Günay Aslan: Hendek savaşları

Aylardır Yüksekova, Silvan, Cizre, Lice, Şırnak, Silopi, Bismil, Varto, Hani gibi birçok yerleşim biriminde gençler, kadınlar, çocuklar, polisler, askerler ölüyor.

Günay Aslan: Hendek savaşları
10.11.2015 - 18:59
2065

 Aylardır Yüksekova, Silvan, Cizre, Lice, Şırnak, Silopi, Bismil, Varto, Hani gibi birçok yerleşim biriminde gençler, kadınlar, çocuklar, polisler, askerler ölüyor.

Bundan haberiniz var değil mi?

Kapatılan ve tekrar açılan hendekler, kaldırılan ve tekrar kurulan barikatlar, ilan ve ihlal edilen sokağa çıkma yasakları ve ardı arkası kesilmeyen ölümler…

Umurunuzda mı?

Kanıksadınız mı?

Daha ne kadar seyredeceksiniz bu ölümleri? Ve, daha ne kadar katlanacaksınız?

Evinizde rahat koltuklarınızda televizyonlarda ‘… iki PKK’li öldü..’ veya ‘…iki polis şehit oldu..’ haberlerini okur, izlerken oradaki ‘iki’lerin sadece rakam mı olduklarını düşünüyorsunuz?

Onlar hayat değil mi? Onlar bu ülkenin hepimizin üzerine titremesi gereken hayatları değil mi?
Öte yandan bazı şeyleri açıkça konuşmakta fayda var: Özyönetim meşru bir talep midir?

Evet, elbette meşru bir taleptir.

Çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü yapıya sahip Anadolu-Mezopotamya topraklarında tekçi ve tek tipçi ‘ulus devlet’ modelinin ürettiği çatışmaların; kamplaşma ve kutuplaşmaların bu ülkeye; hepimize neler kaybettirdiği bilinmektedir.

Kaldı ki Türkiye’nin idari , adli ve siyasi sisteminin yeni bir sözleşme (anayasa) temelinde yeniden inşa edilmesi ihtiyacı da bu yüzden kaçınılmaz hale gelmiştir.

Nesnel süreçte yeni bir anayasa temelinde merkezdeki gücü yerele aktaran, seçilmiş vali ve halk meclisleriyle kentlerini yöneten , bölgesel parlamentoları olan, özyönetim (eyalet) sistemi için elverişli zemini üretmiştir.

Bu ya genel parlamentonun ve anayasanın sınırlandırdığı bir başkanlık sistemiyle ya da güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde farklı bir modelle hayata geçecektir.

Şöyle ya da böyle Türkiye idari yapısını yenilecektir.

Nasıl yenilerse yenilesin ortak bir gelecek de ancak özgürlük ve eşitlik temelinde gerçekleşecektir.

Kürt siyasetinin bütün bileşenleri buradan hareketle Kürt sorununun kalıcı çözümü için ‘özyönetim’ talep etmektedir. Bu meşru bir taleptir ve ayrıca zamanın ruhu kadar, Kürt ve Türk halklarının ortak tarihsel birikimi de bu model için elverişlidir. Bunun gerçekleşmesi artık imkan dahilindedir.
Dolayısıyla özyönetimin hendekle, barikatla, silahla değil, siyasetle, müzakereyle, demokratik-barışçıl yol ve yöntemlerle hayata geçirilmesi için mücadele edilmelidir.

Devlet de hendekleri kapatmak ve barikatları kaldırmak için vurmayı, kırmayı, yakıp-yıkmayı değil; geçmişte olduğu gibi ikna yolunu izlemelidir.

Bu mekanizmaların kullanılması, özyönetim talebinin kimseler ölmeden barışçıl yöntemlerle gerçekleştirmesi mümkünken sorunu çatışarak çözmeye kalkışmak hem doğru hem de mümkün değildir.

Peki, ne yapılmalı?

Elbette öncelikle HDP inisiyatif almalıdır. Geçenlerde bir televizyon programında da söyledim; HDP birikimini harekete geçirebilmelidir.
Özyönetim talebine daha güçlü bir biçimde sahip çıkabilmelidir.

Oradaki gençlere, ‘bu bizim işimiz, bunu siyaseten biz üstleniyoruz, siz siyasi ve barışçı yöntemlerle bize destek olun’ diyebilmelidir.
Aynı şeyi HDP’yi işaret ederek KCK de söylemelidir.

Ayrıca KCK müzakere masasına yeniden dönülmesi için politik bütün imkanlarını seferber etmeli, bunda ısrar ve sebat etmelidir.
Çatışma daha fazla derinleşmemelidir.

Herkese kaybettiren bu sürecin sona ermesi için demokratik kamuoyu da harekete geçirilmeli, yeni kurulacak hükümet müzakere masası için teşvik edilmelidir.

Yaşanan bunca acıdan sonra öfkeyi ve kini arttırmak sorunları çözmeyecektir.
Bu ülke sorunlarını ölmeden ve öldürmeden çözebilecek basireti artık göstermelidir.

Türkiye iç barışını sağduyuyla; diyalogla ve müzakereyle gerçekleştirmelidir. Türk-Kürt, Türkiye ve Kürdistan; herkese kazandıracak olan bu seçenektir.

Demem odur ki; Yüksekova, Silvan, Cizre, Lice, Şırnak, Silopi, Bismil, Varto, Hani gibi birçok yerleşim biriminden gelen her ölüm haberiyle bu ülke; hepimiz biraz daha eksiliyor, ortak vicdan ve ortak gelecek kaybı yaşıyoruz.

Ve, kaybedecek bir saatimiz bile yok. Herkesi ama herkesi, bu ölümleri durdurmaya çağırıyorum…

08.11.2015
gunayaslan@hotmail.de

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums