Demirel gelsin; orijinali varken niye yani?

  • 7.01.2012 00:00

 Artık öfkeyle kavrulmuyorum da. Öyle hareketsiz, tepkisiz bakıyorum. Seyrediyorum. Ve utanıyorum.

Kimin adına? Kimlerin..?

Sanırım çok kişinin.

Allahtan araya zaman girdi, sıcağı sıcağına yazmak zorunda kalmadım, yoksa kendimi nasıl tutacaktım, bilemiyorum.

Bakın göreceksiniz, bu yılbaşı ileriki yıllarda çok hatırlanacak. Üstelik muhtemelen dünyanın başka yerlerinde de duyulacak bu rezalet. Kimbilir kaç sene de, “Türkler vicdansızdır, merhametsizdir” yaftasını kaldırmak için mücadeleler edilecek, bizden toplanan paralar lobicilere aktarılacak falan.

Yine basit bir soru sorayım. Biri geldi, size dedi ki: Filanca ülkede devlet yanlışlıkla –(değil de, şimdilik öyle olsun)– 35 insanı öldürmüş, uçaklarla bombalamış, tam da yılbaşından bir-iki gün önce. Bu ölenler o ülkedeki en kalabalık azınlıktanmış. Azınlık yas ve öfkeye boğulurken çoğunluk meydanlarda toplanıp dans etmiş, televizyon kanalları gece boyunca eğlencenin dibine vurmuş.

Siz bu bahsi geçen çoğunluk hakkında ne düşünürdünüz? Onların nasıl insanlar olduğuna hükmederdiniz?

Kusura bakmayın, ben de öyle hükmediyorum. Çünkü maalesef bizim toplum çoğunluğumuz, merhamet duygusuyla vicdanı bir kenara bıraktı. Hasıraltı edilmeye çalışılmış bir büyük suçun azabı altında ezilmemenin yolunu böyle buldu.

Kendi hava kuvvetlerinin jetleri 35 genci bombalarla paramparça ettikten iki gün sonra insan göbekler atarak yeni yıl kutlar mı ya?

Başkasının, Kürtlerin, Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin, Alevilerin bizzat bu topraklarda, bu devletin yüzünden çektiği acılara karşı duyarsızlık ortalama davranış olup çıkmış zaten, ama şimdi üstüne bir utanç tabakası daha ekleniyor. Kendini devletin ve hepimizin sahibi zannedenlere kafa tutabilmiş bir iktidarın da, iş buralara gelince ötekilerden hiçbir farkının olmadığı anlaşıldı. Ve maalesef bu davranış tarzının toplumdan aldığı destek yüzde elliden de fazla galiba.

İşin kötüsü, ne yalan söyleyeyim, böyle olacağından korkuyordum. Ne zaman ki Başbakan, yanında koruma ordusuyla zırhlı arabalarda dolaşan biri olduğunu unutup, alt tarafı kendisine laf atan vatandaşlara posta koydu, hakaret etti, kişi olarak ona güvenemeyeceğimizi hissettim. Çünkü Kasımpaşalılığı güya onun iyi, güvenilir yanıydı; ama gücü arkasına alıp kabadayılık yapana hiçbir yerde delikanlı denmez. Öte yanda, hep tekrarlıyorum, Hrant Dink cinayeti davasının gidişatı da bu iktidarın kiminle nereye kadar mücadele edeceğini, kimi kollayacağını, kiminle işbirliği halinde yaşayacağını gösterdi. Şu anda galiba hep beraber vaziyete uyanıyoruz.

Ne yazık ki, yine sadece küçük bir azınlık buna itiraz edecek. Sözde demokrasi mücadelesine katılan sağcı-İslâmcı akıl-fikir insanlarının çoğu artık iktidar sözcüsü. Başbakan’ın güvendiği oy çoğunluğu da daha uzun süre varlığını sürdürür.

AKP’lilere Demirel’i hatırlatmak gerekmiyor galiba. Kötü örnek olarak hep ortaya sürüyorlar. Fark etmiyorlar ki, şu anda aynı konumdadırlar. Yok, İlker Başbuğ tutuklanacak (siz bu yazıyı okurken vaziyet nedir, bilmiyorum haliyle) yok bilmemne. Yedik biz de! Ne zaman büyük bir halt yense, hemen askerî vesayetle mücadele hızlanıveriyor. Bir katliamdan sonra Demirel, “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz” vecizesini yumurtlamıştı, başka katliamdan sonra Tayyip Erdoğan 35 kişiyi bombalamış ordunun hassasiyetini övdü.

Birilerinin Erdoğan’a izah edebilmesi lâzım: biz Demirel’in tezgâhından geçtik. Hemen çakıyoruz.

Mevcut iktidarın memleketi soktuğu rotanın bugüne kadar elli bin ölüye mal olmuş atgözlüklü, kompleksli, şirret, küstah, anlayışsız, vicdansız politikalardan en küçük farkı yoktur. Asla hesabını veremeyecekleri yeni suçlara doğru doludizgin koşacaklar. Hoş, Ahmet Şık niye hâlâ içeride, Ragıp Zarakolu niye tutuklu, o KCK zırvalığı daha nelere mal olacak, bunların hesabını bile veremezler.

Gerçi hesap vermeleri gerektiğini bile anlatamayacağız muhtemelen. Yerlere dizilmiş 35 ceset anlatamıyor, biz nasıl anlatalım?

Azıcık vicdan ve merhamet kırıntısının bulunduğu bir ülkede yas ilan edilirdi. Bizde, millet havaifişeklerin parıltısında göbek atıyor, televizyonlar “Türkiye 2012’yi coşkuyla karşıladı sayın seyirciler” yayınları yapabiliyor. O gece yetmedi, ertesi gün de sürdürdüler. Eğlence arasında TRT, “terör örgütü yine provokasyona kalkıştı” haberi verdi. Spiker, “Türkiye, kaymakama yapılanı konuşuyor” derken çok hiddetlenmişti. Doğru, Türkiye 35 insanın uçaktan bombalanmasını konuşmaya tenezzül etmemişti. Kaymakama yapılan da şuydu TRT’ye göre: “terör örgütü yandaşlarına emir vermiş, ‘ortamı gerin, yandaş kazanalım’ demiş”! Bu vicdansızlığın bir özelliği de şuursuzlukla elele gezmesi galiba. Gerilecek ortam mı kalmış? 35 insanı öldürmüşsün bombalayıp! Kim daha neyi ne kadar gerebilir?

Gerçek duygularımı bastırarak, söylemek istediklerimi söyleyemeyerek bu kadar yazabildim. Anladınız siz beni.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums