Brezilya: Paramiliter-mafyozo kapitalizm?

  • 8.02.2019 00:00

 Brezilya’nın yeni, faşist devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun başı dertte. Seçim kampanyası sırasında midesinden bıçaklanmıştı, şimdi midesi zaman zaman problem çıkarıyor, ama bu dertlerin küçüğü. Esas mesele, karanlık ilişkiler ağı içerisinde suça bulaşmışlık, yolsuzluk, vs. Kara para aklamaya kadar gidiyor…


“İşkence, darbecilik, tecavüz, faili meçhuller güzellemesi” yaparak seçim kazanmış başkan için bunlar da sorun mu? Evet. Zira Bolsonaro henüz -yeni otokratların iktidarlarını pekiştirdikleri başka ülkelerdeki gibi- yasaları, anayasayı, kurumları yok etmiş, demokratik mekanizmaları ortadan kaldırmış değil. “Yolsuzlukla mücadele” motifiyle kazandığı destek ne kadar ve bunun ne kadarı ortaya dökülmeye başlayan rezilliklerden ötürü kaçar, bu da belli değil. Ayrıca işin uluslararası boyutu var. Meydana çıkacak suçlar Bolsonaro’nun bir ölçüde sağlaması ve koruması gereken imaj ve itibarı yerle bir edecek cinsten. Gerçi adamlar yollayıp başka ülkede muhalif öldürten Suudi veliaht prensinin hâlâ koltuğunu ve kimi ilişkilerini koruyabildiği dünyada ne olacak, diyeceksiniz, e, Bolsonaro da bir MbS değil işte. Nitekim Davos’ta Brezilyalı yetkililerin büyük hevesle hazırladığı, Bolsonaro’nun en kafa üç bakanıyla birlikte sahne alacağı, yabancı sermayeyi cezbetmeye, dünya ekonomisinin egemenlerine güven vermeye çalışacağı basın toplantısı, birazdan aktaracağım ayrıntılara dair sorular gelir de kaş yapalım derken göz çıkarılır, rezil olunur kaygısıyla iptal edildi.

Başlıca iki kaynaktan yararlanarak derlediklerimi aktaracağım. Biri, The Intercept’ten Glenn Greenwald’ın her şeyi tane tane anlattığı mükemmel haber videosu. Öbürü, Süddeutsche Zeitung’a Boris Herrmann’ın Rio de Janeiro’dan yazdığı kapsamlı haber.
 
Başrolde büyük oğul
 
Yolsuzluk-kanunsuzluk zincirinin kritik halkası, başkan Bolsonaro’nun büyük oğlu Flavio. 37 yaşındaki senatör Flavio Bolsonaro, babası gibi azılı faşist olarak tanınmıyor. Meclis koridorlarında solcu siyasetçilerle samimi sohbetlere girdiği görülüyor, ayrıca “ofisinde bir eşcinsele iş vermiş” olması da “açık fikirliliğine” işaret sayılıyor. Ancak on yıldır aynı ofisin kadrosunda yer ve maaş alan başka birileri, tam tersine delalet olarak gözüküyor. Bunlar, eski polis Adriano de Nobrega’nın eşiyle annesi. O halde Nobrega kim?

Ona ulaşmak için azıcık yol kat edeceğiz, çünkü kendisi kaçak. Hakkında arama kararı var. Geçen yılın Mart’ında akşamın yedi buçuğunda sokakta arabasının içinde vurulan belediye meclisi üyesi Marielle Franco’nun öldürülmesinden bizzat sorumlu tutuluyor. Kadını bizzat onun öldürdüğü de söyleniyor, Franco’yu ve başka birçok insanı öldüren “milis” çetesinin üst kademesinde yeraldığı da. Hem eski asker-polislerin hem de halen görevdekilerin yeraldığı bu milisler, kısmen paramiliter kuvvetlerle içiçe, kısmen mafyavarî suç şebekeleri olarak iş görüyorlar. “Sipariş” suikastlar da yapıyorlar.

Sosyalist, lezbiyen, siyah siyasetçi Franco’nun öldürülmesi hem Brezilya’da hem uluslararası alanda büyük üzüntü yaratmış, epey gürültü koparmıştı.

Faşist başkanın büyük oğlu Flavio Bolsonaro, o sırada üyesi olduğu Rio Eyalet Meclisi’nde Marielle Franco’ya -ardından- bir nişan verilmesi görüşülürken kullanılan tek karşı oyun sahibiydi - hoşgörü falan bir yere kadar! Buna karşılık, Franco’nun muhtemel katili Nobrega’yı yıllar önce aynı meclisin en yüksek madalyasıyla onurlandırmıştı. Aynı milis örgütünün iki mensubunu açıkça övmüşlüğü de vardı. Örgütün başına bela olan bir kadın hakim öldürüldüğünde mealen şöyle bir açıklama yapmıştı: Öldürüldüğü için elbette üzülüyoruz, ama askeri polisi bu kadar provoke edersen olacağı budur!

Flavio’dan madalya aldığı sırada Nobrega askerî polisin bir özel birliğinde görevliydi. “Yeraltı dünyasıyla ilişkiler”de ipin ucunu kaçırmış olmalıydı ki, 2014’te görevine son verildi. Böylece o da favela’ları (gecetondu mahalleleri) dehşete boğma, oralardan haraç toplama, yasadışı kumar ve uyuşturucu ticareti gibi, paramiliter örgütler açısından tipik faaliyetleri ve ısmarlama suikastları rahat rahat yürütecekti.

Ve bu adamın karısıyla annesi, tam on yıldır, Flavio Bolsonaro’nun ofisinde çalışıyorlardı!
 
“Hukukları nereden”? 
 
Flavio Bolsonaro, bu iki kadını şöförünün ricasıyla işe aldığını ileri sürüyor.

O halde şöför kim? Fabricio Queiroz. Onun için sadece ‘Flavio Bolsonaro’nun şöförü’ demek ayıp kaçar, çünkü bu adam baba Bolsonaro’nun bayağı -beraber balığa falan çıkacak kadar- sıkı fıkı dostu. Ve o da eski polis! Flavio siyasete atılıp milletvekili olduğundan beri Queiroz onun koruması; hem de şöförlüğünü yapıyor.

Queiroz’un peşinden öbür skandala geçiyoruz. Kendisinin Flavio Bolsonaro adına, şüphe uyandıran birtakım para hareketleri yürüttüğü tesbit edildi. Bu yüzden malî denetim altındalar.

Queiroz mâkûl şöför maaşı alan bir polis emeklisi. Büyük paraları oradan oraya aktarabilecek hali vakti yok. Fakat toplam iki milyon dolara denk parayla oynamış. Kurcalanınca, bu işlemler sırasında başkanın eşi Michelle Bolsonaro’nun banka hesabına da para aktarıldığı görüldü. Ayrıca, kara para aklama süreçleri ve bankacılık düzenlemelerinin arkasından dolanma manevraları için tipik olduğu söylenen bir yöntem kullanılmış, birkaç dakika içerisinde ardarda yapılan on-on beş işlemle aynı hesaba küçük tutarlar aktarılmıştı. (The Intercept’ten Greenwald’ın zikrettiği bu mekanizma hakkında bilgim yok.)

Soruşturma başladığında, Flavio Bolsonaro ve Queiroz yırtma numaralarına giriştiler. Queiroz sağlık sorunları yüzünden hastanede bulunduğunu ileri sürerek ifadeye gitmedi. Ama Sao Paulo’da, ülkenin en pahalı özel hastanelerinden birinde ailesiyle kahkahalar atarak danslar edip eğlenirken görüldüğü videosu ortaya çıktı. Videoyu çeken ailedendi. Belli ki “sızdırma-ifşa” eylemi değil, “sıkıysa gelin alın” mealinde meydan okuma hadisesiydi.

Queiroz meydan okumayı sürdürdü. Savcıya gitmedi, ancak başkanlık yarışında baba Bolsonaro’nun en sıkı destekçilerinden olan Evanjelist bir milyardere ait aşırı sağcı tv kanalına çıktı, çanak sorulara olmadık cevaplar vererek kendini savundu. “Ben işadamıyım,” diyordu; parası olması normaldi, “kullanılmış arabalar gibi şeyler” alıp satardı.
 
Bir yaman çelişki
 
Queiroz “ortada bir şey yok” makamından çalarken, Flavio Bolsonaro âhengi bozdu. Yüksek Mahkeme’ye başvurdu ve “foro privilegiado”dan yararlanması gerektiğini öne sürdü: Eğer seçilmiş siyasetçiysen, ancak Yüksek Mahkeme’de yargılanabilirdin (bizdeki “Yüce Divan” mekanizması gibi olmalı). Brezilya’da bunu, üst düzey yolsuzlukla suçlanan siyasetçilerin sığındığı kaçamak yolu olarak görenler çoktu. Baba-oğul Bolsonaro’lar yıllardır “yolsuzluk yapanları koruyan bu imtiyaz”ın kaldırılması için gürültülü propagandalar yürütüyorlardı.

Flavio Bolsonaro’nun, yürütülen soruşturmanın durdurulması ve Yüksek Mahkeme’de soruşturulma-yargılanma talebi, sadece bugüne kadar ısrarla savunduklarına ters değil, tartışmalıydı da. Çünkü henüz resmen senatör sayılmazdı, daha yemin etmemişti.

Yolsuzluğun bir yanı, Brezilya -ve başka birçok ülke- için “beylik” sayılabilecek bir “küçük iş”ti. Milletvekili veya senatör seçilen siyasetçi ofisine ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla insanı danışman vs. sıfatıyla dolduruyor, devlet onlara maaş ödüyor, onlar da maaşlarından siyasetçiye komisyon veriyorlardı. Bu örnekte sözkonusu komisyonları toplayan, öyle görünüyor ki, bir nevi “kâhya” konumundaki Queiroz’du. En azından bir kısmını patronun hesabına yatırıyor muydu? Muhtemelen.

Ancak soruşturmada karşılaşılan tutarlar, bu alışıldık ufak yolsuzluk döngüsünün dışında, çok daha büyük kirli işlere işaret etmiş, bunlar ortaya dökülememişti.

Jair Bolsonaro “yolsuzlukla mücadele” vaadinden epey ekmek yedi, yiyor. Adalet bakanı yaptığı Sergio Moro da siyasî pratiğini bu vaatle özdeşleştirerek itibar kazanma peşinde. Bolsonaro’ya karşı seçimi kazanacağına kesin gözüyle bakılan rakibi Lula’nın devre dışı bırakıldığı -hapse atıldığı!- süreçteki rolüne karşılık bakan yapıldı; tabiî bu “yolsuzluk” sayılmıyor! Davos’ta “dünya”nın karşısına çıkarılacak yıldız adaylarından biri de Moro’ydu, korkudan basın toplantısı iptal edilince müstakbel şöhretten yoksun kaldı.

İrili ufaklı para dümenlerinden de, herhalde zayıf ihtimal, ama Michelle Franco’nun öldürülmesinden de büyük oğul Flavio’nun başına işler açılabilir. Henüz başkana doğrudan bulaşacak gibi gözüken bir akıntı yok. Ancak baba Bolsonaro’nun “oğlum halt yediyse ben sorumlu tutulamam” deme şansı az, çünkü oğluyla her an çok yakın temasta. Seçim kampanyası sırasında bıçaklanıp hastaneye kaldırıldığında kampanyayı onun adına Flavio sürdürmüştü.
“Milis” çeteleriyle, paramiliter kuvvetlerle, askerle, polisle, mafyayla içiçe geçmiş siyasetçi kastının dünyanın en büyük ekonomilerinden birine hükmettiği Brezilya’da Bolsonaro’ların macerası, maalesef kötü bir yakın gelecek ihtimalini ete kemiğe büründürüyor. Kapitalizmin vardığı aşamada, pervâsız egemenler hukuku ve iktidar dengeleyici mekanizmaları bütünüyle devreden çıkarmayı sahiden kafaya koymuşlarsa, geçiş aşamasındaki manzara aşağı yukarı böyle bir şey olacaktır. Neyse en azından hâlâ birileri yolsuzluğu cinayeti soruşturmaya uğraşıyor, birşeylerden çekinilip basın toplantısı iptal edilebiliyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums