Nerede kalmıştık!

  • 26.11.2020 00:00

 Erdoğan’ın reform ve demokratikleşme iddiası kısa sürdü.  

Pimi Bülent Arınç’ın açıklamaları çekti. Kavala ve Demirtaş’ın hukuk dışı bir durumla karşı karşıya bulunduklarını, tahliye edilmeleri gerektiğini söyleyen Arınç’a, Erdoğan verdiği tepki, hem Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’undan istifasına yol açtı, hem reform söyleminin üzerindeki örtüyü kaldırdı. 

Nitekim Erdoğan, arka arkaya  yaptığı konuşmalarda taşları yerli yerine oturtuyordu: 

Önce tepki gösterdi:  

“Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan, kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz...” diyordu 

Ardından yemin tazeledi:  

“Bizim nerede durduğumuz bellidir, istikametimizde değişiklik yoktur (...) Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavalalarla hiçbir zaman bir arada olamayız. Teröre bulaşmış, terörle el ele kol kola yürüyenler bizim temasta olduğumuz kişiler olamaz (...) yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börülerin ölümüne neden olanlar hiç bir zaman  Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz ” (...)   Teröristlerden (Demirtaş’ı kastediyor) birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi (Arınç’ı kastediyor) hakikaten beni rencide etmiştir...” diyordu  

Filli küçük ortağı da, Bahçeli de ondan geri kalmadı:  

“Siyaset eskisi bir şahsın Kavala ve Demirtaş’a güzellemeler yapması çarpıklık ve ahmaklık...” 

Bunlarla da bitmiyor, AK Parti’nin fiili kurucularından, ilk döneminin en önemli finansörlerinden İhsan Arslan bir söyleşide, “partinin Kürt politikasını eleştirdiği ve parlamenter sistemi savunduğu için”, Erdoğan’ın talimatıyla MYK tarafından disiplin kuruluna sevk ediliyordu. 

Berat Albayrak gidişi ve Erdoğan bir kaç sudan açıklamasıyla, demokrasiye geri dönüşe dair gerçekten umut duyanlar oldu mu, bilmem? 

Bırakın geri dönüşü, bu çerçevede pragmatik hamle dediğiniz an bile, karşınıza bu ülkede iki tanımlayıcı somut mesele çıkar. 

Türkiye’nin utancı haline gelmiş, keyfi, talimata endeksli, siyasileşmiş adalet düzeninin göstergesi haline gelmiş “Kavala dava silsilesi” bunlardan biridir.  

Hükümetin, demokratik ilkeleri her yerde ve her biçimde yerle bir eden Kürt politikası ile bu politikaların simgesi olan, (hapishaneden cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılıp yüzde 10 oy almış) Demirtaş meselesi ikincisidir. 

Bunlar, hukuk devletinin yokluğunun, demokratik siyasetin tehlike olarak kabul edilmesinin uluslararası alana da yansıyan somut delilleridir.  

Demokratik reform ne demektir? 

Keyfiliğe son, ekonomi, hukuk, basın gibi alanlarda siyasi iktidar karşısında bağımsız, en azından özerklik kurum ve sektör işleyişine geri dönüş, evrensel değerleri ve kuvvetler ayrılığını benimseme, velhasıl yeniden hukuk devleti iddiası taşımak demektedir.  

Bu iktidar bakımından bu tür geri dönüşler, eşyanın tabiatına aykırıdır. Erdoğan siyasi varlığıyla tezat taşır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hedef alır. AK Parti ve MHP için karşılıklı bir siyasi zorunluluk haline gelmiş, bu partiler açısından iktidar yolunu temsil Cumhur ittifakının ruhuna ters düşer. 

Bu durumda, Erdoğan’ın otoriter ve asayişçi politikalar hattında, “nerede kalmıştık” demesi hiç şaşırtıcı değil. 

Yaşanan neydi o zaman? 

Reform ve demokratikleşme açıklamaları, “ABD’ye ilişkileri tazeleme,” “AB ve Avrupa hedefi” iddiaları, bir yandan ekonominin yaşadığı kriz karşısında, diğer yandan Biden’ın gelişi, AB’nin sertleşen tutumuyla değişen uluslararası konjonktüre yönelik palyatif hamlelerdir.  

Hepsi bu... 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums