- 22.05.2018 00:00
Kaynak BBC Türkçe yayını. Financial Times yazarı David Gardner’den alıntılayarak bir haber geçiyor. Tarih 28 Nisan 2018… 3 hafta kadar önce yani. BBC ve Financial Times hangi analizi yapıyorlar… Aynen aktarıyoruz:
“AKP’nin sıradan Türklere ekonomik faydalar sağlaması - ki muhtemelen bu partiye ideolojisinden daha fazla oy kazandırmıştır - artık tehlikede. Yoğun kamu teşvikleri ekonomiyi aşırı ısındırıyor, cari açığı artırıyor. Enflasyon da artarken, Türk Lirası değer kaybediyor. Türkiye ucuz yabancı sermayeye bağımlı. Bu fonlar da giderek azalıyor. Ülkenin önde gelen şirketlerinin büyük miktarda dolar borcu var ve döviz giderek daha da pahalılaşıyor.
“(Zeytin Dalı Harekâtı ile) artan şovenlik zaten muhtemelen önümüzdeki yıla kadar devam etmeyecekti.
“Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtemelen en büyük kaygısı geçen yıl Nisan ayındaki referandumu kılpayı ve bir nebzeye kadar da hile ile kazanmış olması. Haziran 2015’te de bir ara Meclis’teki çoğunluğunu kaybeden AKP’yi bir korku kapladı.
“Cumhurbaşkanı ve partisi geçen yıl İstanbul, Ankara ve İzmir’de kaybetmişti. Türkiye ekonomisinin üçte ikisini oluşturan 20 kentin 13’ünde sandıktan mağlup çıkmışlardı. Eski İstanbul Belediye Başkanı olarak Sayın Erdoğan, büyük şehirleri ve bu kentlerdeki gençleri kaybetmesi halinde, seçimi kazanamayacağını biliyor. Zaten erken seçimin bir diğer önemli nedeni de Mart ayında yapılacak yerel seçimlerden önce sandık başına gidilmesini sağlamak.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kemalist sosyal demokratlarla muhalif milliyetçileri birleştirerek’ muhalefete güç verir bir görüntü sergiliyor. Erken seçime gitme ihtiyacı da, seçimin sonuçlarının önceden belli olmayabileceğini gösteriyor.”
Hemen bir ay öncesine gidelim. 28 Nisan günü NTV’nin haber portalından verdiği haberi okuyalım:
“Dün 3,5556 seviyesine kadar gerileyerek yaklaşık son 4 ayın en düşük seviyesini gören dolar/TL bugün de düşüşünü sürdürerek 3,5412 seviyesini gördü.”…
Bilindiği üzere erken seçim kararı Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18 Nisan günü açıklanmıştı… Yukarıdaki yazı 28 Nisan günü yayınlanmış. Erken seçim kararından 10 gün sonra. Bugünden da 3 hafta kadar önce… Bugün dolar ne kadar? 4.59 falan…
Yeni Şafak okurları bundan sonrasını soyutlamak ve bu verileri birleştirip oynanan ekonomik oyunların nasıl devreye sokulduğunu kavrayabilecek ferasete sahiptir…
Yazarın ve dolayısıyla haberi yayan yayın organlarının kullandıkları şu cümle bile tek başına anlatıyor: “AKP’nin sıradan Türklere ekonomik faydalar sağlaması artık tehlikede”…
Bu cümlenin yazılış tarihinde henüz düğmeye basılmamıştı herhalde… Ne olduysa ondan sonra olmuş demek ki…
- Listeye girdi girmedi tartışmasını bitiren kazanır
- Milletvekili adaylarının belli olmasının ardından herkes konuşmaya başladı. Siyasî iletişimin gündemi bir anda tatile girdi sanki… Yorum yorum üstüne… Herkesin bir fikri var. Özellikle de CHP listeleri gündemde. Küskünler… İstediklerini elde edemeyenler… Oncular… Buncular…
- AK Parti cephesinde de anlamaya çalışılan kararlar… Belli ki her kritik seçim bölgesine bir bakan verilmiş. Toplam 20 Bakan… Tartışma başlıyor hemen… O zaman bu isimlerin bakan yapılması düşünülmüyor muydu? Hani Bakanlar dışarıdan alınıyor, meclisten alınanlar da bakan olunca vekilliklerini kaybediyorlardı ya… O sayıda vekilliği kaybetmeyi düşünebilir miydi AK Parti?..
- Bir de aday yapılmayan bakanlar vardı? Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AB Bakanı Ömer Çelik… Bu bakanların tekrar bakan yapılmaları mı düşünülüyordu; yoksa Sayın Cumhurbaşkanı bu isimlere hiç mi görev vermeyecekti?...
- İletişim enerjisi dünden beri hiçbir işe yaramayan bir konuya yönlenmiş vaziyette…
- Tabii ki her seçim döneminde binlerce kişi başvurup bunlardan sadece az sayıda, genelde onda biri kadarı listelere girebiliyor. Bunların da zaten ancak yarısı, kazanabilecek pozisyonlara alınıyordu… Seçimlere 30 gün kala bu liste tartışmasını hangi parti hızla bitirip saha çalışmasına dönebilirse, o siyasi parti rekabetçi avantaj kazanacak…
Yorum Yap