Referandum futbol maçı olsaydı.. sarı ve kırmızı kartlar uçuşmaya başlamıştı..

  • 20.02.2017 00:00

 Hafta sonlarının önemli bir bölümünü benim gibi futbol izlemeye ayıranlar, hele bir de yine benim gibi Fenerbahçe taraftarı iseler, bu yılın en mutsuz insanlarıdır.

Herhalde öyledir.

Maçların tadı tuzu yok çünkü.

İnsan canını dişine takıp mücadele eden futbolculara da, onları sahaya süren ve kenarda kendi kendini yiyip bitirdiğini belli eden teknik adama da acıyor…

Skor çıkmıyor karşılaşmalardan…

Takımı oyuncuları değiştirerek kursan da çıkmıyor, oyun tarzını değiştirerek çıksan da…

Golü getirecek son vuruş bir türlü gelmiyor…

Daha doğrusu şöyle: Topu golü atacak en öndeki oyuncuya taşımakta zorlanıyor takım…

Maçın sonuna doğru da.. gelsin “Yönetim istifa” bağırtıları…

Yönetim “Ne yani, ben mi sahaya girip golü atacaktım?” diye düşünüyorsa şaşırmam.

Kartlar gerekli

Bizde başarısızlık öksüzdür, sahibi yoktur.

Sezonun bitmesine 13 hafta kaldı, şampiyonu şimdiden tebrik edebiliriz; ara bayağı açıldı çünkü…

Eskiden hiç değilse İspanya ligi, ‘La Liga’, teselli mükâfatı gibiydi; şimdilerde ‘kış saati’ uygulamasına bizde son verildiği için, maçların çoğu o kadar geç saatte ki, sabahın ilk ışıklarından birkaç saat önce günle buluşan benim gibi bir erkencinin gecenin o vaktinde gözlerini açık tutması imkânsız…

Bu sebeplerle, bizim maçları izlerken, zihnim, futbol sahasında gördüklerim ile siyaset sahasında yaşananlar arasında mukayeseler yapıp duruyor.

Herhalde fark ediyorsunuzdur: Bu yıl sahalarda hakemler ‘kırmızı karta’ daha fazla başvuruyorlar. Kimi rakibe sürekli faul yapana ikinci sarı kartı gösteriyor, kimi sakatlama amaçlı müdahale olduğuna inandığında doğrudan ‘kırmız karta’ elini götürüyor…

Şahsen bundan memnunum.

Keşke siyasette de kural-dışılıklara karşı kart gösterilebilse ve kurallara uymak istemediğini belli edenlere cezai müeyyide uygulanabilse…

Referandum öncesi tanığı olduğumuz söylemler benim hoşuma gitmiyor. ‘Evet’ ve ‘Hayır’ cephesine oy kazandırmak için yapılan konuşmalar, hiç değilse çoğunluk itibariyle, hep ‘tehlikeli müdahale’ sınırında dolaşıyor; çoğu ‘sarı kartlık’, bazısı ise ‘doğrudan kırmızı’ gerektirecek boyutta…

Oy kullanmamız beklenen, bir anayasa değişikliği paketi; ancak bu paketle, 1982 Anayasası’nda daha önce yapılan değişikliklerden çok daha fazlasını gerçekleştirme amaçlanıyor.

Tarihimiz farklı şey anlatıyor…

Yaklaşık 150 yıldır, 1876’dan beri, ara sıra kesilse bile bugünlere kadar bizi getirmiş parlamenter sistemle yönetiliyoruz; parlamentodan geçen değişiklik paketi halkımızdan da onay alırsa referandum sonrası ‘başkanlık sistemi’ne geçeceğiz.

Köklü bir değişiklik söz konusu.

Ancak daha adından başlayarak yanıltılmak istendiğimizi hissetmemek elde değil.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan en son “Yetkileri tek elde toplayacağız” dedi açık açık. Doğru olan onun tavrı. Gerçekten de öyle olacak; daha önce farklı kurumlarda bulunan yetkiler, değişiklik hayata geçirildiğinde, ‘başkan’ mevkiindeki kişide toplanacak…

Başbakan da olmayacak zaten…

İyi de getirilecek yeniliğe ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ denilmesi bir yanıltmaca değil mi?

“MHP’nin ricası” olduğunu biliyorum ve bu bana daha da rahatsız edici geliyor…

Bize daha uygun olduğu söyleniyor değişiklikle getirilecek yeni sistemin ve ispatı için tarihimize başvuruluyor.

Oysa tarihimiz farklı şeyler anlatıyor.

Parlamentoya, ‘Meclis’li sisteme’ geçiş, tarihimizin gerçeğidir. Öncesine göre bir ilerleme olan o geçişti.

Kaldı ki, Meclis bulunmadığı dönemde bile, devletin başı bütün yetkileri elinde bulunduran biri değildi ki…

‘Sadrazam’ diye biri hep vardı Osmanlı’da ve Padişah onu göreve getirdiğinde kendisine teslim ettiği mührü geri alana kadar devleti o idare ederdi.

Tarihimiz büyük padişahlar kadar, onları ‘büyük’ yapan büyük sadrazamların da tarihidir.

‘Evet’ oyu verilmesini savunurken tarihimiz gerekçesine başvuranları gördüğümde.. ‘sarı kart’ çıkarasım geliyor…

İleri ülkelerin sistemi mi?

‘Başkanlık sistemi’ konusunda ikna olmamız için başvurulan gerekçelerden biri de ilerlemiş ülkelerin ‘sistemi’ olduğu iddiası…

İddia sahipleri, bu gerekçeden önce, ‘bize özgü bir sistem’ getirdiklerini ifade ettikleri için çelişkili bir alana giriyorlar; ‘bize özgü’ bir şey ile başka hiçbir şey mukayese edilemez çünkü…

Sistemler ülkelerin geleneklerini yansıtır ve ‘başkanlık’ ile yönetilen ülkeler de genellikle ‘federal’ yapıya sahiptirler.

ABD’de olduğu gibi, ‘başkan’ 50 eyaletten oluşan bölük pörçük yapının tutkalıdır; birliği şahsında o temsil eder…

Gerekçeye ‘sarı kart’.

Kampanya sırasında birilerinin coşup ‘melek-şeytan’ bahsine dalarak dini argümanlar kullanmasına ise hiç girmek istemiyorum.

Tam ‘kırmızı kartlık’ bir durum çünkü…

Referanduma sunulan anayasa değişiklikleri savunulamaz mı?

Elbette savunulabilir. İkna edilmeye hazır, ancak yanlış söylemlere muhatap olduklarının farkında geniş bir kitle var ve onlar kurallar içerisinde bir ikna faaliyetine muhatap olabilmek için merakları ayakta bekliyorlar.

Fenerbahçe’nin, yeniden şampiyonluklara erişmesi önünde engellerin ne olduğu konusunda aydınlanmayı bizim taraftarın beklediği gibi…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums