Savrulma

  • 8.02.2016 00:00

 Kürt meselesi ile Türkiye’nin demokratikleşmesi arasında doğru bir orantı var. Türkiye ne zaman Kürt meselesini siyasi enstrümanlarla çözme yönünde bir irade gösterirse ülkenin demokrasisi de o oranda güçleniyor. Fakat ne vakit Kürt meselesi asayişçi bir atmosferin etkisine girerse memlekette demokrasinin altını oyan gelişmeler yaşanıyor.

Bir süredir Kürt meselesi yine çatışmaların ve silahın cenderesine girmiş durumda. Bu da, hak ve özgürlükler alanında elde edilmiş bazı kazanımların kaybedilmesi tehlikesini beraberinde getiriyor. Şiddet uzadıkça, demokrasi ve siyaset zemin kaybediyor. Hükümet güvenlikçi perspektife teslim oluyor ve birçok sahada bu perspektifle birtakım düzenlemeler yapıyor.

Bu çerçevede daha önce hükümetin 17 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınladığı“Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları Hakkında Genelge”ye değinmiştik. Bilindiği üzere hükümet bu genelge ile “yetkili amirleri”,bahsi geçen örgüt ve yapılarla ilişkili kamu çalışanlarını tespit etmek, onlar hakkında idari işlem yapmak ve onların suç teşkil eden fiillerini adlî mercilere bildirmekle sorumlu kılmıştı.

Yürürlüğe giren bu düzenlemenin yanında hazırlığı yapılan üç düzenleme daha var. Birincisi, istihbarı dinlemelerin kolaylaştırılmasıdır. Hükümet, 17-25 Aralık Operasyonlarından sonra dinlemeleri güçleştirmek için bir değişiklik yapmıştı. Dinlemelere artık tek hâkim karar veremiyordu, dinleme yapılabilmesi için üç ağır ceza hâkiminin oy birliği gerekiyordu.

Medyaya yansıyan bilgilere göre hükümet, kısa bir süre önce kendisinin yaptığı bu değişiklikten geri adım atıyor ve dinlemelere yeniden bir ayar veriyor. Buna göre;

  • Dinleme için, eskiden olduğu gibi, tek hâkimin kararı yeterli olacak.
  • Acil durumlarda sulh ceza hâkimi ve nöbetçi hâkimler de dinleme kararı verebilecek.
  • Dinlemelerde somut delil ve kuvvetli suç şüphesini aramaktan da vazgeçilecek,  salt polisin güvenlik riski endişesine dayanılarak dinleme yapılabilecek.

Askere hukuki kalkan

İkincisi, askerlerin yargılanmasına karşı bir hukuki kalkanın oluşturulmasıdır.Hükümetin taslağına göre, askerlerin görevleriyle ile ilgili işledikleri iddia edilen suçlardan yargılanabilmeleri Savunma Bakanı’nın iznine ve Başbakan’ın onayına bağlanıyor. Yani terörle mücadele esnasında yasal sınırları ihlal eden aşan, mesela işkence ve kötü muamelede bulunan veya silah kullanma yetkisini aşan, bir askerin yargılanabilmesi ancak Savunma Bakanı’nın izni ve Başbakan’ın onayıyla mümkün olabiliyor.

Üçüncüsü ise, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için düğmeye basılmış olmasıdır. Siyasi arenaya bakıldığında dokunulmazlığın kaldırılmasına dair fiili bir koalisyonun oluştuğunu görmek mümkün. Bir kere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda yoğun bir tazyiki var. MHP, dokunulmazlıkların kaldırılmasına dünden razı. AKP içinden de dokunulmazlığının kaldırılması konusunda heveskâr bir tavır sergileyenlerin sayısı fazla.   Nitekim Başbakan Davutoğlu, HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hazırlanan fezlekelerin Meclis’e gönderildiğini ve bu fezlekelerin bütçe görüşmelerinden sonra Meclis’te ele alınacağını belirtti. 

28 Şubat ruhunu hortlatmak

Gerek meriyete sokulan (kamu çalışanları genelgesi) ve gerek hazırlığa yapılan (dinlemelerin kolaylaştırılması, askere hukuki ayrıcalık getirilmesi, HDP’lilere dokunulması) adımların bütünüyle yanlıştır. Eski devlet alışkanlıklarının tezahüründen başka bir anlamı da yoktur. Genelge, herkesi potansiyel terörist sınıfına sokan ve vatandaşları ihbarcılığa teşvik ede bir muhteva taşıyor. Bu, 28 Şubat ruhunun, onun mağdurları eliyle hortlatılmasıdır.

Derin kulakların önünü açmanın memleketi nasıl bir cehenneme çevirdiğinin hatıraları tazedir. Hoşlanılmayan, dikkat edilmesi gerektiği düşünülen, kamuoyunca tanınan ve hakkında birtakım özel bilgiler edinilerek bağımlı kılınmak istenen herkes “organize suç örgütü üyesi” olarak gösterilip dinlenildi. İnsanların mahremleri nasıl didik didik edildi, en özel anlarının çarşaf çarşaf kamuoyuna sunuldu, kişilikleri katledildi.

Askerin hukuken elini rahatlatmanın yarattığı korkunç tablo unutulmadı. Hukuk gevşetildiğinde illegal yapılar palazlanır. Hukuken hesap sorulmayacağı algısı üretildiğinde, bu imtiyaza sahip olanların sebep olacağı hak ihlallerinin önüne geçilemez. JİTEML’ler, faili meçhuller,  köy yakmalar, mecburi göçler halen hafızalarda.

Siyasi travmayı derinleştirmek

Vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasının yaratacağı açmazı görmek için çok gerilere gitmeye gerek yoktur. Ortada siyaseten çözülmesi gereken bir mesele duruyor.Hukuk kurallarını seçici bir şekilde tatbik ederek bunu üstesinden gelinmeye çalışılması, sorunu çözmediği gibi, siyasi travmayı derinleştirir. Dolayısıyla dokunulmazlığın kaldırıldığında HDP siyasetinin seçmenlerince sorgulanması imkânsızlaşacak, yeni mağduriyet ve mazlumiyet alanı doğacak, hatalara rağmen iç bütünleşme perçinleşecektir.

AKP varlığını ve iktidarını, şimdilerde yürürlük kazandırmaya çalıştığı düzenlemelere karşıtlık üzerinden temellendiriyordu. Oysa AKP, dün yanlış bulduklarını bugün savunur pozisyona düşüyor. Bir kriz anında demokrasi karşıtı rüzgârlara oldukça açık olduğunu gösteriyor. AKP bu savrulmayı görmeli, bundan çıkmalı ve bir an önce demokratik bir rotaya dönmeli. Zira aksi bir hal ne AKP’ye ne de Türkiye’ye de yarar getirir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums