Hep Haklı Çıkabilmenin Mağrurluğunu

  • 31.07.2016 00:00

 HEP HAKLI ÇIKABİLMENİN MAĞRURLUĞUNU YAŞAMAYA MECBUR OLMAK

 

Aydın Engin 27 Temmuz günü Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinden sormuştu, sorusu havada kaldı, soruyu cevaplamak isteyen pek çıkmadı, yazıyı okuyanlar yazıyı okumamış gibi davrandılar.


 

Neydi Aydın Engin’in eninde sonunda mutlaka cevaplanacak cevaplanması gerekecek dediği soru:


 

“Peki, bizim mahalle?


 

“Mahalle”yi çok geniş anlamda kullanıyorum. Hatta mahalle yerine kasaba filan desem daha doğru bir vurgu olacak...

Marksistlerden başlayın, sosyalistlere, sosyal demokratlara, Kemalistlere, ideolojik tercihini salt laiklik üstüne kuranlara kadar çok geniş bir paletten söz ediyorum ve darbenin üstünden 11 gün geçmişken, daha da gecikmeden bu yalın ama önemli soruyu masanın üstüne koymak gerektiğine inanıyorum.


 


 

Evet, o gece ve ertesi günlerde bizim mahalle ne yaptı?


 


 

Mahallenin hemen hemen tümünün bir askeri darbeye karşı olduğu veri kabul edilebilir.


 

Ayrıca bizim mahalleden de o gece tankların karşısına dikilenler olabilir. Onları elbette ayrı tutarak soralım:


 


 

Ancak bir askeri darbeye karşı olmanın eyleme dönüşmüş hali nedir?


 


 

Herhalde SMS atmak, WhatsApp’tan seslenmek, Facebook’ta, Twitter’de at koşturmak olmasa gerek.


 


 

Söylemek ve tartışmaya açmak istediğim belli olmuştur. Lafı uzatmaya gerek yok.


 

O gece ve ertesi günlerde bizim mahalle ne yaptı? “


 

28 Temmuz günü ise aslında aynı mahalleden olan kendini dışlamış ya da dışlanan Gürbüz Özaltınlı Karar gazetesindeki köşesinde bilerek ya da bilmeyerek aynı soruyu sorarken, sorunun içerisinde cevabı da dayamış:


 


 


 

“Üstelik suçlananlar ne kadar hatalı olurlarsa olsunlar; canlarını ortaya koymuş, sokaklara çıkmış, tehlikeyi hayatlarını kaybederek püskürtmüş olanlardır.


 

Her şeyi bir yana bırakalım bir parça insani nezaketten payını almış; yüreğinde tırnak kadar acı paylaşma duygusu taşıyan; azıcık minnet, şükran duyabilmeyi öğrenmiş bir insanın aklına ilk nasıl, kendisini kurtarana dönüp “ben demiştim, dinlemedin, ben değil sen suçlusun” diye bağırmak gelir?”


 

Gürbüz Özaltıntı mahallenin/kasabanın cevaplamaktan imtina ettiği haklı olabilmenin dayanılmaz uçukluğu adına paylaşım yapılmayan tweet atılmayan mevzuyu da sert bir şekilde sorgulamış:


 

“17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar avazı çıktığı kadar “hırsız” diye bağıranlar; biz “Cemaat darbesi” diye yırtınırken “namuslu savcılar-hâkimler” edebiyatı yapanlar; “Emniyette tasfiyeler yapılıyor, yargı elden gidiyor” diye bağıranlar… Bunlardan da henüz tek cümle özeleştiri duymadık.”


 

Askeri vesayet döneminden tanıdığımız “Cemaate Karşı İktidarı Uyaranlar”kulübü; 17-25 Aralık’tan sonra iktidar Cemaatle mücadele etmeye başladığında “Ne Cemaati, Hırsızlığı Örtmek İçin Uyduruyorsunuz” kulübüne dönüştü…”


 

Bu hep haklı olmanın yine ve yeniden haklı olabilmenin mağrurluğu karşısında beni en çok korkutacak olabilen haklılık ise, darbenin başarılı olabilmesi halinde:


 

“Darbenin olacağı belliydi, biz söyledik anlamadınız, biz haklı çıktık” mağrurluğu olacaktı.


 

İktidarın mesul olduğu haksızlıklara, yolsuzluklara, darbe girişimden “demokrasi nöbeti” adı altında seçmen kitlelerini konsolide etmekten başka bir amaç taşımıysan bu ve benzeri manipülasyonlara karşı durmak başka bir şey sürekli gerçeği ve gerçekliği eğip bükmek başka bir şey.


 

“İlk taşı günahsız olanınız atsın dense”; darbeye karşı çıkanlara taş atabilecek kaç kişi çıkar ki mahalleden?

 

28 Şubat günlerinde Kürşat Bumin postmodern darbeye destek çıkan mahalle mensuplarının savunmaları karşısında “Bu bir ruh hali bunu başka bir açıklaması yok” mealinde değerlendirmeler yapmıştı ve çok haklıydı.

 

Bugün için bu ruh halinin tanımını yapabilmek çok daha kolay hale geldi benim açımdan “Hep haklı olabilmenin ruh hali “. Bu hale ve haklı olmaya mecburlar mahallemiz mensuplarının büyük bölümü, çünkü haksızlıklarını bir kere kabul etseler/edebilseler içlerine kapandıkları sırça köşk yıkılacak.

 

Aydın Engin sorusunun cevabı çok basit aslında:

 

Hep haklı çıkabilmenin mağrurluğunu yaşayabilmenin uğraşısı içerisindeydiler.(15 Temmuz gecesi 16 Temmuz günü)

 


 


 


 


 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums