Terörü reddedemeyen demokrat olabilir mi?

  • 18.08.2011 00:00

BDP'li Selahattin Demirtaş, Başbakan'ın 'terör örgütüyle aranıza mesafe koyun' ikazından çok alınmış, 'PKK'nın intikamını BDP'den almak istiyor' diyor ve PKK ile bağlantılı gösterilmemeleri gerektiğini söylüyor. Doğrusu, Demirtaş'ın PKK ile bağlantılı görünmemeye çalışması sevindirici bir gelişmedir. Bugüne kadar BDP sözcülerinin açıklamalarında PKK'nın başat aktör gibi takdim edildiğine, Öcalan'ın ise partinin fahri genel başkanı gibi konumlandırıldığına çok şahit olduk. Her zaman dedik ki, BDP sahici bir aktör olmalı, PKK'nın uydusu gibi hareket etmemeli ve terörden medet ummamalı... Terörü reddedemeyenler kesinlikle demokratik bir zihne sahip olamazlar.

Demirtaş'ın 'PKK'nın intikamını BDP'den almak' iddiası ise gülünç... AK Parti bugüne kadar hiçbir saldırıdan BDP'yi sorumlu tutmadı, ama BDP'yi sorumlu davranmaya davet etti. Sorumlu davranmak ise, terör saldırılarını eleştirmekle, toplumu gerecek ajitatif söylemlerde bulunmamakla, sorunu derinleştirmek yerine çözüm için katkıda bulunmakla mümkündür. BDP ise tam aksini yaptı, devletin her adımından AK Parti'yi sorumlu tuttu, savaş naraları attı. YSK kararlarından sonra da, KCK savcılarının girişimlerinden sonra da, Anayasa Mahkemesinin kararlarından sonra da hep AK Parti'yi hedef gösterdi, AK Parti'ye meydan okundu.

Kimse kimsenin suçundan dolayı cezalandırılamaz ve sorumlu tutulamaz. İktidar, terörle mücadeleyi PKK'ya karşı yürütür, ancak buna destek olan yapılanmalara karşı da hukuk içinde gereken adımları atar. BDP ise demokrasi içinde siyasi rakiptir ve kendisi de diğer partilere karşı savaştaki bir düşman gibi değil, siyasi mücadeledeki bir rakip gibi davranmalıdır.

BDP'lilerin açıklamalarında başka bir pişkinlik daha var. PKK günlerdir adam kaçırıyor, yol kesiyor, bomba patlatıyor, asker-polis öldürüyor; ama Demirtaş çıkmış 'Hükümet büyük bir savaşa hazırlanıyor' diyor. Bu kadar pişkinlik olur mu? PKK son dönemde gözüdönmüş bir şekilde saldırıyor, vuruyor, öldürüyor; Demirtaş ise hükümetin yaptığı hazırlıktan bahsediyor...

Peki Hükümet ne yapacak? Şehir merkezinde evine giden polisin ensesinden vurulmasına, Mehmetçiğin hain pusularla şehit edilmesine, sivil vatandaşların yol kesilerek dağa kaldırılmasına, KCK yapılanmasının şehirlerde terör estirip haraç toplamasına ve tehdit yağdırmasına göz mü yumacak?

BDP, bölgede işadamlarının haraca bağlandığını, çocuklarının kaçırılarak şantaj yapıldığını, esnafın baskılardan muzdarip olduğunu, farklı düşüncedeki sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin ölüm tehdidiyle konuşturulmadığının farkında değil mi? Yoksa buna göz mü yumuyor, onay mı veriyor? Bu faşist uygulamaların kendi önünü açtığını düşünüp, bu alçaklıklardan medet mi umuyor?

BDP'nin ayıbı sadece PKK'nın 'yaşam hakkı'na kasteden kanlı saldırılarını eleştirememesi değildir; aynı zamanda bölgede KCK'nın estirdiği teröre de sessiz kalmasıdır. İşte dün Çukurca'da terör örgütü, kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Kandan beslenen bu vampirlere karşı BDP hangi eleştiriyi getirebiliyor?

Hükümetin terör örgütünün gözü dönmüşlüğüne karşı yeni tedbirler geliştirmesi kaçınılmazdır. Kan döken terör örgütüne laf söyleyemeyenlerin, kanı durdurmaya çalışan hükümetin yeni stratejiler geliştirmesini eleştirmesi, samimiyetsizlik olacaktır.

Diğer bir konu, KCK operasyonları... Bu operasyonlarda eleştirilecek hususlar olabilir, ama hayatın gerçeklerine bakınca durumun ne kadar gerekli ve kaçınılmaz olduğu daha iyi anlaşılıyor. Legal ile illegalin iç içe geçmesi sadece hukuk sistemine zarar vermiyor, aynı zamanda BDP'nin sahici ve müstakil bir siyasi şahsiyet haline gelmesini engelliyor. KCK, şu anda hem bölge halkı üzerinde terör estiriyor, hem de BDP'nin legal siyasi aktörlerini 'uydu' durumuna getiriyor, gelişmesini engelliyor. İstanbul'dan bakıp da KCK operasyonlarını eleştirenlerin Güneydoğu'ya gidip orada baskı altına alınan vatandaşları, canından bezen esnafı, tamamen etkisizleştirilmeye çalışılan STK ve medya mensuplarını dinlemesi gerekiyor. DTK'nın demokratik özerklik ilanından sonra KCK bir devlet yapılanması gibi kendisini konumlandırmaya, bölgede hakimiyet tesis etmeye çalışıyor. En son Batman'da konuştuğum insanlar, bölgede güvenlik ve otorite tesisinin büyük önem taşıdığını, BDP'li olmayan kitle üzerinde örgütün kurduğu baskının mutlaka kırılması gerektiğini vurguladılar. Kırsalda terör örgütünün etkisinin kırılması ne kadar elzemse, şehirlerde KCK'nın etkisinin kırılması da o kadar elzemdir.

Bu mücadele, hem halkın huzuru ve esenliği için şarttır hem de hak ve özgürlük sürecinin, demokratikleşmenin devamı açısından kaçınılmazdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums