- 28.04.2014 00:00
Bu yıl İHD'yle birleştirdik anmaları. İHD 2005 yılından beri soykırım anmaları düzenliyor. Biz ise 2010 yılından beri Taksim Meydanı'nda soykırım anmaları düzenliyorduk. Bu yıl DurDe ve İHD'nin girişimiyle soykırım anmaları ortaklaştı.
Soykırımın 100. yılına, sadece bir yıl kaldı. Kadim bir halkın bu topraklardan kazınışının üzerinden 99 yıl geçti. 99 yıl. 99 yıl önce nüfusun yüzde 20'sini oluşturan Müslüman olmayan halkları tasfiye edecek operasyon başladı.
Her şey çok hızlı gerçekleşti.
Soykırım inkarcılarının iddia ettiği gibi bir süreçyaşanmadığını,gelişmelerin önceden planlandığını ve sürecin her bir adımının arkasında bir devletin sistematik iradesinin bulunduğunu buradan anlamak mümkün. Devlet, kendi adına tereyağından kıl çeker gibi halletti sorunu. Bu yüzden de devlet yetkilileri kendi aralarında "Ermeni sorunu hallolunmuştur" diye yazışabildiler.
Bu gün kendisine insan hakları savunucusu, demokrat ya da sosyalist diyenler bir sorunla karşı karşıya: Soykırımın tanınması için mücadele edecekler mi etmeyecekler mi? Lafı dolaştırmadan ama. Sürecin adını net bir şekilde koyarak.
Bu şu yüzden önemli: Mevcut devlet aygıtının şekillenmesi, soykırım süreci kavranmadan kavranmaz. Mevcut sermaye yapılanması soykırım süreci kavranmadan kavranamaz. Mevcut yargı sistemi, faili meçhuller alışkanlığı, yalancılık, devletin suç işleme alışkanlığı, tarihi çarpıtan resmi tarih, medya dünyasına hakim olan üç kağıtçı hava, soykırım süreci kavranmadan kavranamaz. Irkçılık, milliyetçilik, nefret söyleminin herkes tarafından olağan bir şekilde, sorgusuzca kullanılması, soykırım süreci kavranmadan kavranamaz.
Daha da önemlisi, kemalizmin, askeri darbelerin, işçi sınıfını bölen sayısız değerin kökenlerini kavramak açısından da soykırımı kavramak çok önemlidir. Soykırımı yapan devlet, soykırımı gizleyen devlet, Türkiye'nin Türklerin olduğunu anlatan devlet bir yanda, bu yalanları sorgulamadan, Türkiye'de Türklerden başka halkların da yaşadığını göremeden mücadele edenler ve buna rağmen kendilerini sosyalist olarak görenler de aynı yanda.
Kemalizm, soykırımı gizleyen bir ideolojidir ve kemalizmi ilerici olarak gören, kemalizmde ilerici nasyonlar keşfeden siyasi geleneklerin hiç birisinin, marksist sosyalizm anlayışı açısından söylemek gerekirse, sol saflarla uzaktan yakından alakası yoktur.
2015 soykırımın 100. yılı. Seneye 24 Nisan'da soykırım anmaları, bu anmaları kitlesel bir şekilde gerçekleşmesi, Kürdistan'dan batıya tüm illerde devlet üzerinde basınç yaratılması için mücadele etmek çok önemli. Bu mücadele, iki hedefe sahip olmalı. Birincisi geniş kitleleri soykırım gerçeğiyle yüzleştirmek. Bunun için, sorunu bazılarının yaptığı gibi ortak acılar gibi yumuşatan terimlerle değil, gerçek adıyla ele almak, yani soykırım kavramını kullanarak ele almak gerekir. Öte yandan, geniş kitleleri soykırımla yüzleştirmek için yapılan kampanya bir yandan da devleti soykırımı kabul etmesi yönünde zorlama politik hamlesiyle el ele gitmeli.
Ama ikinci bir adımı daha atmak zorundayız. Bu da sol içinden soykırım inkârcılarını ayıklamak. Solun bir kesimi bu yüzden devletine benziyor ve devletine benzeyen bu solcuların solcu gibi görünmesi, soykırımla yüzleşme mücadelesine zarar veriyor.
Önümüzdeki her bir gün, soykırım inkârcılarının her birinin özür dilemek zorunda kalacağı bir kampanyanın örgütlenmesi gereken kısıtlı bir kampanya zamanı olarak değerlendirilmelidir.
http://www.marksist.org/yazarlar/yildiz-onen/14618-soykirimi-taniyin-ve-ozur-dileyin
Yorum Yap