Turgay Oğur: Pelikanın ömrü laklakla

Kıskançlıkları, ihtirasları, çekememezlikleri, karıları-kocaları, insanların etten kemikten halini hiç önemsemeden politik analizler yapıyoruz. Stratejiler, planlar, vizyonlar, hesaplar-kitaplarla açıklamak önemli hissettiriyor galiba.

Turgay Oğur: Pelikanın ömrü laklakla
4.05.2016 - 01:37
2227

Kıskançlıkları, ihtirasları, çekememezlikleri, karıları-kocaları, insanların etten kemikten halini hiç önemsemeden politik analizler yapıyoruz. Stratejiler, planlar, vizyonlar, hesaplar-kitaplarla açıklamak önemli hissettiriyor galiba.

Halbuki insanın bizzat kendisinden önemli bir şey var mı? İnsan en ilkel haliyle başrollerde. İnsanlık tarihini aptallıklar, zaaflar, korkular yazdı daha çok, kahramanlıklar değil.

Pelikan Dosyası diye hiç de yaratıcı olmayan isim takılmış bir metni tartışıyoruz. İktidar çevresi Reisçiler ile Hocacılar diye ikiye bölünmüş. Peki bu ideolojik bir bölünme mi?

Davutoğlu başbakanlığının ilk saniyesinden beri Erdoğan’ı taklit ediyor (kesinlikle kötü bir taklit). Dünyayı okumaları son kertede aynı. İktidar olarak girdikleri her kavgayı kutsal sayıyor. Hasımlarını ihanetle suçluyor. Çarpık fetvalara dayanan bir savaş hukuku ile iş görülmesinden rahatsız değil. Benim tespit edebildiğim tek bir fark var. Reis dikey, uzun, büyük bina yapmasını istiyor TOKİ’den; Hoca yatay. Gürültü koparacak bir ayrışma konusu olmasa gerek.

Dünya başkentleri, ülkelerinin cadı kazanlarıdır. Entrikanın feriştahının döndüğü yerdir. İhtiras yollarda kol gezer. Erdem, ahlak hak getire. Batı âlemi, tedbir olarak başkente çöreklenme süresini sınırlandırmaya çalışmış. Bir de makamların havasını söndürmüş. Diktatörlüklerde tepe rekabetle değişmediğinden çirkef mücadele sadece dağın eteklerinde yaşanıyor. Bizim gibi ortada olan ülkelerde ise ortalık her daim kan revan.

Üniversiteyi Ankara’da okumuş, siyasetin nabzının attığı kurumlarda çalışmış biri olarak şunu gördüm. İsterseniz bakan olun, başbakanın konvoyunda bir hiçsiniz. Başbakan’ın katıldığı bir etkinlikte korumalardan dirsek dahi yiyebilirsiniz. (Tecrübeli siyasetçiler korumalardan adam tavlar. Şahsi taleplerini yerine getirir. Bu sayede onlara bir koridor açılır, şıp diye başbakanın yanına düşer, dirsek yemezler.) Ben Ankara’dayken Cumhurbaşkanı bu kadar hayatın içinde değildi. Bugün için de Cumhurbaşkanı’nın olduğu yerde itilip kakılma söz konusu. Hele de Erdoğan’ın makama kazandırdığı karizma ve şatafat düşünülünce geri kalan herkes böcek muamelesi görüyordur.

Hal böyle olunca müsteşarından milletvekiline, danışmanından bakanına her kafada aynı karıncalanma oluyor. Neden ben değil?

Bu tabloda her pozisyondan insanın ihtirasını kamçılayıp diri tuttuğu bir hedefi var. Erdoğan hariç. Çünkü onun gidebileceği üst bir yer yok. Düşünün. “Şu dağı yıkın” diyorsunuz, yıkıyorlar. Böyle bir güç elindeyse, tabiri caizse, uslu uslu oturmak mümkün değil. Kötü oyun çıkaran futbolcuyu aslanlara atmak, beğenmediğin binanın mimarını kurşuna dizdirmek de ülkenin teamüllerine uymuyor. Bu durumda bir çocuğun lego bahçesine dalma iştahıyla siyaseti yapıp yapıp bozmak geliyor olmalı insanın içinden. İnsanları hayrette bırakacak adımlar atmak bir tutkuya dönüşüyor.

Bu açıdan bakınca imzasız, ucuz bir metin hiç ihtimal vermeyeceğimiz kadar etkili mahfillerde pişirilmiş olabiliyor. “Kazağı sökmek gerektiğinde çekilecek ipin ucu olarak bir kenarda dursun bu” diye bakılabiliyor. Başbakan’dan Twiter âlemine kadar verilen tepkilerden beyin haritaları çıkarılabiliyor. Spor niyetine bile yapılıyor böyle şeyler.

MEYDAN
Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums