- 10.02.2014 00:00
Moda hâline gelen temel iddia şu: Birileri AKP'yi gözden çıkarttı ve Gezi eylemleriyle, bu gözden çıkartmaya bağlı bir takvim işlemeye başladı.
İddia şöyle devam ediyor: İçeride paralel yapılar, dışarıda küresel finans merkezleri, AKP'yi yıkmak için uzun, yoğun bir faaliyet içinde!
AKP'yi yıkmak isteyen bir güç olduğu iddia edilip bu güç bu kadar soyut bir şekilde tanımlanınca, tartışmak, görüş alışverişinde bulunmak da imkansız hâle geliyor.
Gezi direnişine mi katıldınız? İlk bir gün neyse de bir haftadan sonra hâlâ eylemlere katıldıysanız, darbecisiniz.
17 Aralık'tan sonra yolsuzluğa mı işaret ediyorsunuz? Paralel yapının parmağının ucunda oynamışsınız da haberiniz yok!
En son "Yetti Artık" kampanyasına gelen eleştiriler, hükümete yönelik darbe girişimi iddiasının, hükümetin günahlarını gizleme telaşının doğrudan ürünü olduğunu gösterdi.
Biz yolsuzlukla uğraşırken bir darbe gerçekleştiğinde iş işten geçmiş olacakmış!
Gören, duyan da bu iddialara sahip olan arkadaşların gazete köşelerinde yazı yazma, TV'lerde görüş beyan etme ve sosyal medyada tweet atma dışında sokakta bir kampanya inşa ettiğini sanacak.
Kimse merak etmesin! Bugün "paralel yapının darbesi var" iddiasının, daha dün gerçekleşen darbe girişimlerini aklamak gibi tuhaf bir sonuca yol açtığını, bugün "darbe var, göremiyor musun gerçekten?" diye soranların, esasında Ergenekon ve Balyoz darbe girişimi davalarının balon olduğunu söylemelerinin; yani somut, yakalanmış darbecileri silikleştirmelerinin ne kadar çelişik olduğunu görüyoruz.
Darbe soyut bir şey değil, paralel yapı gibi bilinemez bir güç tarafından da gerçekleşmiyor. Darbe, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne paralel olan bir örgüt tarafından değil, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri, ona bağlı legal ve illegal organizasyonlar tarafından örgütleniyor.
Roni Margulies'in yazdığı gibi, yolsuzluk unutuldu, bakanlar unutuldu, bakan çocukları unutuldu, sabah akşam hep beraber paralel yapıyı tartışıyoruz. Henüz bir darbe de gerçekleşmiş değil.
Askerlerin siviller tarafından yargılanması ya da Genelkurmay'ın Savunma Bakanlığı'na bağlanması önerisiyle, komutanların yargılanmasının başbakanın iznine bağlı olması önerisi, yani AKP'nin mevcut önerisi arasında dağlar kadar fark var.
Belki birilerini korkutabilirsiniz "darbe oluyor" diyerek ama bizi korkutmanız mümkün değil. Darbeleri de darbecileri de tanırız. İyi çocuklar değillerdir. Ellerinde kan vardır. Bir kısmı hapistedir ama büyük bir çoğunluğu dışarıda, elini kolunu sallaya sallaya gezmektedir.
Abdullah Öcalan'ın sorgulandığı dönemin montajlanmış görüntülerini piyasa sürenler, örneğin, kim bu insanlar? Bu sorguları paralel yapı mı gerçekleştirdi? O zaman paralel yapı kim, cemaat mi yoksa cemaatin yeminli düşmanları mı?
Yoksa iki paralel yapı, anlaşmış durumdalar mı? Eskisi, yenisine montajlanmış kaset mi hediye ediyor?
Bu arada olan ayakkabı kutusundaki milyonlara oluyor!
Unutuluyor.
Yıldız Önen
http://marksist.org/yazarlar/yildiz-onen/13982-akp-elestirisi-ve-darbecilik-suclamasi
Yorum Yap