HDP aday adayı Gül: İzmir şaşırtacak bir cevap verecektir

İzmir’de bir devlet hastanesinde 25 yıldır yaptığı hekimliğinin yanı sıra çok sayıda kurumun yönetiminde bulunan ve insan hakları alanında sayısız çalışmada yer alan Dr. Zeki Gül, HDP’den milletvekili aday adayı oldu. Dr. Zeki Gül’e, neden HDP’den aday olduğunu, ülkedeki sorunları, çözüm yollarını, İzmir başta olmak üzere batı illerinde HDP’ye ve kendisinin adaylığına yönelik yaklaşımları sordu

HDP aday adayı Gül: İzmir şaşırtacak bir cevap verecektir
16.03.2015 - 16:59
2855

 İzmir’de bir devlet hastanesinde 25 yıldır yaptığı hekimliğinin yanı sıra çok sayıda kurumun yönetiminde bulunan ve insan hakları alanında sayısız çalışmada yer alan Dr. Zeki Gül, HDP’den milletvekili aday adayı oldu. Dr. Zeki Gül’e, neden HDP’den aday olduğunu, ülkedeki sorunları, çözüm yollarını, İzmir başta olmak üzere batı illerinde HDP’ye ve kendisinin adaylığına yönelik yaklaşımları sordu...

 İzmir’de bir devlet hastanesinde 25 yıldır yaptığı hekimliğinin yanı sıra çok sayıda kurumun yönetiminde bulunan ve insan hakları alanında sayısız çalışmada yer alan Dr. Zeki Gül, HDP’den milletvekili aday adayı oldu.

Dr. Zeki Gül’e, neden HDP’den aday olduğunu, ülkedeki sorunları, çözüm yollarını, İzmir başta olmak üzere batı illerinde HDP’ye ve kendisinin adaylığına yönelik yaklaşımları sorduk.

Neden HDP’den aday oldunuz?
Aslında bu seçimlerde HDP etrafında oluşturulan birliktelik toplumun beklediği bir ideal. Farklılıkları içine alabilecek ve bunların kendileri kalmak kaydıyla ortak bir siyasi hatta mücadele edebileceği bir zemine ihtiyaç vardı uzun  bir zamandır, “Birlikte Başaracağız”, “Çatı Partisi” vb. diğer birçok girişim toplumun bir özlemiydi aslında. Bu özleme en yakın parti şu anda HDP. Salt bir çatışmasızlık hali değil toplumsal barışın inşaasının da sigortası HDP.  

‘SATILIK HASTALIKLAR’ İCAT OLDU

AKP’nin sağlık politikasını ve halka yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mevcut sağlık politikasının sıkıntılarının bir kuşak sonra daha fazla hissedileceğini düşünüyorum. Tam bir piyasalaştırma var. Hastalıkları alınır satılır meta haline getirdi, “satılık hastalıklar” icat oldu. Türkiye’de geçen bir yılda İspanya’nın nüfusu kadar yani 30 milyon röntgen filmi, İrlanda’nın nüfusu kadar yani 4 milyon MRG filmi çekildi, Yunanistan’ın nüfusu kadar insan ameliyat edildi. Acaba iyi bir şey mi bu? Bu rakamlar sağlığı piyasacı bir mantıkla anlatıyor. Bunlar yapılarak daha sağlıklı bir toplum mu olduk, hayır, daha kötü oldu. Oysa esas olan sağlıklı bir toplum için koruyucu sağlık hizmetlerini, insanların hastalanmasını önleyecek mekanizmaları üretmektir. Doğal olan süreçlerin bile tıbbileştirilmesi ve bundan para kazanılması meselesi var AKP ajandasında. Önümüzdeki dönemin en önemli başlıklarından birisi tıbbi yoksulluk olacak. Yaklaşık 4 milyon insan SGK primini ödeyemediği için icra kıskacında. Yine bunlar halen ya birikmiş primleri ödemek ya da cepten sağlık harcaması yapmak zorundalar, velev ki kanser olsunlar. 

Türkiye’nin pek çok sorunu var, en acili hangisi sizce?
Sağlık… Sağlık sadece bedensel ve ruhsal iyilik hali değil aynı zamanda sosyal ve siyasal bir iyilik halidir. O zaman öncelikle toplumsal barış gereklidir. Savaşın son bulması sağlığın olmazsa olmazıdır. Sağlıklı olmak için iyi barınma koşullarına ihtiyacımız var. Bu ülkenin yoksullarına, güvencesizlerine eklenmiş 2 milyon dolayında bir kısmı naylon çadırlarda yaşayan mülteci diye adlandırdığımız Suriyeli kardeşlerimiz var. Temiz içme suyudur sağlık ama kaynaklar türlü sebeplerle hızla kirletilmektedir. Yeterli beslenme demektir. İşsiz anne ve baba iş ararken evde ölü bulunan 4 aylık bebeklerin olduğu bir ülkede sağlık en büyük sorundur, sağlık güvenceli iştir, iş güvenliği demektir. Bunların hepsini kapsayandır sağlık.

‘SİZİNLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIM’ CÜMLESİ ÇOK FARKLI

Seçim sonuçlarına ilişkin bir öngörünüz var mı?
Bizi şaşırtacak kadar iyi bir sonuç alınacağını düşünüyorum seçimlerde. “Size oy vereceğim cümlesi” ile “Sizinle birlikte çalışacağım” cümlesi çok farklıdır. Hiç ummadığım kimseler -ne güzel ki yanılıyoruz- HDP için çalışacaklarını söylüyorlar. Baraj dediğimiz şey aslında bir duvardır ve toplumun geleceğine örülmüştür. HDP o duvar aşarak geliyor. Büyük bir kıpırdanma var o nedenle de İzmir’in Ege’nin özellikle herkesi şaşırtacak bir cevabı vereceğini düşünüyorum.

İZMİR’E YAPIŞTIRILMAK İSTENEN BİR LEKE VAR

Cumhurbaşkanlığı seçiminde İzmir’de HDP, EMEP ve pek çok siyasi parti ve yapının ortak adayı olan Selahattin Demirtaş’ın aldığı oylarda yüzde yüz dolayında artış olduğunu görüyoruz. Genel seçimlere yansıması nasıl olur?
Baktığımızda topluma mal edilmeye çalışılan önyargıların aslında bir atıf olduğunu görüyoruz. İzmir’e yapıştırılmak istenen bir leke var; şoven, ırkçı milliyetçi bir dalga İzmir üzerinden gidip geliyor. Bunun gerçek olmadığını görüyorum temas ettikçe. Oy verme alışkanlıklarının korkular üzerinden şekillendiği söylenir İzmir’de. HDP’nin kendileri üzerinde bir korku kaynağı değil korkuları azaltıcı bertaraf edici bir panzehir olduğunu toplumun geniş kesimleri gibi İzmir de farkında son süreçte. HDP’ye yönelik tahmin edileceği üzere, “Kürtler ayrılmak mı istiyor” meselesi üzerinden soru işaretlerini koruyorlar. Onun dışında hayata dair tüm korkularında HDP’nin bir panzehir olduğunun farkındalar. 

‘İNSANLAR TÜRKİYE’DEKİ EN KRİTİK SEÇİM DİYOR’

Öncekilerle kıyaslandığında Türkiye nasıl bir seçime gidiyor sizce? Kızların etek boyundan, zorunlu din derslerine gündelik hayatın giderek kendi İslâmi mezhepleri üzerinden dizaynını bu ülke daha ne kadar kaldırabilir? 
Konuştuğum 50’li-60’lı yaşlardaki insanlar Türkiye’deki en kritik seçim diyor. Faşizan bir yönetimi tarif ediyor ve bundan korkularını dile getiriyorlar. İktidarın ve devletin gerek IŞİD’le gerekse Kobani ve Suriye ile ilişkilenme tarzının toplumu çok aydınlattığını düşünüyorum. Farklı inançları olanları köleleştiren, kafalarını uçuran, kadınlara zulüm sergileyen, bir dini referans aldığını söyleyen IŞİD’le, AKP’nin geliştirdikleri örtülü dil kaygı ile izleniyor. Kobani’deki IŞİD’e karşı direniş umut yarattı Ege’de de.

DR. ZEKİ GÜL KİMDİR?

1964 Erzurum Horasan doğumlu, evli ve iki çocuk babası. İzmir’e yaklaşık 50 yıl önce okuma yazma bilmeyen Kürt bir anne ve Köy Enstitüsü’nün ilk kuşak mezunlarından öğretmen bir baba ve toplam 7 kardeşten oluşan ailesi ile geldi. Gültepe Ortaokulu, Atatürk Lisesi ve Ege Üniversitesi’ni bitirdi. Zorunlu hizmet dışında bütün yaşamı İzmir’de geçti. İzmir Tabip Odası Başkanlığı ve TTB Merkez Konsey üyeliği yaptı. 

TTB ve TİHV bünyesinde 1995 yılından bu yana insan hakları alanında aralıksız görev aldı. 1995 yılında açlık grevi sürecinde görev alan hekimler adına “TTB İnsan Hakları Onur Ödülü” verildi. Son 20 yıldır cezaevleri bağımsız izlem süreçlerinde gerek TTB gerekse TİHV çalışma gruplarında yer aldı. Türkiye Barış Meclisi kuruluş çalışmalarında yer aldı. Gazetemizin köşe yazarlarından olan Gül, Hayat Televizyonu’nda “Sağlıklı Günler” programını yapıyor. Halen, SES İzmir Şubesi Bilim Danışma Kurulu üyeliğini ve Ata Soyer Sağlık ve Politika Araştırmaları Derneği’nin başkanlığını yürütüyor. 

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums