- 15.08.2011 00:00
Akçakoca, son dönemde çevre ve doğaya karşı yapılan hatalı uygulamalar ile buna karşı tavır alanlar arasında yaşanan ahlakî bir hesaplaşmaya sahne oluyor.
AKP'li Belediye Başkanı Nazmi Çiloğlu'nun yeni hizmet binası yapmak için kestirdiği asırlık çınar ağaçları için eylem yapan ve kesilecek ağaçlara kendilerini zincirleyen CHP'liler, kendi partilerinden olan Fikret Albayrak'ın yüzyıllık çınarları kestirmesi karşısında sessizliğe bürünüyor.
Albayrak'ın Çuhalı'daki çınarları kestirmesi üzerine rövanşı kazandıklarına inanan ve 'bak işte bu belediye de kesiyor' diyen AK Partililer, Çiçekpınar köyünde yeni bir çevre katliamına çanak tutuyor.
Çiçekpınar köyünde metal boru fabrikasının yapılacağını öğrenen Başkan Albayrak;''Çuhalı'da eylem yapanlar biraz da Çiçekpınar'a baksın '' diyerek haklı bir tepkiyi dile getirirken, beri yandan Esentepe'de kaldırımı işgal eden bir çay bahçesini kaldırmak bir yana, daha büyük bir tesis haline dönüşmesine izin veriyor.
Kendi gözündeki merteği görmeyenin başkasının gözündeki çöpü görmesi durumudur yaşanan...
Mavi Bayrak'ın kaybedilip yeniden alınmasından tutun da İçme suyunun kirlenmesine kadar her durumda yaşanan ve ömrümüz yettikçe de yaşayarak utanacağımız bir çekişmenin içinde debelenip duruyoruz.
İnsan vicdanının müşterek değerleri ile ortak aklın sesi, devrilen bir ağacın bedeni üzerinden değil, kesene yandaş ya da karşıt olma pozisyonlarına göre anlam kazanıyor.
Dünyanın neresinde olursanız olun, yüzyıllık çınar ağaçlarının sudan sebeplerle kesilmesi ayıptır, günahtır.
Ama yandaş ya da karşıt olma hali bu ayıp karşısında bile sizi elli türlü maymunluk yaparak duruma bir bahane aramanıza yol açıyor.
''Hayır kardeşim babam dahi yapsa çevreye ve doğaya karşı yapılan bir saldırı sonuna kadar kınanmalıdır'' demek yerine önce kimin yaptığına bakarak iki yüzlü bir çabaya soyunuyoruz.
Bugün Çiçekpınar dosyasında yazılanlar biraz da bu iki yüzlülüğümüzü teşhir ediyor aslında.
Çiçekpınar köyünü 12 Eylül referandumu öncesinde AK Partililer ziyaret ediyor. Köye bir metal boru fabrikası kurmak isteyen bir girişimci kendilerinden yardım istiyor. Girişimci, Köyün tarım arazisi olmaktan çıkartılarak sanayî alanı olarak tahsis edilmesini istiyor AK Parti heyetinden.
Köyün sakinleri de fabrikanın çocuklarına bir iş kapısı olacağı umuduyla bu fikrin arkasından ilerliyor. AK Partililer de bu konuda gerekli desteği vereceklerine dair girişimciye ve köy sakinlerine söz veriyor.
Sonrası bir çorap söküğü gibi geliyor zaten. Köyde araziler satın alınıyor. En çok arazi satanlar, Köy muhtarı ve sülalesinden insanlar oluyor. Sonra, Düzce belediye meclisi ve İl genel meclisinde kapılar aşındırılıyor. Düzce bürokrasisi tarım arazisini sanayi alanına dönüştürme isteğini önce reddediyor, sonra birden ne oluyorsa bir ay sonra bu değişiklik gerçekleşiyor ve son olarak da Vali bey değişikliği onaylıyor.
Çiçekpınar köyünün fındıklık arazisi 'Plan müellifi' bilirkişi heyetinin olumsuz görüşüne rağmen, AK Partililerin çabaları ve neredeyse jet hızıyla bir kaç ayda sanayi arazisine dönüştürülerek, köye bir boru fabrikasının kurulmasının önü açılıyor.
Ne varmış kardeşim, bir kaç fabrikamız olsun ve çocuklarımıza ekmek kapısı çıksın' diyenleri duyar gibiyim. Ve bende aynı şekilde düşünüyorum. Yani bir istihdam olanağı oluşturacaksa fabrikaların kurulmasından yanayım ben de...
Ancak, bu fabrikaların nitelik olarak gayrisıhhi müesseseler olması, doğal kaynakların kirlenmesine sebep olmaları ve yönetmelik gereğince bu tür işletmelerin meskûn mahal dışında tutulma zorunluluğu karşısında başka bir çözümü aramak gerektiği kanısındayım.
Aslında o çözüm de elimizin altında...
Akçakoca Belediye Meclisi'nin almış olduğu yeni imar planı kararınca, Sapak'tan Shell bölgesine kadar olan yolun sağ tarafı sanayî bölgesi olarak tescil edilmiş. O bölgede bazı boru fabrikaları üretim yapıyorken bazıları da bölgeyi terk etmiş. Bu bölgenin yeni bir sanayi alanı oluşturmaya gerek bırakmayacak avantajları var. Öncelikle sanayî alt yapısı tamamen oluşturulmuş halde duruyor ve isteyenler için boş fabrika binaları da cabası.
Yani hem ekonomik olarak kazançlı, hem de metal boru üretimi için kusursuz bir bölge.
İlla da Çiçekpınarlı çalıştırılacaksa bir kaç km.lik bir servis maliyetini göze almak kâfidir.
Benim çağrım Ada Boru ve Makina İmalat sanayi Ticaret A.Ş.'ye...
İstediğiniz bir fabrika yeri ise, Sapak bölgesinde var. Bir fabrika binasıysa o da hazır. Çiçekpınarlı işçiyle çalışmak isterseniz, bir kaç kuruş servis paranız gider o kadar.
Üstelik Akçakoca Belediyesi gibi, Akçakocalının iş sahibi olabilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu beyan eden bir Başkan'ın desteğini de arkanıza alın.
Hem doğaya ve insan sağlığına zarar vermeyin, hem de Akçakoca'ya istihdam imkânı sağladığınız için şükran ve minnet dolu hayır duaları kazanın.
Yorum Yap