Darbeler bastırıldı, sıra ‘üst akıl’da!

  • 31.05.2016 00:00

Saray ve iktidar çevreleri ‘darbe’ tellallığına biraz ara verdi gibi. Çok cıvıttıklarını fark ettiler de ondan mı, emin değilim. Oysa Gezi’nin yıldönümü vesilesiyle bir “Eyyy Gezicilerrr!” nutku bekliyordum. Ama galiba ‘Gezi darbesi’ miadını doldurdu; artık “Köprü yapıyoruz diye bizi çekemiyorlar” söylemi revaçta.

Kim bu kıskanç çevreler? Adları açıkça zikredilmiyor, artık kim ne anlarsa. Amerika’dan Rusya’ya, AB’ye kadar hayli geniş bir ‘kıskanç’ yelpaze geliyor akla tabii. Neden köprüyü, metroyu kıskansınlar, bu tam anlaşılamadı gerçi. Üstüne sosyal medyada geyiği de yapıldı bolca. Yok adamların metrosu kaç yüz yıllıkmış, Mars’a gidiyorlarmış, bilmem ne...

İşin gerçeği şu ki; bir zaman ortalama Anadolu insanıyla ‘göbeğini kaşıyan adamlar’ diye dalga geçenlerden bir farkları kalmadı bunların da. İnsanlara ‘Ne desek yiyorlar’ muamelesi yapıyor, düpedüz aptal yerine koyuyorlar.

65 milyon TL’ye (kaç trilyon ediyor eski parayla?) ‘Nasıl fethetmiştik İstanbul’u’ kutlaması yapıyorlar ama Zonguldak’ta maaşlarını alamadıkları, işten atıldıkları için yeraltında açlık grevi yapan, seslerini duyurmaya çalışan işçilerin ve ailelerinin dönüp yüzüne bile bakmıyorlar. Baksalar, ‘paralel’ mi derler, ‘hain’ mi, o da var.

‘Gezi’ ve ‘paralel’ darbeleri miadını doldurmuş olabilir; ama bu, ‘darbe’ edebiyatından vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Şimdi ‘kıskanç üst akıl’ konsepti devrede. Hem bu daha ‘kullanışlı’; diğer ‘darbeleri’ de bu torbanın içine atmak mümkün.

Gezi neden ‘darbe girişimi’ idi? Öyle ya, madem ‘darbe’? ‘Çözüm sürecini sabote etmek isteyen güçler’ diyorlardı mesela. Tabii o zamanlar ‘sürecin’ altına sadece ellerini değil ‘gövdelerini’ de koyduklarını söylüyorlardı. Bir de o gün bugündür hâlâ kim, ne olduğu tespit ve teşhis edilemeyen bir ‘faiz lobisi’ vardı. (Ama ekonomik göstergelerle oynayan bir ‘lobi’ var ve o da Saray’da karargah kurmuş diyorlar.)

17-25 Aralık için de “Hemen paraları sıfırlayın” şaşkınlığının ardından yeni bir gerekçe icat edemeyince ‘darbe’ dediler. Kapı gibi belgeleri, delilleri olan rüşvet ve yolsuzluk iddiaları nasıl bir ‘darbe’ türü oluyordu; anlaşılamadı. “Polisler kapıyı çalınca bunun darbe olduğunu anladım” diyen Rıza kadar olamadık yani. Tabii önemli olan “millet”in izan ve idraki idi. “Millet”e de el altından ve üstünden evlerde biriktirilen odalar dolusu paraları “kutlu dava için...” gerekçesiyle izah ettiler, “çalıyorlar ama çalışıyorlar abi” potansiyelini de canlandırdılar ve oldu o ‘iş’.

Devleti hallaç pamuğu gibi attılar ama meselenin uluslararası boyutları da vardı; ‘iş’in o kısmını galiba biraz hafife aldılar. ‘Üst akıl’ın yeniden kıymete binmesinin sebeb-i hikmeti de bu zaten. O kadarını anlayabiliyoruz, şükür. İyi de ‘üst akıl’ ne istiyor Saray’dan ve hükümetinden? Bu soruya da bir cevap lazım. Köprü, metro, Marmaray, Gezi Parkı’na AVM’ler yapılmasını çekemiyorlar demeleri bundan.

Saray’ın askeri tören kıtalarını teftişe başlayan devşirme yalaka kalemleri işareti aldıklarında değme solcuya taş çıkartan anti emperyalizm tahlilleri yapmaya başlarlar. Yakındır. Bir de coşa gelip Şırnak, Hakkari dolaylarından bildirseler tam olacak da, onun için çok sıkı ayran içmeleri lazım. Sek olarak.

Kürt okurlarımdan yoğun talep var; “Medyadaki tırşıkçıları niye yazmıyorsun?” diyorlar. Hatta biri ‘Ma korkuyorsun?’ bile dedi. Beni bir gülme tuttu. Gelecek yazıyı bekleyin...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums