Nükleer santral inşası Türkiye ve Rusya için ne anlama geliyor?

  • 7.02.2018 00:00

 Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin, Akkuyu'da inşa edilecek olan Türkiye'nin ilk nükleer santralinin temelini Ankara'daki cumhurbaşkanlığı sarayında televizyondan yayınlanan bir törenle sembolik olarak attılar.

Nükleer santral, her biri 1200 megavat üretim kapasitesine sahip dört üniteden oluşacak. İlk ünite, Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılı olan 2023'te faaliyete geçecek. Kalan üç ünitenin 2026 yılında tamamlanmasından sonra, santral günde günlük 4,800 megavatlık üretim kapasitesine sahip olacak. Bu rakam, Türkiye'nin günlük tüketiminin yüzde onunu oluşturuyor.

Santral anlaşması, bu rakamlardan daha fazlasını ifade ediyor. Proje, Türkiye ile Rusya arasında karşılıklı güvenin bir göstergesi. Türkiye, halihazırda doğal gaz için Rusya'ya büyük oranda bağımlı. Türkiye’de tüketilen doğal gazın 56'sı Rusya’dan ithal ediliyor. Türk Akımı doğal gaz boru hattı tamamlandığında, Türkiye'ye yılda 30 milyar metreküp ilave gaz taşıyacak.

Bu fazladan gelen doğal gazın ne kadarının Türkiye tarafından alınacağına bakılmaksızın, ülkenin Rus gazına olan bağımlılığı artacaktır. Rus nükleer santrali tarafından sağlanacak gücü bu yüzde ona eklediğimizde, Türkiye'nin enerji ithalatı gibi oldukça stratejik bir konuda Rusya'ya bağımlılığı daha da artacaktır.

Türkiye, 1970'lerin başından bu yana bir nükleer enerji santrali kurmaya hevesliydi, ancak birkaç nedenden ötürü bu proje eyleme dönüştürülemedi: Birincisi, uluslararası toplumun nükleer teknolojinin yeni ülkeler tarafından edinilmesine karşı duyarlılığı.

İkincisi, Chernobil ve başka yerlerde meydana gelen nükleer santral kazaları, Türkiye'de nükleer santral fikri için bir isteksizlik yarattı. Üçüncüsü, tüm dünyada güçlü nükleer karşıtı kampanyalar yürütülmekteydi. Dördüncüsü, Türkiye'deki birbiri ardına gelen hükümetlerin uğraşmak zorundan olduğu farklı öncelikleri vardı.

Mevcut hükümet, projenin daha fazla geciktirilmemesi gerektiğine ve Rusya'nın santrali  yap-sahip-ol-işlet modeli üzerindeki kurmasına izin vermeye karar verdi. Ayrıca, santralin birinci ve ikinci ünitesinin ürettiği enerjinin yüzde 70’ini ve üçüncü ve dördüncü ünitelerin yüzde 30'unu 15 yıl boyunca kW / sa başına 12,35 ABD senti fiyattan satın alma taahhüdü veren bir anlaşma imzaladı.

Bu fiyat, dünyadaki ortalama fiyatın üç katı, ancak Türk hükümeti, en pahalı enerjinin enerji yokluğu olduğunu dikkate alarak, Türkiye'de enerji arzında istikrar sağlamak uğruna bu fiyattan satın almaya karar verdi. Projeleri stratejik yatırımlar arasında birleştirerek, aynı zamanda, santralin inşası sırada Türkiye'de gerçekleştireceği çeşitli harcamalarda Rusya'ya vergi indirimi de sağladı.

Bu önemli adımla, Türkiye nükleer teknoloji elde etmeyecek, ancak nükleer teknolojinin çeşitli yönleri hakkında fikir sahibi olan teknik personel sayısı artacaktır.

Nükleer teknolojiye ilgi duyan ülkelerde bu yüksek oranda teknik alandaki mevzuatın uygulanmasını izleyen denetleyici bir kurum yer alır. Türkiye'de nükleer enerjide uzmanlaşan kurum Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’dur (TAEK), ancak bu kurum yıllarca hem düzenleyici hem de uygulayıcı olarak işlev görmüştür. Bundan sonra nükleer konuların farklı yanlarını uygulayan çeşitli başka kurumlar olacağından, TAEK muhtemelen düzenleyici kurum olarak ana görevine geri çekilecek.

Türkiye’nin demir-çelik, petrol rafinerileri, şeker fabrikası ve tekstil endüstrileri gibi büyük sanayi projelerinde Rusya'dan güçlü destek alma geleneği vardır. Nükleer santral bu geleneğin devamı olacak.

Özellikle de enerji gibi kritik bir konuda tek bir ülkeye aşırı bağımlılık, riskler barındırmaktadır, ancak güçlü ekonomik ilişkiler, Devletler arasındaki politik istikrarı da sağlar, çünkü ilişkiler bozulursa bu her iki tarafa da zarar verir. Farklı nedenlerden dolayı  uluslararası toplumda yalnızlaşmış olan Türkiye ve Rusya'nın, bu dönemeçte birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Bu proje, hem büyüklüğü, hem enerji alanında olması, hem özellikleri dolayısıyla stratejik oluşu hem de nükleer bir proje olması nedeniyle Türk-Rus ilişkilerine haklı olarak “stratejik” olarak nitelenen bir boyut eklemektedir. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums