Turgay Oğur: İdealistler aynı millettir

Geçen hafta Türkan Saylan’ın ölüm yıl dönümüydü. Saylan’ı seven kesimler hayırla yad ettiler. Bir insanın vefatından sonra

Turgay Oğur: İdealistler aynı millettir
22.05.2016 - 00:20
2525

Geçen hafta Türkan Saylan’ın ölüm yıl dönümüydü. Saylan’ı seven kesimler hayırla yad ettiler. Bir insanın vefatından sonra “iyi biliriz” diyenlerinin çok olmasının hem yaşadığımız evrende hem de nihayetinde varacağımız alemde bir karşılığı var. Türkan Saylan için bu sayıya yeni insanlar katmak niyetindeyim.

İdealistler aynı millettir. Uğraşları, hedefleri birbirinden tamamen zıt olsa dahi; idealistler şemsiyesi, hayatını belli bir ideal üzerine kuran ve bunun için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan insanların tümünü altına alacak kadar geniştir. Çünkü dünyayı değiştirebileceğine dair inanç sadece özel insanlara bahşedilmiştir. Bu duygu ile aksiyon alan, harekete geçen, maddi bir kazanç beklemeden hatta kaybetme pahasına fark yaratmaya girişen insanların sayısı ise daha da azdır.

Türkan Saylan bir doktor olarak büyük paralar kazanmak, Bora Bora adalarında yapılan uluslararası kongrelerde hayatın tadını çıkarmak yerine; yüzüne bakmaya dahi yüreğimizin dayanmayacağı cüzzam hastalarının boynuna sarılan bir idealistti.

Doktorluk tarafını hemen herkes takdir ediyor aslında. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) çatısı altında yaptığı çalışmalarından ise hiç hoşlanmayanlar olduğu ortada.

Türkan Saylan, sahip olduğu dünya görüşünün yayılmasında sırtını devlete dayamaktan vazgeçmiş ilk Kemalist’tir diyebiliriz. Hiç bir aksiyonu olmayan laik kesimin sızlayan vicdanın da doktoru olmuş, bu yüzden büyük takdir görmüştür. Tereddüt yok ki; ÇYDD’nin burs, rehberlik, yurt ve ev programlarıyla gençleri doğru olduğuna inandığı yaşam tercihlerine çekme çabası sonuna kadar meşrudur Saylan’ın. Aynı yöntemleri kullanarak nesillerin dindar olmasını sağlamış/sağlamaya devam eden cemaatlerin, vakıfların Türkan Saylan’a asgari saygı duyması gerekir bu nedenle. Dünya görüşünü onaylamaya gerek yoktur, centilmenlik bunu gerektirir. Hakkı olana hakkını teslim etmekte kompleksiz davranmak erdemli insan olmanın gereğidir çünkü.

Evet, Türkan Saylan’ın inanç üzerinden incitici beyanlarını doğrudan üzerine alan çok kalabalık bir toplum kesimi mevcut. Cumhuriyet mitinginde “biz asılız, onlar değil” sözü ile ötekileştirmenin zirvelerinde dolaşmışlığı da var. Ancak bugün daha iyi anlıyoruz ki; laik cepheden fırlatılan oklarda Müslümanların kötü temsilinin de payı hayli büyükmüş. Güç sahibi olmakla sınanan İslamcıların feci kaybedişi gösteriyor ki; laiklerin endişeleri tümden yersiz değilmiş.

İnsanın dünyayı anlamaya kendinden başlaması, önce kendini bilmesi de erdemli insanın bir başka özelliğidir. Kendini bilen insan, kendisiyle ilgili kötü zanların da önüne geçmede mahir olur. Böylece hem kendi geliştirir, hem de kötü zan sahibini vebale girmekten kurtarır.

Bale ve namaz

Ne yazık ki çağdaş sanatlar; klasik müzik, opera, tiyatro koç başı yapılıp muhafazakar kalelerin kapıları kırılmaya çalışılmış. Halkın bu sanatlarla tatsız bir şekilde tanıştırılması, estetik fakirliğimizin nedenlerinden biri maalesef. Dövünüp ağlamanın bir anlamı yok. Kaybedilen yılları telafi etmenin yollarını bulmalıyız. En değerli hakikatlerini film yoluyla yayma girişimlerinden başarısızlıkla çıkanlar için farz hükmündedir çağdaş sanatlarla barışmak.

Türkan Saylan’ın da Türkiye’nin geri kalmışlığını bale yerine namaz kılınmasına bağlayan talihsiz aforizmaları oldu. Niyeti iyi tuttuktan sonra bu aforizmadan bile bir hakikate ulaşılabilir.

Şahsen baleyle de namazla da sorunum yok. Türkan Saylan’la tanışsaydım, belki fikrini yumuşatabilirdim de. Baleyle namazın dövüştürülmesi çok yersiz, tam tersine işbirliği gerek.

Bakınız; namaz kılabilmek için belirli miktarda ayet ile bazı duaları ezberlemek gerekir. Tabii namaz sadece okunan ayetler ve dualardan ibaret değildir, ciddi vücut hareketleri içeriyor. Ancak namaz eğitiminde bu vücut hareketleri üzerinde durulmaz. Yalap şap geçilir, baka baka öğrenildiği düşünülür. Halbuki hiç bir hareket öylesine yapılmaz, her hareketin hakkını vermek gerekir. Namaz aynı zamanda bedensel bir ibadettir ve bu beden hareketleri gelişi güzel hareketler değildir. İşte tam da burada bale terbiyesi almış bir beden bu hareketleri hakkıyla yapar. Rüzgarda savrulan boş naylon torba ya da uçurumdan yuvarlanan taş dolu bir çuval gibi secdeye giden, kıyama kalkan insanların yerini zarif hareketlerle bedensel duasını yapan müminlerinin alması için küçük yaşta bale eğitimi şart.

MEYDAN
Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums