Seçime düşen gölge!

  • 6.02.2015 00:00

 Sadece statü olarak AKP genel başkanı ve başbakan gözüken Ahmet Davutoğlu, seçim kampanyasını yürütürken aslında kendi olmaktan uzak, kötü bir Tayyip Erdoğan taklidine dönüşmüş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasal konumunu korumuş olsaydı, Davutoğlu kendi kişiliğini ve tarzını ortaya koyabilir ve seçime kadar geçen süreçte başarısı test edilebilirdi.

Ancak Erdoğan, AKP’nin kurumsallaşmasını berhava edecek tarzda, kendi kişisel kaygılarını öne alarak, partinin özgür iradesini ortaya koymasını engelledi. Parti başkanını adeta atadı. Onunla yetinmeyerek istediği her icraatı atadığı başbakana yaptırdı. Mesela isimleri rüşvet ve yolsuzluk iddialarına karışmış dört bakanın Yüce Divan’a gitmelerini engelledi. Meşru hukuka dayalı demokrasiye, hukukun yıllarca oluşmuş teamüllerine, hâkim bağımsızlığı, tarafsızlığı ve teminatı ilkelerine ve etik değerlere zarar verdi. AKP’nin itibar kaybetmesine ve yıpranmasına neden oldu.

Sadece iktidarın icraatlarına karışmakla kalmadı. Milletvekili adaylarını bizzat kendisi belirledi. Oysa parti merkezinin ön seçim yoluyla aday belirlemesi parti içi demokrasinin gereği iken, anayasaya göre partisiyle ilişiğini kesmesi gereken Cumhurbaşkanı sanki tek seçici parti başkanıymış gibi davrandı.

Seçim propagandalarına başlanmasıyla birlikte katıldığı her toplantıda ve meydanlarda AKP’ye açık destek verdi, oy istedi, iktidarın icraatlarını övdü, seçim vaatlerini destekledi, muhalefet partilerinin vaatlerini açıkça eleştirdi. Bunları yaparken anayasayı yok sayarak hareket etti ve bunu bilinçli yaptığını doğruladı.

AKP sözcüleri bu fiili durumu cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle meşrulaştırmaya kalktılar. Oysa anayasada yer alan tarafsızlık ve sorumsuzluk düzenlemesinin cumhurbaşkanının seçilmesi yöntemiyle bir ilgisi bulunmamakta. Yani bir cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından ya da temsili olarak dolaylı yoldan Meclis tarafından seçilebilir. Seçilme yöntemi onun anayasadaki konumunu değiştirmez. Aksine halk tarafından doğrudan seçilen bir cumhurbaşkanı için tüm toplumu kucaklayabilmek ve tarafsızlığı ilke edinerek hakem rolü oynayabilmek daha da zaruridir. Halk tarafından seçilmeyi istediğini yapabilmek, keyfî davranıp anayasayı ihlal edebilme imkânı olarak anlamak hukuka dayalı demokrasi gelenek ve kültüründen nasiplenmemiş olmayı ifade eder. Ayrıca böyle bir tavır toplumsal barışın tesisini ve sürdürülmesini imkânsız kılar.

Cumhurbaşkanı, AKP’nin mutlak iktidar olması için anayasa ihlalini göze aldı. Kuşkusuz bunda kendisine, ailesine ve çevresine yönelik ağır iddiaların taşıdığı risk etkili oldu. Anayasal konumunun dışına çıkarak hem cumhurbaşkanı olarak kendi ağırlığını hem de kendisine tahsis edilen bütçe imkânlarını kullanarak seçimlerde haksız rekabet teşkil eden adaletsiz bir seçim süreci yarattı. Bu eylemleriyle seçim sonuçlarının siyasi, sosyal ve hukuki meşruiyet yönünden sorgulanmasının yolunu açarken, kendi meşruiyetini sorgulatır hâle getirdi. Bunun dışında HDP’yi doğrudan hedef alıp, adaletsiz yüzde on seçim barajının altında kalması yönünde gayret gösterdi. Oysa HDP barajı aşamazsa bu durum meşruiyet krizinin kaosa dönüşmesine yol açacak.

Cumhurbaşkanı, tavır ve eylemleri nedeniyle seçim sonuçlarından çıkacak her türlü sonucun baş aktörü hâline geldi. Bu eylemleri yaparken Başbakan Davutoğlu’nu ezdi. Kuşkusuz Davutoğlu bu durumu bilerek genel başkan olmayı kabul etmişti. AKP, seçimden başarılı çıkarsa Erdoğan, çıkan sonuca göre ya başkanlık sistemine geçişi zorlayacak ya da iktidarın iplerini elinde tutmaya devam edecek. Davutoğlu başbakanmış gibi yapma işlevini sürdürecek. Her iki durumda da meşruiyet krizi devam edecek.

AKP seçimden başarısız çıkar, hele tek başına iktidar olamaz ya da kıl payı iktidar olursa bu başarısızlığın sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Başarısızlığın faturası parti içi muhalefet tarafından Davutoğlu’na değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesilecek. Erdoğan, artık farklı cumhurbaşkanı olamayacak, anayasal sınırlar içine sokulacak. Geride kalan anayasa ihlalleri ise suç olmaya devam edecek.

umitkardas@gmail.com

www.umitkardas.com

twitter.com/umit_kardas

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • sabit duman
    sabit duman
    25.06.2014 16:51

    öneriler radikal değil hiç bir sonuç getirmez rektörler üniversite sorununu bilmez

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums