HDP aday aday Özdemir: HDP barajı aşar...

HDP Kocaeli Milletvekili aday adayı Özgen Özdemir, işçilerin sorunlarını parlamentoya taşıyacağını söyleyerek, “HDP barajı aşar” dedi

HDP aday aday Özdemir: HDP barajı aşar...
28.03.2015 - 01:48
2293

 HDP Kocaeli Milletvekili aday adayı Özgen Özdemir, işçilerin sorunlarını parlamentoya taşıyacağını söyleyerek, “HDP barajı aşar” dedi

 Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Emek Partisi (EMEP), 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde ittifak yapma kararı almıştı.

Bu kararın ardından EMEP eski ilçe başkanı olan Özgen Özdemir HDP Kocaeli Milletvekili aday adayı oldu.

Özdemir bu seçimlerden oldukça umutlu.

Mevcut yöneticilerin hiçbir sorunu çözemediğini ve halka hizmet konusunda yetersiz kalındığını hatırlatan aday adayı Özgen Özdemir, işçinin ve emekçinin adayı olduğunu söyledi.

Özdemir, “Seçim yasasından kaynaklı bir işçinin, bir yoksulun siyasi partiden aday olma durumu yok. İşçiler parlamentoda temsil edilmiyor. Bunu değiştirmek için aday adayı oldum” diyerek amacını da belirledi.

İşte Özgen Özdemir ile Bzim kocaeli'nin gerçekleştirdiği  sohbetin detayları...

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

-Yaklaşık 25 yıldır Gebze’de oturuyorum. Çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalıştıktan sonra emekli oldum. Ancak bir fabrika işçi olarak çalışmaya devam ediyorum. 55 yaşındayım. Evliyim eşim ve çocuklarım var. Şahsi olarak kendimi tanıtacak pek çok şeyim yok. EMEP Partisi’nin kuruluşundan beri de üyesiyim.

Parti’de ne gibi görevlerde bulundunuz?

-Kuruluşundan yöneticiliğe kadar farklı görevlerde bulundum. Son olarak yine yöneticilik yapıyordum. Yasalar gereği istifa etmem gerektiği için istifa ederek milletvekili aday adayın oldum.

Aday adaylık süreciniz ne zaman başladı nasıl karar verdiniz?

-Sonuçta bir seçim süreci geldi dayandı. Bu süreçte halk güçlerinin, işçi sınıfının, kadınların işsizlerin, gençlerin bir birlik olma durumu söz konusu oldu. Biz de EMEP olarak bu birliği daha da güçlendirme, işçi sınıfına ve emekçilere yapılan saldırıları ancak birlikte püskürtebilmenin olanaklarını yaratma açısından bu birliği güçlendirme adına EMEP, beni aday adayı olarak önerdi. Ben de bunu seve seve kabul ettim. Benim için önemli ve onurlu bir görev.

AKP ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRDI

Aday adaylığa karar verdikten sonra ne gibi tepkiler aldınız?

-Aile olarak işçi sınıfının ve mücadelesinin dışında olan bir aile değiliz. Ailem bun karara olumlu baktı. Her konuda bana destek vereceklerini söylediler. Ailem ve çevremde bulunanlar aday olduktan sonra desteklerinin daha da artacağına inanıyorum.

EMEP ve HDP’de siyaset yapmanın diğer partilere göre ne gibi farklılığı var?

-EMEP kuruluş süreci ve amacı işçi sınıfının birlik ve beraberliği sağlamak için kurulmuş bir parti. Sonuç itibariyle EMEP tüm ayrımları bir kenara bırakan, tezgah başında hangi dilden, dinden, ırktan, mezhepten olduğuna bakmadan tezgah başında aynı malı, aynı insanların ürettiği bir ortamda bunların birliğini ve kendi iktidarını sağlayabilecek bir araca ihtiyaçları var. Bu araç da işçi sınıfını kendi iktidarına taşıyacak ola bir partisinin olması ihtiyacıdır. EMEP bu ihtiyaçtan kurulmuş ve işçilerin kurduğu bir partidir.

Aday olduğunuzda nasıl bir seçim çalışması yapacaksınız?

-Partimizin seçimlere yönelik çalışması başladı. Partimiz zaten sürekli diğer çalışmalarına devam ediyor. Gebze bir işçi kenti. Bu anlamda partimiz her zaman işçi sınıfının yanında olmuştur ve olmaya devam ediyor. Bu seçimlerde de AKP’nin kendi iktidarını sağlamlaştırma adına ve buradan da işçi sınıfının kazanılmış olan haklarının ortadan kaldırılması adına ötekileştirdiği ve toplumu kutuplaştırdığı bir süreç yaşanıyor. Toplumu kutuplaştıran ve ayrıştıran AKP, kendi iktidarını sağlamlaştırmaya çalışıyor. Seçim sürecinde bu ayrışmaları ortadan kaldırılmasının gerektiğini anlatan bir sınıf olarak örgütlenmeye ihtiyaç olduğunu söyleyeceğiz.

İŞÇİLERİN SORUNLARI

AKP’nin seçimlerde güçlü çıkmasıyla işçi sınıfını ne gibi durumlar bekliyor?

-İşçi sınıfını çok büyük tehlikelerle karşılaşacak. Başta kıdem tazminatları olmak üzere. Güvenlik yasası adı altında çıkarılmak istenen yasalar ki birçoğu çıktı. Bu yasalarla işçi sınıfının bugüne kadar kazanmış olduğu kazanımları elden alacağı gibi daha da ağır koşullar bekliyor. Bu nedenle tüm işçi sınıfını, emek güçlerini birleştirmeleri gerekir.

İç güvenlik yasa tasarısı görüşülürken sendika ve STK’lar yeterince tepki gösterdi mi?

-Sendikalar değil sendikacılar diyeceğim. İşçilerin sendikalara karşı bir güvensizlik durumu var. Aslında suçlu olan sendikalar değil sendikacılardır. İşçiler elbette bu kıdem tazminatları konusunda iç güvenlik yasası konusunda duyarlılar. Açıkçası sendikaların, STK ve ÖTK’ların bu konuya çok duyarlı olmadıklarını söyleyebilirim. Görünen durum ortada. Bu saldırıların yaşanmaması adına sendikaların işçi sınıfından yana yönetimlerin ele alınılması gerekir.

İşçilerin yaşadıkları sorunlar Meclis’te yeterince gündeme geliyor mu?

-Meclis’teki vekillerin konumuna baktığımızda yüzde 99 işveren ya da işverene yakın çevreler tarafından oluşturulmuş. İşçilerin sorunlarının yeterince Meclis’e taşındığını söyleyemeyiz. Bazı vekillerin bu sorunları zaman zaman taşıdığını görüyoruz. Ancak bu yeterli değil. Bunun için bu seçimlerde işçilerin temsiliyeti açısından EMEP, HDP ile yaptığı ittifakla birlikte işçileri temsilen parlamentoda milletvekillerinin olmasını hedefliyor. Elbette bizler işçilerin sorunlarını parlamentoya taşıyacağız.

FABRİKA ÖNLERİNDE OLACAĞIZ

Seçim çalışması kapsamında daha çok sizleri nerede göreceğiz?

-Seçim süreci boyunca derneklere STK’lara semtlere gideceğiz. Bizim esas dayanaklarımız fabrikalar olacak. İşçilerin, yoksulların olduğu yerlerde daha çok olacağız. Tüm gücümüzü işçilerin aydınlatılması ve işçilerin birliğinin sağlanması için yürüteceğiz. Bu anlamda elbette fabrikaların önünde daha çok olacağız.

İşçiler ve seçmene gittiğinizde ne deyip oy isteyeceksiniz?

-Bir işçiye önce şunu söyleyeceğiz; ‘Bu seçim sisteminde ya da var olan siyasi partilerde sizin aday olma şansınız var mı?’ Bir seçim yasasından kaynaklı bir işçinin bir yoksulun bir siyasi partiden aday olma durumu zaten yoktur. Bu aynı zamanda şunu söylüyor bize, işçilerin parlamentoda temsiliyeti söz konusu değildir. Her ne kadar işçiler adına politika yaptıklarını söyleseler de o partilerde milletvekili olmak, bakan olmak, söz sahibi olmak işçiler için yasaklanmıştır. Bir parti aday adayı olmak için 5 bin veya aday olduktan sonra 10 bin TL gibi dayatmaların olduğu partilerden elbette işçiler aday olamayacak ve kendilerini ifade edemeyeceklerdir. Bu anlamda ben bir işçi emeklisi olarak işçilere en yakın olan biriyim. İşçilerin sorunlarını birebir yaşayan biri olarak ve çözümlerini bilen biri olarak işçilerin sorunlarını parlamentoda dile getirmek ve sorunlarına çözüm bulmak adına oy isteyeceğiz.

‘AKP istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyordu’ sizin bu tür sloganlarınız olacak mı?

-Öncelikle bir istikrarın olduğunu düşünmüyorum. Bir yalan politikası üzerinden Türkiye siyaset yapılıyor, ekonomik durum tespiti yapılıyor. Kişi başına düşen gelirin 12 bin dolar olduğundan söz ediyorlar. Ancak işçilerin cebinde 10 bin dolar falan yok. Ülkemizde bir gelir var. Ama bu gelir işçilere ne kadar yansıdığı önemlidir. Koç’un, Sabancı’nın veya buna benzer patronların cebine, kasasına giren parayı nüfusa böldüklerinde sanki bizim cebimize para mı giriyor? Onların kasalarındaki parayı nüfus başına bölerek şu kadar kişi başına bu kadar para düşüyor demeleri gerçekçi değil. Evet, bir istikrar var. Patronlar açısından olan bir istikrar var. İstikrar bozulmasından kendilerinin temsil ettiği sınıfın istikrarının bozulmamasını istiyor. İşçilerin grevleri ertelenmiştir. AKP iktidarının bu ertelemeye gösterdiği gerekçe ‘milli istikrar bozulmasın.’ Patronların istikrarı her şeyin önünde görülüyor. İşçiler açısında bu ülke istikrarsızdır. İşçilerin öldüğü bir istikrardan söz ediliyor.

HDP BARAJI AŞACAK

İşçi ölümleri ve hakların kaybı AKP ile birlikte daha büyük bir artış mı gösterdi?

-Bütün olumsuzlukların sebebi kapitalist düzendir. Bugün hükümette AKP olabilir yarın bir başkası da olabilir. Bu kapitalist ekonomi devam ediyorsa mutlaka işçi ölümleri yaşanacaktır. Ama 2002 yılından bu yana iktidarda olan AKP hükümetiyle birlikte işçi ölümleri çok büyük bir oranda artmıştır. Geçen yıla göre baktığınızda işçi ölümleri artmıştır. Bu ölümlerin artmasına baktığımızda dün fabrikalarda iş yerlerinde işçi güvenliği diye yazılan yazılar bugün iş güvenliği diye yazılmıştır. İşçiler belki bu durumunda farkında değillerdir. Ama bunu yazanlar bilerek yazıyor. Yasalarda bile işçi güvenliği değil iş güvenliği yaşıyor. Bunun anlamı şudur fabrikadaki patronun makinesinin korunmasıdır. Ama işçilerin can güvenliği hiçe sayılmıştır. Sadece işçi ölümleri değil kadın ölümleri de artmıştır. İşçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların ölümlerle yüz yüze geldiği bir ülkedeyiz.

YÜZDE 12 OY ALIRIZ

HDP barajı aşar mı? Aşmazsa ne olur aşarsa ne olur?

-HDP’nin parti olarak seçime girmesi kesinleşti. Vekil adaylıkları almış bu süreçten sonra yeni bir durum söz konusu değil. Nevruz etkinliği de göstermiştir ki HDP barajın üstünde bir oy alacak. Yüzde 12 gibi bir oy alacağımızı düşünüyoruz. Aldığımız enerjinin sandığa yansıması durumunda böyle bir durum olacak. Dün HDP’ye oy vermeyen veya bu seçimde gene oy vermeyecek her seçmen HDP’nin barajı geçmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Bunu istemesinin diğer bir sebebi de AKP’nin geriletilmesi içindir.

Vekil olunca yapacağınız ilk şey ne olacak?

-Vekil olursak işçilerin haklarını savunacağız ve işçilerin nasıl bir ortamda çalışması gerektiğini ifade edeceğiz. İşçilerin bir sınıf olarak örgütlenmesini isteyeceğiz. İşçilerin sorunlarını parlamentoya taşımaya devam edeceğiz. Yine işçilerin hak arama mücadelelerinde yanlarında olmaya da devam edeceğiz.

Hanifi SURUN & Adnan ÜNER / BİZİM KOCAELİ

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums