Tarih boyunca Aydın düşmanlığı

  • 26.10.2016 00:00

 Bir ülke düşünün hukuksuzluk bir sistem haline getirilmiş. Hem de sadece AKP döneminde değil.  Cumhuriyet tarihi boyunca bütün iktidarlar aydınlara karşı hep kuşkulu davranmış onların üretimlerinin önünü baskılarla yasaklarla tıkamışlardır.

Akademisyeni, muhalif aydını, sanatçısı, yazarı çizeri baskı altında olan bir ülkede yetişen kuşaklar ne felsefeden ne edebiyattan ne de bilimden haberdar olur. Matbaanın 250 yıl geç girdiği bu ülkede birde kitaplar yasaklanır, yakılır ve suç aleti gibi televizyonlarda sergilenirse o ülkede edebiyat fukarası bir gençlik yetişmesi kaçınılmazlaşır.

Geçtiğimiz günlerde TV8 de sabah kuşağında yayınlanan bir programda yorumculuk yapan Funda Özkalyoncu, Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna isimli eserini, ABD'li şarkıcı Madonna adına yazılmış bir kitap sandı. Sosyal medya da bu konuda epey bir alay konusu oldu. Ancak sosyal medyada o konuda yazan çizenlerin de büyük çoğunluğu Sabahattin Ali'nin o kitabını okumuş oldukları şüpheliydi.

Türkiye nüfusunun önemli sayılacak bir bölümü hala okuma yazma bilmezken okur yazarlar arasında kitap okuma oranı % 1 düzeyindedir. Böyle bir ülkede evlerinde kitaplık oluşturup onu bir ayrıcalık gibi görenlerde bile okuma oranı hayli düşüktür.

Okuma oranının düşük olduğu bir ülkede iktidar dindar nesil yetiştirmek için üniversitelerden başlayarak liseden anaokuluna kadar el atmış durumda. Darbe bahanesi ile öğretmenler, akademisyenler açığa alınmış araştıran sorgulayan bir gençlik yetişmesinin rahatsızlığı ile üniversiteler saraya biat eder duruma getirilmiştir.

Bu durum üniversitelerden ciddi bir beyin göçüne neden olmuştur. Barış için Akademisyenler bildirisini imzaladıkları için haklarında soruşturma açılan ya da üniversitelerden atılan akademisyenler yurtdışına çıkmakta oralarda çalışmalarını sürdürmektedirler. Çoğu öğretim üyesi de ülkeden ayrılmanın hesaplarını yapmaktadır.

Beyin göçünün birçok nedeni vardır. Ama en önemlileri siyasal baskılar sonucu özgür bir bilim üretme imkanlarının önünün tıkalı olmasıdır. Bunun yanında düşük ücret ve iş güvencesinden yoksun olmakta bir başka göç etme nedenidir.

Bu ülkenin tarihi aydınlara akademisyenlere hoyratça tutum sergilemelerinin örnekleri ile doludur. İkinci dünya savaşı faşizmin hortladığı yıllardır. Dünyadaki faşist dalga Türkiye’de karşılık bulmakta gecikmez. Turancı hareket bu dalganın ülkede ki izdüşümüdür. Nihal Atsız gibi ırkçı faşistler o dönemin aydınlarına karşı kampanya başlatırlar. Bu kampanyadan birisi Nihal Atsız’ın Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na yazdığı açık mektuplardır. Atsız bu mektuplarında eğitimci bilim insanı, Fransa’da Sorbonne Üniversitesinde okumuş, Durkaim’in öğrencisi olmuş Sadrettin Celal Antel’in İstanbul Üniversitesi Pedagoji ve Psikoloji Enstitüsüde ki görevinden alınmasını ister. Çok kısa bir sürede Antel bu görevinden bakanlık emrine alınır.

Aynı günlerde dünyaca önemli bilim insanı, sosyal psikolojinin kurucusu Muzaffer Şerif düşüncelerinden dolayı 26 yıl hapse mahkum edilir. Bunun üzerine bir askeri Amerikan uçağıyla ülkeyi terk eder ve bir daha ülkeye dönmez.

Muzaffer Şerif’in arkadaşları olan Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav bulundukları üniversitelerden düşünceleri nedeniyle atılır. O dönemde Adnan Cemgil, Sabahattin Ali gibi aydınlar dönemin iktidarının boy hedefi haline gelirler. Çoğu aydın Avrupa ülkelerine gider birçoğu göçmen oldukları ülkelerde yaşamlarını yitirirler.

1940’lı yıllarda aydın düşmanlığı 50’li, 70’li, 80’li yıllarda da sürmüş 12 Eylülde 1402 sayılı yasayla birçok akademisyen ve öğretmen görevlerinden uzaklaştırılmışlardır.

Bugün AKP KHK’ler yoluyla keyfi bir biçimde hukuksuzluğunu sürdürürken diğer taraftan da bilim emekçilerini bulundukları üniversiteden kopararak çoklu hesap yapmaktadır. Bir yandan üniversitelerde sorgulayan bir gençlik yetişmesini engellemek, ülkenin kültürel dokusunu değiştirmek isterken öte yandan da aydınları muhalif güçlerden koparmak istemektedir.

Cumhuriyet tarihince süren aydın düşmanlığı bu ülkenin biliminden, kültürüne, eğitiminden sosyal yaşamına kadar her alanda bilinçli bir gerilemeyi ve yoksunluğu getirmiştir. Bugün dindar nesil yetiştirme hesapları güdenlerin iktidarlarının temel dayanağı da bu kültürel yokluk ve yoksunluktur. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums