Adaletinizi sevsinler!

  • 19.06.2017 00:00

 "Parti Meclisi'nde (PM) herhangi bir karar alınmasına izin vermiyor. 6-7 saat tartışıyoruz ancak o, kulağına kim ne fısıldıyorsa kararını ona göre veriyor.”

Bu sözleri söyleyen CHP'li Fikri Sağlar, partisi tarafından disipline sevk edilmiş ve kınama cezası almıştı.

2009'da Hürriyet Gazetesi G. Yayın Yönetmeni olan Enis Berberoğlu, 2014 Ağustos'unda bu görevinden istifa ederek, Eylül'de CHP kurultayında PM üyeliğine seçildi. Berbereoğlu, Kılıçdaroğlu tarafından İletişim ve Medya'dan Sorumlu Genel Başkan yardımcılığına getirildi.

MİT Tırları haberi Ocak ayında  Aydınlık'ta yayınlandığında, soruşturma açılıp bu konuda yayın yasağı getirilmişti. Ancak 29 Mayıs 2015 yılında, Cumhuriyet Gazetesinde habere geniş yer ayrılarak ve üstelik silahlarınDEAŞ'a  gönderildiği imasıyla birlikte bu yayın yasağı delindi.

Arkasından, başlatılan soruşturmaları Can Dündar ve Erdem Gül'e verilen cezaları ve tutuksuz yargılanan Can Dündar'ın yurt dışına çıkışı, bu “gazetecilik-değil” tartışmalarını oldukça yoğun yaşadık.

Fakat şunu hep unuttuk: ABD ve Batı, çıkarları için bazı ülkelere müdahalelerde bulunmak istediğinde en geçerli argümanlardan biri, “teröre destek veren ülke” argümanıdır.

O günlerde, Ortadoğu'da kafalarındaki yeni planları uygulamak için Türkiye'yi de kim bilir neye razı etmek istedilerse, birden “Türkiye, DEAŞ'a yardım ediyor(!)” söylemini patlattılar.

İçerideki işbirlikçileri  de hızla bunu piyasaya sürdü. TV kanallarında artık sadece bu konu tartışılır oldu. Üstelik Haziran seçimleri yakındı ve belki de Tunus'dakiNahta Hareketi'nin geri adım atması gibi AK Parti ve Erdoğan'ın da geri adım atması bekleniyordu. Çünkü bunun arkasından bir yaptırım geleceği, Türkiye'yi zor günlerin beklediği söylemleri de yayılıyordu. İşte tam bu sırada, Cumhuriyet Gazetesi ve Can Dündar, (1 trilyonluk villasının 3 trilyona alıcı bulmasının normal karşılandığı günlerde)görevini yaptı.Sonuçlarını bile bile, kavramların içini boşaltıp özgürlük, demokrasi, fikir hürriyeti gibi değerleri istismar ederek, daha sonra Almanya'da takdir ve ödülle karşılanacak davranışını sergiledi.

Bu süreç başarılı yönetilmeseydi, başımıza bombaların yağmayacağını bugün söylemek kolay olmalı. Can Dündar gibilerin gidebilecekleri yer çok. Olan, yoksul ve sıradan halk yığınlarına olurdu.

Enis Berberoğlu'na dönelim. Dündar,  yaşananları anlattığı kitabında, “bana bu belgeleri, solcu bir milletvekili verdi” diye yazınca, çeşitli telefon kayıtları ve yapılan incelemeler sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na bildirilmesiyle Berberoğlu hakkında soruşturma açılmıştı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nu, durdurulan MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verdiği iddiasıyla ilgili yargılandığı davada, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, kaçacağı veya saklanacağı hususunu dikkate alarak Berberoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi.

Bir üst mahkemeye sunulan, “tutukluluğa itiraz” dilekçesi beklenirken, Kılçdaroğlu, Ankara'dan İstanbul'a kadar yürüme kararı aldı! Önce Berberoğlu için, sonra 80 milyon için yürüdüğünü söylerken, dokunulmazlıkların kaldırılmasına, asıl AK Partili vekilleri tutuklatmak için oy verdiğini hatırlamıyordu bile. Tek siyasi proje AK Parti'yi yok etmek olunca, ilkesizlik de sorun olmuyor.

Ergenekon ve Balyoz davalarının avukatı Kılıçdaroğlu o günlerde bile böyle yürüme kararları almazken, acaba kulağına fısıldanan,yeniden başka “iyi çocukların” varlığı mıydı!

Parti içindeki en ufak eleştiride adam asmaca oynayan Kılıçdaroğlu ve “adalet”!

Yürüyüşte, Fikri Sağlar da ilişti gözüme. Hani, şu aşağıdakileri söylediği için kınanan eski Bakan:

“Üstteki yapının değişmesi lazım. Bunu yapabilmek için düzenlemeye ihtiyaç var. CHP lider partisi değil, kadro partisidir. Son 10 yıla baktığımızda CHP, lider partisi haline getirilmeye çalışılıyor. Partide tek adamlılığı değiştirmemiz gerekiyor. Söylediğinizde samimi olmadığınızı toplum görürse size güvenmez. Kılıçdaroğlu referandum kampanyasında 'tek adama karşıyız' propagandası yaptı ama kendisi tek adam oldu! Bu şuna benziyor; kadına şiddete karşı çıkıyorsun, eylemler yapıyorsun ama eve gidip karını dövüyorsun!”

Başka söze gerek var mı!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums