Güvenlik-özgürlük dengesi...

  • 29.07.2011 00:00

Kürt meselesinde ve terörle mücadelede güvenlikçi bakış açısının çözüm için yeterli olmadığı, çok boyutlu bir perspektifle meselenin ele alınması gerektiği başından bu yana dile getiriliyor. AK Parti iktidarı da geçmişte sorunu çözemeyen klasik bakış açılarını değiştirerek işe başladı, sürecin adını da 'demokratik' açılım olarak koydu. Bunun bir ayağını 'terörün son bulması' oluşturuyordu. Elbette bunun içinde etkin terörle mücadele stratejileri de yer alıyordu.

Her terör eyleminden sonra olduğu gibi Silvan saldırısından sonra da "güvenlikçi bakış açısı" yeniden medyanın gündemini işgal ediyor. Hükümetten gelen terörle mücadelede yeni stratejilerin devreye sokulacağı ve 'özel harekat'ın daha fazla rol üstlenebileceği gibi söylemler üzerine sanki hükümet 'ricat politikası' uyguluyor, temel yaklaşımlarını değiştirdi ve sil baştan yaptı gibi bir hava estiriliyor. Terörle mücadelede daha etkin politikaların devreye konulması veya farklı yol ve yöntemlerin denenmesi, doğru yorumlanmalıdır. Hükümet demokratik açılım sürecinde de terörle mücadele ediyordu, bundan sonra da terörle en etkin şekilde mücadelesini sürdürecektir. Nasıl terör örgütü 'taktik amaçlı' saldırılarda bulunuyor ve hükümeti bir yöne sevketmeye çalışıyorsa, hükümet de terör örgütünün etkisini kırmaya yönelik daha etkin mücadele yöntemlerini devreye sokacaktır.

Bunun ne eski dönemdeki güvenlik konseptiyle bir ilgisi vardır, ne de terörle etkin mücadele etmek, geçmişte yaşanan yanlışların tekrar edeceği, sivil siyasetin devre dışı kalacağı anlamına gelir.

Nitekim Başbakan Erdoğan hükümet programı konuşmasında çok güçlü bir vurgu yaparak, 12 Haziran seçimlerinde seçmenin 'yeni anayasa' ve 'milli birlik ve kardeşlik sürecine devam' mesajları verdiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Azerbaycan'a giderken yaptığı açıklamayla son dönemde estirilen rüzgarların da önünü kesmiş oldu. Erdoğan, "Bizim asıl niyetimiz güvenlik güçleriyle bu işi yürütmekten ziyade 'milli birlik ve kardeşlik' ile bu işi yürütmektir. Karşımızda iyi niyeti gördüğümüz zaman biz iyi niyetle bir kardeşlik hukuku içinde davranmaya devam ederiz" dedi.

Terör örgütü, kendine ve siyasi uzantılarına alan açmak için eylemlerine devam ettiği sürece terörle etkin bir şekilde mücadele edilmesi kaçınılmazdır. Terör bir dayatma ve şantaj aracı olarak devrede tutuluyorsa, terör örgütünün etkisizleştirilmesi çözüm süreçlerinin selameti için olmazsa olmazdır.

Siyasi iktidarın görevi sadece terörle mücadelede sosyal, psikolojik, ekonomik boyutlara yönelik çalışmalar yapmak değildir; aynı zamanda yürütülen silahlı mücadeleye de vaziyet etmek, mücadele stratejilerinde ve politikalarında tasarruf sahibi olabilmektir. Terörle mücadele alanının geçmişte siyasi iktidarların yetkisi, ilgisi ve bilgisi dışında bir alan olarak görülmesi, çok yanlış olmuştur.

Başbakan Erdoğan hem güvenlik politikaları üzerinde hassasiyetle durduklarını ifade ediyor, hem de bütün meseleyi güvenlikçi bakışa indirgemediklerini vurguluyor, demokratikleşmenin asıl olduğunu söylüyor. Erdoğan'ın yeni anayasa konusundaki sözleri de en geniş katılımla sürecin işletileceğini ve her bir vatandaşın beklentilerinin karşılanmaya çalışılacağını ifade ediyor: "En batıdaki, en doğudaki, en kuzeydeki vatandaş işte bu benim anayasam diyebilmeli".

Anlaşılan o ki, hükümet demokratik reformlara devam edecek, yeni anayasa bağlamında kronik sorunlara çözüm arayacaktır; ancak bu arada terörle mücadelede zaafiyete izin vermeyecek ve kararlılığını ortaya koyacaktır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums