’ karşılığını veriyor. Yeni dönemde sürecin muhatabı olarak Öcalan-İmralı’yı görenler yüzde 12, PKK-Kandil’i görenler ise yüzde 5. İlginç olan HDP’lilerin yüzde 70’inin de çözüm sürecinde muhatabın HDP ve Demirtaş olacağını söylüyor olması.

Kararlar, engeller

Toplumun önemli bir kesimi çözüm sürecinin ana muhatabı olarak Kürt siyasal hareketinin parlamentodaki temsilcilerini görüyor. Bu, yeni dönemde sürecin ana ekseninin, zemininin ve muhataplığının Meclis’e ve HDP’ye dönmesi anlamına gelebilir; sürecin yeni aktörlerle bu şekilde‘yeniden tanımlanması’ varılacak sonucu Türk toplumuna daha kolaylıkla anlatmayı da sağlayabilir.

Kısaca hem İmralı ve Kandil’le ilişkiler hem de çözüm sürecinde muhataplık konularında ‘Türkiyelileşen’ bir HDP’nin vermesi gereken bazı kararlar, aşması gereken bazı engeller var.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums