Siyasi çözümün sesi

  • 15.09.2011 00:00

MİT ile PKK temsilcileri arasında, yabancı arabulucuların gözetiminde ve Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dâhilinde gerçekleştiği anlaşılan bir görüşmenin ses kaydı, internet ortamında dün yayınlandı. Sürmanşetimizden “Peki niye savaşıyorsunuz” sorusuyla duyurduğumuz bu ses kaydının tam metnini bu sayfalarda okuyabilirsiniz.

OTANTİK Mİ: Ses kaydını dinlediğimiz ilk andan itibaren bazı “teknik” sorulara yanıt aradık. İlki, “Bu gerçek bir belge mi” sorusuydu. Mutlak kesinlikte bir cevabımız yok. Ancak gerek şahısların seslerinin gerçeğe uygunluğu gibi teknik özellikler gerekse konuşmanın üslûp ve içeriği, kaydın otantikliğine ilişkin şüphemizi zayıflattı. Daha önemlisi, ne kayıtta sesleri/adları olan MİT ve PKK mensuplarından ne de Ankara’daki herhangi bir kurumdan bir yalanlama geldi.

KİM, NİYE SIZDIRDI: İkinci “teknik” merak konumuz, cevabına göre farklı siyasi anlamlar ifade edebilecek olan “Bu kaydı kim, niye ve neden şimdi sızdırdı” sorularıydı. Tahminlerimiz var ama kanıtlı cevaplarımız yok. Bununla birlikte, ister görüşmenin tarafı olan PKK’nın ya da MİT’in içinden birileri, ister görüşmenin evsahibi olan yabancı aktörler ya da dün hemen tedavüle giren teori doğrultusunda mesela MOSSAD gibi bir dış istihbarat örgütü bu kaydı sızdırmış olsun, sonuçta failden ve muhtemel saiklerinden bağımsız bir içerikle karşı karşıyayız.

NİYET, İRADE, GAYRET: Bu kaydı internette yayınlamadan önce, metne hükümeti PKK diliyle eleştiren başlıklar ekleyenlerin ya da görüşmelerin içeriğinin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ve onun siyasi âmiri olan Başbakan Erdoğan’ı Türk milliyetçileri nezdinde zor durumda bırakabileceğini hesaplayan başka çevrelerin niyeti ne olursa olsun, bu kayıt bize, Ankara’daki siyasi liderlik konusunda çok önemli bir işaret veriyor. MİT yetkilileri Afet Güneş ve Hakan Fidan’ın kayıttaki ifadelerinden anlaşılan şudur: Başbakan Erdoğan’ın şahsında, AKP hükümeti ve başta MİT olmak üzere bir kısım devlet bürokrasisi bünyesinde, PKK’nın müzakere yoluyla silahsızlandırılması konusunda ciddi bir niyet ve irade vardır ve bu doğrultuda somut gayret içine girilmiştir. Bu gayretle, devletle örgüt arasında düzenli, çözüme odaklı, siyasi ve sistematik müzakereler yapılmıştır.

Fidan’ın PKK temsilcilerine söylediği şu sözler önemli: “Olayın teknik görünen bir çalışmadan öte daha siyasi içerikli, daha farklı bir boyuta taşınması ihtiyacı hâsıl olunca Sayın Başbakanımız bu konuda beni görevlendirdi. (...) Hükümetin çok ciddi niyeti var. Bu iyi niyeti Türkiye’deki reel şartların izin verdiği ölçüde hayata geçirmeye, realize etmeye çalışıyor. (...) Hem sizle, hem Sayın Öcalan’la bizim perspektifimiz bu sürecin kesintisiz devam ettirilmesi. İşte bir defa görüştük, beş ay sonra... Yok, bunu sistematik bir şekilde... Yoğun iletişimle biz birtakım krizlerin önüne geçebileceğimize açıkçası inanıyoruz.”

ZAMAN, ZEMİN, SÜREÇ: Fidan, bu sözlerle, PKK ile görüşmelerin “sistematik” olmasını önerdiğinde, muhtemelen 2010 ilkbahar-yazıydı. Görüşmeye MİT Müsteşar Yardımcısı olarak katılan Fidan, bu göreve Nisan 2010’da geldi. Habur’dan girişlerin (Ekim 2009) olduğu, PKK’nın Reşadiye’de saldırdığı (Aralık 2009) ve Newroz’un geçtiği de konuşmalardan belli. Yani, “Habur’dan sonra açılım bitti” diye siyasi söyleme pelesenk olan saptamanın, görüntüsel bazda haklı yön taşısa bile, çözüm iradesi açısından hiç de geçerli olmadığı anlaşılıyor.

Ayrıca görüşmeye evsahipliği yapan yabancı kuruluşun, Oslo’da, PKK ve devletin katılımıyla en az beş kez müzakere toplantısı düzenlediğini metinden anlıyoruz. Fidan ve Güneş’in İmralı’daki odasında Öcalan’la bizzat görüştükleri ve mahpus PKK lideriyle yurtdışındaki “serbest” PKK mensupları arasında yazılı haberleşmeye aracılık ettikleri de konuşmada açıklığa kavuşuyor. Bu bilgiler, Öcalan’ın sonuncusunu temmuzda okuduğumuz görüşme notlarındaki olumlu izlenimlerle birleştiğinde, devletİmralı müzakerelerinin niteliği konusunda—bu müzakereler Silvan saldırısıyla kesilmeden önce— ısrarlı biçimde güvensizlik bildiren PKK unsurları ile bugün bu müzakerelere“yontma harekâtının hazırlığı” diyerek, bariz bir karalama kampanyası yürüten BDP mensuplarının samimiyetine gölge düşüyor.

PERSPEKTİF, İÇERİK: Ses kaydının belki en önemli mesajı, Ankara’daki siyasi iradenin PKK’nın taleplerini ciddiyetle karşılıyor, Kürt meselesinde geniş bir reform perspektifi taşıyor ve bu perspektifi müzakerelere yansıtıyor oluşudur. Fidan bir yerde,“Sayın Başbakan... bu noktada ciddi olduğunu, samimi olduğunu, siyasi riski de yüklenmeye hazır olduğunu birkaç defa söyledi” diyor. Güneş, “Önderliğin yol haritası elimde. Maddeleri de belli. Haydi buyrun, müzakere edelim” diye öne çıkıyor. MİT yetkilileri, hükümetin hukukçulara ve Adalet Bakanlığı’na bu kapsamda hazırlık yaptırdığını anlatıyorlar. Güneş, bir başka noktada şöyle söylüyor: “Çözümün parametreleri içinde işte birtakım basit taleplerden, Anayasa değişikliğinden Öcalan’ın serbest bırakılmasına kadar çok geniş bir skala var.” Tabii, Fidan’ın şu sözleri de dikkatimizden kaçmamalı:“Altı sene önce masaya oturulduğunda ... belli şartlar izin verseydi, belki şu anda örgüt çoktan normal siyasi hayata dönmüş, Türkiye’de normal bir hayat yaşıyor ve siyasi zeminde meşru mücadelesini veriyor olacaktı.”

Hâsılı, 14 temmuz Silvan, 16 ağustos Çukurca, 4 eylül Dersim, 11 eylül Şemdinli saldırılarını gerçekleştiren PKK “aklının,” bu saldırılar konusunda “gık” diyemeyen Kürt siyasetinin, ve bu saldırılar üzerine her şeyi bırakıp kara harekâtından medet uman hükümetin yüzüne tutulmuş bir “ayna” olarak da okuyabilirsiniz bu kayıtları. Aynadaki görüntü size ne anlatıyor? Madem her şeyi konuşmak mümkün, sahi, niye savaşıyoruz?

ycongar@mac.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums