Kürtler Ak Parti’ye neden reaksiyon gösterdi?

  • 18.06.2015 00:00

 Bir önceki yazımızda; “Dindar Kürtler”in HDP’ye verdiği oylar, tamamen “emanet oy”lardır. Dindar Kürtler “reaksiyonel olarak” HDP’ye oy vermiştir. Dolaysıyla tam bu noktada Ak Parti’ye esaslı bir düşünme ve siyaset yapma alanı bırakılmıştır. Bunu düşünerek hareket etmek gerekir.” demiş ve bir sonraki yazıda, Dindar Kürtlerin Ak Parti’ye “reaksiyon” göstermesinin sebeplerini yazacağımızı ifade etmiştik.

Şimdi bu sebepleri maddeler halinde sıralayalım:

1-Ak Parti, 2009’dan bu yana bölgede yatırımlar dışında adeta çekiliyormuş gibi bir görüntü çizdi. Oysa bölgede Çözüm Süreci’yle beraber yeni bir toplumsal değişim, alan boşalması/doldurulması durumu bariz bir şekilde ortadaydı. Silahsızlanma aşamasında bölgedeki farklılıklar, (HDP/PKK çizgisi dışında kalan toplumsal kesimler) nasıl ön plana çıkartılmalı sorusunun cevabı düşünülmedi. PKK, dağdaki lojistik, psikolojik ve söylem üstünlüğünü şehirlere taşıdı. Ak Parti, bölgede yeni bir sınıf oluşturamadı, farklılıkların elini güçlendirmedi. Bölgenin “çoğulculaşması” için yeterli adımları atamadı.

2-Ak Parti, bölge adaylarını belirlerken yanlışlar yaptı. Toplumda etkisi olmayan, dahası HDP’nin “içi boş, alıcısı çok” propagandasına karşı, AK Parti’nin yaptığı onca icraata rağmen alıcısı olmayan bir dil kullanan ve bu dil nedeniyle hiçbir etki gösteremeyen adaylarla Kürtlerin karşısına çıktı. Hâlbuki Ak Parti’nin adaylarının eli güçlüydü. Ak Parti’nin yaptığı birçok demokratikleşme hamlesi, yatırım, hak ve özgürlüklerin genişlemesi, dil ve kimlik üzerindeki baskıların kaldırılması gibi Kürtlerin lehine olan birçok argüman vardı. Bu argümanlar bölgede anlatılamadı.

3-Çözüm Süreci’nde muhatap olarak sadece PKK/HDP’nin alınması büyük bir hataydı. Bunu defalarca söylememize rağmen bu konuda hiçbir girişimde bulunulmadı. Elbette silah bırakma müzakeresi silahı elinde tutanlarla yapılır. Ancak anayasal haklar, temel hak ve özgürlükler, sivil anayasa, eşitlik ve anayasal yurttaşlık gibi hususlarda müzakere, bölgedeki kanaat önderleri, İslami çevreler/gruplar, sivil toplum örgütleri, medrese çevreleri ve diğer aktörlerin de olduğu geniş bir kesim ile yapılmalıydı. Bu yapılmadı.Yapılmadığı için HDP/PKK, Kürtlerin tek temsilcisiymiş gibi bir algı oluştu. Bu algı hem Batı’da, hem Doğu’da, hem Kürtlerde hem de Türklerde oluştu.

4-Ak Parti, PKK/HDP çizgisi dışında kalan bütün Kürt kesimlerine kucak açmalıydı. Onlarla güçlü ilişkiler kurmalıydı. Özellikle Dindar Kürt oluşumlarla bu bağı güçlendirmeliydi. Bu bağ kurulamayınca, Çözüm Süreci’nde de dindar Kürtler geri planda kalınca, duygusal bir kopuş yaşandı. Ve nitekim bu kopuş, sandıklara da yansıdı.

5- Kobani Olayları’nda atılan birçok olumlu adımın anlatılamaması, aksine “Kobani düştü düşüyor” denilerek, sanki Ak Parti’nin Kobani’yi ve dolaysıyla Kürtleri önemsemiyormuş gibi bir havanın oluşması duygusal bir kırılma yarattı. HDP, bu tabloyu başarılı bir şekilde kendi lehine kullandı. Sözgelimi, Süleyman Şah için Ak Parti hükümetinin çıkardığı ses çok güçlüydü. Hemen herkes Süleyman Şah ile ilgili açıklama yaptı, orayı sahiplendi. Medyada çok geniş yer buldu. Bu tablo, Türklerde ciddi bir duygusallık ve “hükümet Süleyman Şah’ı savunuyor gururu ve algısı” yarattı. Ancak buna karşın Kobani meselesinde kullanılan dil, isteksizlik görüntüsü ve cılız ses, Kürtlerde hükümete karşı bir gurur yaratmadı, aksine bir kırgınlık ve öfkeye neden oldu. Oysa Ak Parti, Kobani için çok şey yaptı. Eğer Ak Parti, Kobani’yi Süleyman Şah gibi anlatsaydı, sahiplendiğini gösterseydi, Kürtler Ak Parti’ye daha çok bağlanırdı. Bu olaylar, ritüeller ve simgeler Kürtlerin kalbine inmek, onlarla ortak bir duygu bağı kurmak adına çok önemli.  Ama malesef Ak Parti 2009’dan sonra Kürtlerde duygusal kırılma yaratabilme potansiyeli olan olayları, ritüelleri ve simgeleri tam olarak keşfedemedi. Bütün bu sebepler, toplumda “HDP Kürtlerin, Ak Parti de Türklerin temsilcisi” algısını pekiştirdi.

5-Ak Parti’nin seçim meydanlarında sürekli HDP’den bahsetmesi, HDP’yi muhatap alması, TV ekranlarında, medyada sürekli HDP’ye laf yetiştirmesi, Ak Parti nefreti olan kesimi HDP’ye konsolide etti. Bu, çok stratejik bir hataydı. Özellikle hükümete yakın medyanın sürekli HDP manşetleri atması, eleştirilecek birçok konu varken, HDP’nin amblemindeki yapraklar üzerinden çok absürd, karşılığı olmayan bir dille HDP’ye yüklenmesi ters etki yaptı. Bu hususta medya, daha akıllı ve rasyonel verilerle hareket edilebilirdi. Medya, HDP’yi sürekli manşetlere taşımakla farkına varmadan HDP’yi parlatmış oldu.

6-Ak Parti, Kürtlerin yoğun yaşadığı Bursa, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, İstanbul, Kocaeli, Ankara, Konya, Manisa gibi Batı illerinde birer Kürt aday göstermeliydi. Bunun önemini defalarca yazmamıza rağmen bu konuda hiçbir adım atılmadı. Seçim sonuçlarına bakıldığında HDP’nin barajı aşmasındaki ve bu kadar yüksek oy almasındaki en büyük faktörün Batı’dan gelen oylar olduğu rahatlıkla görülebilir.

7-PKK/HDP’nin bölgedeki örgütlü yapısı karşısında, Ak Parti’nin çok zayıf ve etkisiz teşkilat yapısı, Ak Parti’ye oy vermek isteyen kitlenin tehditlere boyun eğmesini sağladı. Ak Parti seçmeni, ev ev çalışma yapacak kadar örgütlü olan HDP/PKK karşısında kendisini yalnız hissetti ve üzerindeki korkuyu atamadı. Sandığa cesaretle gidip Ak Parti’ye oy veremedi.

Daha yazılacak birçok sebep var. Ancak yerimiz kalmadı.

Sonuç olarak Ak Parti, bütün bu hatalardan ders çıkarmalı. İşe öncelikle “Kürtlerin de Temsilcisi” olduğunu hissettirerek başlamalı. HDP’nin Kürtlerin tek temsilcisi olmadığını pratikleriyle, söylemleriyle “yeniden” göstermeli. Bölgedeki Kürt adayların tamamını değiştirmeli. Konuşan, HDP’nin yaptığı propagandanın gerisinde kalmayan, medyatik, liyakat ve sadakat sahibi adaylar belirlemeli. 2002 veya 2005’de kullanılan dili yeniden tesis etmeli. Çözüm Süreci’nin paydaşlarını arttırmalı. Kürtler için çok önemli olan, ritüelleri, coğrafyaları, sembol ve simgeleri çok iyi keşfetmeli. Bu husustaki üstünlüğü HDP’den geri almalı.

Unutulmamalı:

Ak Parti’nin karşısında hiçbir icraat yapmamasına rağmen sadece propaganda gücü ve örgütlülüğü ile halkı ikna etmeyi başarmış bir HDP var.

Birçok açılım ve icraat yapmasına ve bugüne kadar Kürtlerden hep destek göstermesine rağmen bu defa yaptıklarını anlatamayan ve Kürtleri ikna edemeyen bir Ak Parti var.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums