Çözüm, otoriter bir rejim mi üretir?

  • 20.03.2013 00:00

 Çözüm sürecine karşı olan kesimler giderek netleşirken, farklı kaygılarla karamsarlık pompalayanlar da öne çıkmaya başlıyor.

Sorundan beslenen veya soruna sebep olan zihniyetin, bu süreci desteklemesi zaten beklenemez. Sorunun çözülmesi halinde söyleyecek sözü kalmayacak olanlar doğal olarak sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasını isterler ve bunu sağlamak için de ellerinden geleni yaparlar, Türkiye'nin aleyhine olan bir duruma çanak tutarlar.

MHP'nin bugün de ne dediği, ne önerdiği bilinmiyor, yarın da bu mesele bir çözüme kavuşursa diyecek bir sözü kalmayacak…

CHP ise adeta çözümsüzlük duasına çıkmış durumda… Sanki başarısızlık olursa bundan olumsuz etkilenecek olan Türkiye değil de AK Parti'ymiş gibi bir tavır içinde…

Statükocu kesimler, odaklar, anlayışlar bu sürecin nihayete varmasını kendilerinin sonu olarak görüyorlar. Çünkü Kürt meselesi ve terör sorunu onları besleyen, siyaseti ve ülkeyi tanzim etmelerine zemin hazırlayan, kayıtdışı uygulamalarına çanak tutan bir mahiyet taşıyordu. Çözüm demek, ileri demokrasi ve daha çok özgürlük demektir. Reddeden, yok sayan, inkar eden bir anlayışın son bulması, demokratik kabulün ve bir arada yaşama anlayışının gelişmesi demektir.

Bu sorun aşılırsa Türkiye ileri demokrasi yolunda mı mesafe alır, yoksa otoriter ve baskıcı çizgide mi ilerler?

Bazı yazarlara baktığımızda sanki sorun çözülürse demokrasi bitecek, tek adam yönetimi hakim olacak gibi bir hava estiriyorlar.

Eskiden beri AK Parti'nin bu meseleyi çözecek bir zihniyete ve vizyona sahip olmadığını düşünenler, bugün bu meseleyi AK Parti'nin hal yoluna koyacak olmasından çok rahatsızlar. Nasıl olur da Başbakan Erdoğan bu meseleyi çözer? Bu küçük görme ve hazımsızlık bir sonraki evrede daha büyük bir korkuya dönüşüyor: 'AK Parti bu sorunu çözerse onunla bir daha baş edilemez'!

Başbakan Erdoğan'ın bu sorunu çözmekle çok güçlü bir siyasi aktöre dönüşeceği düşüncesi, 'daha otoriter bir yönetim oluşur' ambalajıyla piyasaya sürülüyor.

Teorik olarak Başkanlık Sistemine soğuk bakan aydınların bugün de bu çerçevede eleştiriler getirmesi belki anlaşılabilir, ancak sırf Erdoğan fobisiyle meselenin daha farklı şekilde takdim edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Bazı entelektüellerin yaydığı karamsarlık 'çözüm olmasın daha iyi' gibi bir algı üretiyor.

Başkanlık meselesi, bu sürecin bir parçası değildir ve daha bu inisiyatif başlamadan önce tartışmaya açılmış bir konudur. Yeni anayasa bağlamında Başkanlıkta karar kılınma ihtimali ayrı bir konudur. Ancak çözüm halinde 'daha güçlü lider-daha güçlü AK Parti' meselesi kaçınılmaz bir durumdur. Bu sorunu kim çözerse tarihe geçer, gücüne güç katar. Aydınların da kendilerince paradoks olan bu kaçınılmazlığı görmeleri ve durumu hazmetmeleri gerekir.

Ayrıca millet adına (millete rağmen) konuşma hastalığına yakalanan bazı aydınlar kendi düşüncelerini halkın üzerinden aktarmayı çok seviyorlar. Önceleri 'AK Parti'nin istemesi yetmez BDP ne istiyor' diyorlardı, sonra 'BDP'nin ne istediği önemli değil Kürtler ne istiyor' dediler. Daha sonra Kürtlerin de durumdan memnuniyetini görünce 'Kürtler de ne istediğini bilmiyor' demeye getiriyorlar ve 'ben bilirim' imasıyla kendi istediklerini sıralıyorlar.

Bu meselenin çözümü, demokrasimiz için önemli bir kilometre taşıdır. Bundan otoriterliği besleyen bir sonuç çıkacağı yaklaşımı, kuruntudan ibarettir.

YASİN DOĞAN

Yeni Şafak

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums