Almanya'da her inancın temsilcilerinin bir araya gelerek birlikte Nazilere karşı dua ettikleri aşağıdaki fotoğrafı paylaşmıştım...  Nazmi Saltik o paylaşımımın altına yazdığı yorumda, "inançsızların da katılımıyla bu resim tam olabilirdi" diye yazmış... Ne kadar doğru... Gelişmiş bir demokrasi ülkesi olan Almanya'dan görüneni buradan görebilmek bile zor... Burada, ülkede Müslüman olmamanın zorlukları var... Daha onu aşamadık…

"Hristiyanlık misyonerliği yapmanın" toplumsal suç olduğu bir ülkedeyiz... Misyonerlik yaptığı, Müslüman gençlere Hristiyanlık "propagandası" yaptığı gerekçesiyle Hristiyan din adamlarının, kitapçılarının vahşice öldürüldüğü o; Noel zamanında şişirme Noel balonunun sembolik olarak sünnet edip sonra bıçak darbeleriyle parçalandığı; sembolik Noel babanın "Yeniçeri" kıyafetindeki adamlar tarafından kovalandığı bir ülke burası... Zıtlıklar ülkesi...

Bir yanda siyasi iradenin başarıyla gerçekleştirdiği hamlelerle benim neslimin hayal bile edemeyeceği özgür bir ortamın tadını çıkarırken, öte yandan bu ilkelliklerle birlikte yaşamak durumundayız... Kanunlar çıkarmak, barış görüşmelerini ilerletmek, sağlık reformlarıyla halka daha iyi sağlık hizmetleri sunmak, sosyal alanda, kadın çalışanlar alanında, memleketin imarı alanlarında ve daha birçok alanda gerçekleştirilebilen tüm olumlu adımlar gibi, toplumun kendisini değiştirmek kolay değil... Bu yukarıdan kanunlar çıkarılarak, baskıyla yapılamıyor, yapılmamalı... Bunu baskıyla, kanunlarla, direktiflerle yapmak isteyenler, sırf Türkiye'de de değil, Tüm Avrupa'da iflas ettiler...

Aşağıdaki fotoğrafa dönersek... Bizim ülkemizde, Başbakan'ın cumhuriyet tarihinde ilk olarak her türden inancın temsilcileriyle bir Noel yemeğinde buluşması ve uzun uzun Müslüman olmayan vatandaşların sorunlarını karşılıklı teati etmesi şimdilik "yetmez" ama alkışlanacak bir şey...

Nazmi Saltik'ın yorumunun altına yazdığım notla bitireyim... “İnançsızların da katılacağı böyle bir fotoğrafı geriye kalan hayatımızda görebileceğimizi hiç sanmam… Ama yaptıklarımızla, yazdıklarımızla bu yolun kısalması için bir katkımız olursa, gönül rahatlığıyla bu dünyadan göç edebiliriz” diye yazdım… Bir şey eklemeliyim… Belki Almanya gibi gelişmiş demokrasilerin olduğu Batıavrupa ülkelerinde böyle bir fotoğrafı yaşamak daha kısa zamanda mümkün olabilir… Ne mutlu o güzel fotoğrafı görebilenlere o zaman…