ürkiye, 16 Nisan referandumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne vize verdi. Bugün yapılan tüm ittifakların ardında “yüzde 50 artı 1” alma zorunluluğu var. Yasama ve Yürütme’nin birbirinden tam olarak ayrılacağı bu yeni sistem ancak güçlü siyasetçilerin Cumhurbaşkanı seçilmesine salık veriyor. Bu da kaçınılmaz olarak siyasi partilerin daha geniş kitlelere hitap etmesini ve demokrat bir çizgiye kaymasını sağlıyor. Bu Türkiye için iyi bir şey!

24 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde Türkiye, yeni hükümet sisteminin ilk Cumhurbaşkanını seçecek. Ardından Yasama ve Yürütme birbirinden tam olarak ayrılmış olacak.

Artık Meclis sıralarında hükümet üyelerini göremeyeceğiz.

TBMM’de Milletvekilleri sadece Yasama faaliyetiyle meşgul olacak.

Bakanlar da sadece Yürütme ile ilgilenecek.

Tüm bunların yanı sıra yeni dönem birçok değişikliği de beraberinde getirecek.

Sözgelimi Bakanlık sayısı düşürülecek.

Bazı bakanlıklar birleştirilecek.

Kulislerde dolaşan bilgilere göre Bakanlık sayısı 25’ten 14’e düşecek.

Ekonomi, Maliye ve Kalkınma Bakanlıkları tek çatı altında toplanacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Hayatı ve Güvenliği Bakanlığı’na, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Bakanlığı’na, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli eğitim ve Kültür Bakanlığı’na, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na dönüştürülecek.

Başbakanlık’a bağlı bazı kurum ve kurullar Cumhurbaşkanlığı’na bağlanacak.

Vatandaşın devlete “doğrudan erişimini” sağlamak için yeni modeller devreye sokulacak.

Bakan Yardımcılığı modeli kaldırılıp yerine “Çift Müsteşarlık Modeli” getirilecek.

Bu müsteşarlardan birisi bakanlığın teknik faaliyetlerini yürütecek. Diğeri ise “siyasi müsteşarlık” yapacak.

Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı için sayı sınırı yok. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmesi halinde 2 ya da 3 yardımcı ile yoluna devam edeceği söyleniyor.

Bürokraside yepyeni bir dönem başlayacak. Bakanlıkların çok daha etkin ve hızlı çalıştırılması için bürokratik işleyişte değişikliğe gidilecek. İmza işleri azaltılacak. Kırtasiyecilik ortadan kaldırılacak. Tüm bakanlıklarda yeni bir teşkilat yapısı kurulacak. “Vatandaş odaklı” bir sistem üzerinde duruluyor. Bürokratların “bugün git, yarın gel” yaklaşımı tamamen ortadan kaldırılacak. “Şeffaflığa ve hesap verilebilirliğe” dayalı bir modelle bürokrasi yeniden şekillenecek.

Yeni sistemde Başbakanlık makamı lağvedileceğinden Cumhurbaşkanlığı makamı daha da güçlü hale getirilecek. Konusunda uzman, vatandaşa hızlı cevap verecek, iş çözecek ve hizmette sonuç odaklı bir anlayışla hareket edecek güçlü bir kadronun kurulması düşünülüyor.

Sözün özü şu:

Yepyeni bir dönem bizi bekliyor.

Bu yeni dönemin en belirgin şifresi “vatandaş odaklı” olması.

Devletin egemen olduğu dönem tamamen kaldırılıyor.

Yerine…

Halkın mutlak egemen olduğu, karar vericinin bizzat cumhurun kendisi olduğu bir Cumhurbaşkanlığı Sistemi geliyor.

Hayırlı uğurlu olsun…