Güney Aslan: HDP’nin önündeki yol

‘Eski Türkiye’ hemen hemen bütün kurumlarıyla tel tel dökülür ve yıkılışa doğru evrilirken ‘Yeni Türkiye’ iddiasındaki AKP’nin –birilerine göre konjonktürel de olsa- giderek MHP’lileşmesi,

Güney Aslan: HDP’nin önündeki yol
4.10.2015 - 23:57
2230

 ‘Eski Türkiye’ hemen hemen bütün kurumlarıyla tel tel dökülür ve yıkılışa doğru evrilirken ‘Yeni Türkiye’ iddiasındaki AKP’nin –birilerine göre konjonktürel de olsa- giderek MHP’lileşmesi,

‘yeni’ olanın inşası noktasında HDP’ye muazzam bir fırsat sunuyor ve alan açıyor.

Zamanı ve toplumu doğru okuyan bir HDP, yeni bir gelecek vizyonuyla Türkiye’nin geleceğini belirleyebilecek bir siyasi aktör olabilir. 

 

Yapabilir mi ayrı mesele ama yapılması gerekenler öz olarak şunlar:

 

1)      Batı demokrasilerinde sıkça örneğini gördüğümüz sosyal demokrat bir kitle partisi olarak kendini yeniden yapılandırmalıdır.  Dar ideolojik- sekter sol- çizgiyle arasına net, kesin ve kalın bir çizgi çekmelidir.

 

Dayanacağı ana temel Kürdistan ve Türkiye’nin yoksullarıyla orta sınıfları olmalıdır. İttifaklarını kerameti kendinden menkul, hayatın gerçeklerinden kopmuş üş beş kişinin oluşturduğu adı şaşaalı içi boş tabela örgütleriyle değil, üreteceği politikalarla gelecek vizyonuna bağlayacağı yoksullar ve orta sınıflarla kurmalıdır.  

 

 

2)      Özgürlük ve eşitlik temelinde gerçekleşecek büyük Türk-Kürt buluşmasıyla geleceğin gerçekten büyük, bölgesel ve küresel bir gücü olmuş bir Türkiye hedefi ana vizyonuyla hareket etmelidir.

 

Balkanlardan Kafkaslara Güney ve Batı Kürdistan’dan (Rojava) Ortadoğu’ya, oradan Kuzey Afrika’ya uzanacak lider bir Türkiye ve PKK lideri Öcalan’ın da hayalini kurduğu Büyük Ortadoğu Konfederasyonu…

 

Temel vizyon bu olmalıdır.

 

3)      Avrupa Birliği normlarında bir demokrasi ve hukuk devleti ana varlık nedeni olarak benimsenmelidir. 

 

Yeni bir anayasa temelinde merkezdeki gücü yerele aktaran, seçilmiş vali ve halk meclisleriyle illerini yöneten, bölgesel parlamentoları olan, eyalet sistemine dayanan, genel parlamentonun ve anayasanın sınırlandırdığı bir başkanlık sistemi ile idari yapısını yenileyen bir Türkiye hedeflenmelidir.

 

Böyle bir Türkiye’de yargı bağımsızlığı sağlanmalı, denetimi, atama ve terfileri halk meclislerinin ve parlamentoların sorumluluğuna alınmalıdır.

 

4)      Din ve vicdan hürriyeti temelinde bu toprakların hiç yaşamadığı gerçek bir laikliği esas almalıdır.

 

Bunun en önemli ayağı ise İslamiyet’in özgürlüğüdür. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi garabet vesayetçi bir kurumun tahakkümünden İslamiyet kurtarılmalıdır.

 

Diyanetin lağvedilmesi esas olmalıdır ancak,bununla birlikte tekke, dergah ve medreselerin özgür kılınması sağlanmalıdır. Camiler, cami cemaatinin sorumluluğuna bırakılmalıdır.

 

Aynı şekilde cemevleri, kiliseler, sinagoglar da kendi cemaatlerine devredilmelidir. Dini her türlü cemaat örgütlenmesi özgür ve şeffaf olmalıdır. Herkesin dinini, inancını özgürce yaşaması anayasal teminat altına alınmalıdır.

 

5)      Türkler ve Kürtler olarak ortak tarihimizle ‘Büyük Yüzleşme’ gerçekleştirilmelidir.

 

Eski’nin çürüten, zehirleyen ve bir biçimde çürütmeye, zehirlemeye devam eden Kürt, Alevi, Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani, Asuri…meselelerinin çözümü için ‘Büyük Yüzleşme’ şarttır.

 

Tanıma, yüzleşme ve samimi bir özür bunun ilk ayağıdır. Bu düşünsel ve vicdani hesaplaşma yaşanmadan geçmişin yüklerinden kurtulmamız, zihniyet devrimi yapmamız ve tarih içinde ilerlememiz mümkün değildir.

 

HDP bunlara öncülük etmeli, bu siyaseti temel vizyon olarak benimsemelidir. 

 

Daha önce de belirttiğim gibi; Türkiye’yi merkez alan bir politik perspektife evrilen HDP’nin bu ülkenin bütün toplumsal kesimlerini ortak ve özgür gelecek etrafında birleştirmesi, bunun alternatif siyasetini üretmesi ve bu sayede güçlü bir siyasi aktör haline gelmesi gerekiyor.

 

Nesnel süreç ondan bunu bekliyor.

 

Bunun için de mevcut nesnel gelişmeyi ileriye taşıması, ona öncülük edecek birikime, yeteneğe, örgütlenmeye, felsefi anlayışa  ve kolektif çalışma bilincine sahip özverili kadrolara sahip olması gerekiyor.

 

HDP ancak, Türkiye’nin yapısal sorunlarına çağdaş çözümler üreterek, devlet- toplum ilişkilerini insan odaklı bir sistem temelinde yeniden düzenleyerek alternatif olabilir.

 

Ve ancak bu sayedeTürkiye’deki muhalefet boşluğunu doldurabilir.

***

 

HDP, 1 Kasım’da yapılacak seçimler için hazırladığı beyannamesini Cuma günü açıklıyor.

 

Basına yansıyanlar ve partiden yapılan açıklamalar yeni beyannamenin eskisinden çok da farklı olmayacağına işaret ediyor.

 

Buna karşın geçen seçimde kampanyasını, ‘Seni Başkan Yaptırmayacağız‘ üzerine kuran HDP’nin bu seçimde barış, adalet ve demokrasi taleplerini öne çıkaracağı anlaşılıyor.

 

 ‘Büyük İnsanlık‘ sloganının yanına, ‘Büyük Barış‘ hedefini yerleştirmesi bu seçimlerde kampanyasını bu eksende sürdüreceğini gösteriyor.

 

Öte yandan çatışmaların şiddetlenerek yayıldığı ve baskıların dayanılmaz bir hal aldığı günümüzde adil ve güvenli bir seçimin yapılıp yapılmayacağı meselesi de ciddi önem taşıyor.

 

Kaldı ki seçimin güvenliği ve meşruiyeti daha şimdiden gölgelenmiş bulunuyor.

 

Fakat seçim yapılsa da yapılmasa da; HDP barajı aşsa da aşmasa da bu partinin Türkiye siyasetinde kalıcı olmasının yolu yukarıda özetlediğim ‘temel vizyona’ sahip çıkmasından geçiyor.

 

Dolayısıyla seçim beyannamesinin de buna uygun olarak hazırlanması gerekiyor.

 

Zira, HDP tarihsel misyonundan vazgeçmediği sürece önünde bundan başka bir yol bulunmuyor...

gunayaslan@hotmail

http://gunayaslan.com/

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums