Tarhan Erdem: Her şeyin önüne geçen Temmuz Torba Tasarısı

15 Temmuz’dan sonra Meclise görüşülmek üzere, sadece iki kanun tasarısı sunulmuştur.

Tarhan Erdem: Her şeyin önüne geçen Temmuz Torba Tasarısı
8.08.2016 - 06:45
1761

 15 Temmuz’dan sonra Meclise görüşülmek üzere, sadece iki kanun tasarısı sunulmuştur.

Tasarılardan biri, Kamerun ile yatırımlarla ilgili notaların onaylanmasıyla ilgilidir.

Diğeri, 27 Temmuz’da Bakanlar Kurulu’nda görüşülüp, 1 Ağustos’ta Meclis’e sunulmuştur. Başlığı, “Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”dır.

Doğru sayabilmiş isem 35’ten fazla konuyu kapsıyor bu tasarı.

Bu yazıda tasarıyı, “Temmuz Torba Tasarısı” kelimelerinin baş harflerini yan yana getirerek, “TTT” olarak anacağım.

 TTT’nin ilk özelliği, diğer düzenlemelerin durdurulduğu bir dönemde, öne geçerek Plan Bütçe Komisyonu’na gelebilmiş olmasıdır. Meclis’in darbe girişimiyle karşılaştığı günlerin hemen ertesinde, değişik bakanlıkları ilgilendiren bir tasarının hazırlanıp Bakanlar Kurulu’nda görüşülebilmesi için her maddenin arkasında önemli güçlü siyasal irade olmalıdır.

Bu darlıkta, bir tasarının görüşülüp Başbakanlık’tan Meclis Başkanlığı’na gönderilmesi, birer gün arayla esas ve tali komisyonların belirlenip 3 Ağustos  Çarşamba günü, “Gelen  Kâğıtlar” cetvelinde yayımlanması yakın takiple başarılabilmiştir herhalde.

TTT’nin Bütçe Komisyonu’nda bugün veya yarın ele alınacağını yazmış gazeteler de var.

TTT metninin; devlet teşkilatımızın, hükümetin ve siyasal iradenin, kanun yapma tekniği bilgi ve saygı düzeyini gösterdiğinisöylemeliyim öncelikle. Ancak bu düzeyi irdeleyecek değilim, çünkü o tartışma bizi her bakımdan mahzun eder…

Ancak TTT’nin, devlet yapısının yaralarını arttıracak, iyi-kötü çalışan yanlarından birkaçını daha sakatlayacak maddelerinden bazılarını yazarak bir isyanımı not etmek  istiyorum!

TTT ile, Türkiye Varlık Fonu ve Varlık Anonim Şirketi; Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK), Türkiye Yer Bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası, Kamu Hastaneleri Kurumu kurulacaktır.

Sayıştay denetiminden uzak tutulacak Varlık Fonu ve Anonim Şirketi için TTT’de yazılanlar açık değil; sermaye borsasını ve serbest ticareti engelleyeceğini düşünüyorum.

Maden Tetkik Arama Enstitüsü varken, UMREK ve Bilgi Bankası’na ne gerek duyuldu anlamak zordur. Kamu Hastaneleri Kurumu, sonuçta Sağlık Bakanlığı’nın bir kurumu, bir torba yasayla kurmanın ne acelesi var; bir yerde denenerek başlanabilirdi. …

Bunlar asıl gerekçeleri açık olmayan kurumlaşmalar; kamuoyunda tartışılmamış arzulardır. 

Atatürk Orman Çiftliği’nin hazine adına tescili, Ankara Belediyesi temapark ve hayvanat bahçesi kurulması, bütün alanın yasal yapısının kaldırılıp imara açık hale gelmesiyle ilgili maddelere geleyim: 

Atatürk Orman Çiftliği, kurucu liderimizin, hevesle kurduğu anıttı. O’nu değerine bakmadan, dedelerimizden kalan bir yüzük taşı gibi korumalıydık; beceremedik; kıyısından köşesinden kemirildi; senelerdir bitirilmeye çalışılan bu alana şimdi nokta konuyor.

Oraların muhtarı, ilçe belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı, suçu birbirine atmadan, yetkimiz vardı-yoktu demeden, eserlerinden onur duyabilirler…

Orman Çiftliği’yle ilgili TTT’deki iki madde okunduğunda, halkı kandırmanın seviyesizliği, pervasızlığı, bu devletin ilk cumhurbaşkanına saygısızlık, kişisel çıkar hırsı açık biçimde görülmektedir.

TTT’nin her tarafından eski alışkanlıklarımız görünüyor; kaç kez yazdığım birini, bir daha yazacağım:

Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Kanunu ve Belediye Kanunu’nda öngörülen değişikliklerle, “güvenliğin bozulduğu yerlerde, …  kültür varlıklarının restorasyon projeleri, … maliklerinin ve ilgililerin muvafakati aranmaksızın” bakanlıkça gerçekleştirilecektir.

Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna Geçici Madde eklenmektedir:

“Bakanlar Kurulunca ilan edilen riskli alanlarda, … imar planı, uygulaması, alt ve üst yapı projeleri, …. Her türlü görev ve yetkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçer.”

 “Bu alanlarda, … taşınmazlara verilen zararların karşılanmasında”, kat irtifakı ve kat mülkiyeti, … zararlara karşılık hak sahiplerine devredilinceye kadar Hazine adına kurulur. Ayrıca inşaat ruhsatı Hazine adına düzenlenir...”  

TTT’nin burada kısmen alıntıladığım maddeleri, 2011 sonrası devlete hakim merkezi idare anlayışıdır; aynı anlayış o zaman çıkarılan KHK’lere de yansımış, sonra çıkan Afet İşleri Kanunu’na güçlü biçimde yazılmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın o kanunlarla, Türkiye’nin herhangi bir köyünde bir evin yanındaki tavuk kümesine karışabileceğini o günlerde yazmıştım.

Türkiye’nin her yerinde merkezi idarenin her şeye karışabilmesi anlayışının temel nedeni, bu yönetim biçiminin doğruluğuna inanç değildir; Kürt meselesi anlayışıdır, “ya Kürtler şöyle yaparlarsa” zihniyetidir.

Gerçekte bu anlayış şimdi her konuda kural haline gelmiştir; “biz yazalım merkezi idarenin her şeye hakkı olduğunu, sonra kimi serbest bırakırız, ona bakarız!” anlayışı 90 yıldır canımıza okuyor; son on yılda da yönetim sistemini değiştirmek için Kürt meselesini ileri sürüp, 79 milyonu yönetimden uzak tutuyoruz.

TTT’deki yerinden yönetim meselesiyle ilgili hükümlerin birini yazdım; diğerini de yazayım:

Valilere, Kürt belediye başkan ve meclis üyelerini görevden alabilme, yerlerine istediği kişiyi, -muhtemelen oradaki Ak Parti başkanının önerdiği bir kişiyi- tayin hakkı veriliyor.

Gerekçe özetle, devletin gönderdiği paranın, yatırımlara harcanmayıp, PKK’ya verilmesidir.

Seçilmiş insanların görevden nasıl alınacağı belli; o hükümleri uygulaman lazım iken; yeni kural koyup, o yeni kuralı eski olaylara uygulamanın gerekçesi var mı?

Yerinden yönetim yerine, her yeri merkezden yönetmeye çalışıyoruz. Yeni bakan eski Kayseri Belediye Başkanı; başarılı bir yönetici; şimdi Türkiye’yi alışmadığı usullerle yönetmeye çalışıyor.

Seçilmiş adamları işten atıp, yerine tayin ettiğin memurla oraları yönetirsen, onun adı yerel yönetim olmaz, zulüm olur; başımıza gelenler hep bu denklemi göremediğimiz için!

Sanıyorsunuz ki, tayin ettiğiniz Ak Partili halkı yanına çekebilir; halk onu şimdi seviyor olsa da bu olaylardan sonra, ona oy vermez.

Neyse yazımı bitirmem lazım;  TTT’nin pek çok maddesi halktan yana değil, devleti gerileten, apaçık ilkel maddeler.

İlerde tekrar bu konuya döneriz.

Özetle TTT’in yasalaşması hepimiz için ayıplanacak bir durumdur.  

T24

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums