Süreci enfekte etme çabaları…

  • 4.07.2013 00:00

 Demokratik Açılım ve Oslo süreci yaşanırken gerçekleşen Arap Baharı, PKK'nın kimyasını bozmuş, buna öykünen bir strateji içine girmesine sebep olmuştu. Çözüme ulaşılmasını kendi hesaplarına uygun görmeyen dış güçlerin de yönlendirmesiyle PKK, farklı bir stratejiyi hayata geçirmek için eylemlere başladı ve süreci sabote etti. Silahlı ve toplumsal başkaldırı ile amacına ulaşabileceği yanılgısı, devam eden görüşmelerin akamete uğratılmasına sebep oldu.

Gezi olayları da benzer bir şekilde örgütün kimyasını bozmuşa benziyor. Yine bir kısım dış mihraklar örgütün kulağına farklı şeyler üflüyor, yine örgüt sokak üzerinden daha ileri hedeflere ulaşabileceği yanılgısına sürüklenmek istiyor. BDP'nin sokak gösterilerini sürdürme eğilimi sürece fayda sağlamayan bir gerilim kaynağı oluyor. Kontrol dışı grupların taşkınlıkları ve kimi şiddet olayları siyasi tansiyonu yükseltiyor.

Cizre ve Lice olayları sürecin hiç de hayrına bir görüntü oluşturmadı. BDP'nin savunmakta ve her ayrıntısını açıklamada zorlandığı bu olaylar bir tertibin parçası gibi görünüyor. Buna bölgedeki komutanları taşıyan helikopterin kurşuna tutulması da eklenebilir. Cizre'de kimsenin görmediği bir sokakta beş-on tane gence üniforma giydirip tiyatro oynatmak, bir fotoğraf karesiyle Türkiye'ye farklı bir görüntü vermeye çalışmak açık bir tezgahtır. Gezi Parkında sıkça rastladığımız bu algı yönetimi ve imaj çalışması bu bölgede de aktive olmuş görünüyor.

Açıkçası bu tekil olayların süreci ciddi şekilde etkileyebileceğini düşünmüyorum. Ancak bunların çözüme giden yola döşenen mayınlar olduğu da görülüyor. Bu tür olayların oluşturduğu izlenim, sürecin ve aktörlerin enfekte edilmeye çalışıldığıdır.

Buna karşı başta BDP olmak üzere tüm aktörlerin daha duyarlı hareket etmesi gerekir. Eğer bir el farklı manipülasyonlarda bulunmaya çalışıyorsa çözüme inanan insanların buna dur demesi gerekir. Eğer örgüt daha önce olduğu gibi farklı bir angajmana girmediyse ve farklı bir stratejiye ikna edilmediyse, herkesin üzerine düşen çözüm iradesini korumak ve kırılganlık üreten bu tür olaylara geçit vermemek olmalıdır.

Öcalan'ın Nevruz mesajından sonra Kandil'den gelen açıklamalar sürece yönelik bir inancı ortaya koymuştur. Kalkan'dan Bayık'a, Karasu'dan Karayılan'a kadar ve hatta en şahin Bahoz'a kadar bir çok ismin 'silahlar sussun siyaset konuşsun' fikriyatının geliştiğine dair mesajlar vermesi süreç açısından anlam taşıyordu. Ancak son günlerde yapılan bir kısım açıklamalar ve yeniden sokağı gösteren eğilimler dikkat çekicidir. Süreci enfekte edecek söylem ve eylemler toplumda oluşan umudu kırmakla kalmaz, tarihi bir süreci de olumsuz etkiler.

Bu noktada herkes ve herkesim toplumdaki bu umudu ve beklentiyi doğru okumak, tarihi sorumlulukla hareket etmek durumundadır. Türkiye'ye ve bölge insanına bedel ödettirmek kimsenin hakkı olamaz.

Hükümet sorumlu ve sağduyulu bir şekilde sürecin gereklerini yapmakta, dersine çalışmakta, çözüm iradesini güçlendirecek etkinliklere hız vermektedir. Akil insanlar heyetinin çalışması yeni bitmiştir, Meclis'teki Çözüm komisyonu çalışmalarını hala sürdürmektedir. Çözüme destek yüzdesi her geçen gün artmaktadır.

Sürecin başından itibaren bir çok sabotaj girişimi veya talihsiz olay, milletin büyük umudu ve sağduyusuyla aşılmıştır, bundan sonra da aynı direncin korunacağına inanıyorum.

İşin zor kısmı, bu tür süreçlerin başlamasıdır. Çözüm süreci çok kritik aşamaları aşmış, önemli mesafeler kat etmiştir. Hiçbir provokasyon, manipülasyon ve tertip bu hayırlı gidişatı durduramaz. Yanlış yapan yanlış yaptığıyla kalır.

YASİN DOĞAN

Yeni Şafak

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums