Genel af şart

  • 6.08.2014 00:00

 Savunduğumdan değil, eşyanın tabiatı bunu gerektiriyor.

Siyasetin geldiği nokta bunu istiyor. Tıpkı arabayı sürenin, attığı vites ve gaza basışının, arabanın bir üst vitese geçmesini kaçınılmaz kılması gibi... Genel Af vitesi arabaya bağırıyor, “at bu vitesi, bu motor ancak bu vitesle devam eder, diye.

Bunu galiba herkes görüyor ve biliyor ama cesaretle ortaya çıkıp durum budur diyen yok. Tuhaf bir sahtekârlık var orta yerde.

Türkiye’de her şey “miş gibi” yapılıyor. Aslında şu anda adı konmamış bir genel af zaten çıkarıldı. Bakın büyük gürültülerle sürdürülen Ergenekon ve Balyoz davalarının tüm tutukluları serbest bırakıldı. Faili Meçhul davaları sanıkları, Hanefi Avcı gibi ODA TV davası sanıkları, herkes herkes dışarıda. KCK’dan da tutuklu kalmadı gibi... Hatta İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi (İBDA-C) örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu da tahliye edildi.

İçeride kimse kaldı mı bilmiyorum?

Ama yapılan adı konmamış bir genel aftır.

Adı konmayan, korkarak yapılmış bu affın adının konması gerekir. Silikliğe ve korkaklığa gerek yok. Böylece az da olsa kalan tüm siyasi tutuklular da çıkabilir!

Bu adı konmamış genel af tahliyeleri, soruşturmalarını doğrudan Tayyip Erdoğan’ın yönettiği ve yönlendirdiği siyasetin de bitişi anlamına geliyor. Çünkü, bu tahliyelerin kapısını açan da kendisi. Bir nevi özeleştiri yapıyor, geçmişe sünger çekiyor ve aklınca yeni bir sayfa açmaya çalışıyor.

Tüm yapılanları ise “paralel” diye adlandırdığı ve kendisinin de ne olduğunu bilmediği bir yapının üstüne yıkarak işin içinden çıkmak istiyor.

Gerek yok bu tür cambazlıklara. Siyaset doğrudan ve harbi yapılmak zorunda.

Önerdiğim, “miş gibi” yapılan genel affa resmî bir karakter kazandırmak ve tabloda eksik olan Öcalan’ı da eklemektir.

Çünkü şu an tahliye edilenler için kullanılan tüm argümanlar Öcalan için de geçerli.

Ayrıca Erdoğan büyük bir hata yapıyor; hem Kürt meselesinde açılım yapma iddiasında olmak istiyor, üstelik, “Kürt sorununu ben çözerim” iddiası ile Kürtlerden özel oy istiyor ama öte yandan MHP’ye oy kaybederim diye Öcalan’a küfretmek gibi tuhaf bir çizgi de izliyor. Hem Kürt sorununu çözmek istiyor hem de HDP Meclis’te olmamalı gibi tuhaf iddialarda bulunuyor. Kürt sorununu çözmek isteyen bilir ki, değil HDP’nin PKK’nın Meclis’e girmesi gerekir.

Kürt meselesinde içine girilen süreci başarıyla sonlandırılmak istiyorsanız, ve bu konuda ciddi iseniz, değil Kürt tarafının görüşmecisine hakaret etmek; onları siyasete sokmak için mücadele etmeniz gerekir. Barış sürecinin mantıki adımı PKK’nın Meclis’e sokulması ve Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır.

Türkiye’de siyasetin normalleşmesi gibi temel bir sorun var. Bugün BDP istediği siyaseti kendi özgür iradesi ile belirleyen özgür bir parti midir? HDP böyle bir parti midir? Hayır, değildirler! Bu partilerin bir gözü Kandil diğer bir gözü İmralı’dadır. Sonuçta HDP-BDP çizgisi PKK’nın, KCK’nın siyasi atmosferinde, vesayetinde olan akımlardır. HDP-BDP siyasetinin esas aktörleri PKK ve Öcalan’dır.

Bu iki kurumu doğrudan siyaset yapar hâle getiremezseniz siyaseti normalleştiremezsiniz.

Mantıki ve doğru olan, PKK’nın sivil siyasetin bir parçası olması, lideri Öcalan’ın serbest siyaset yapar hâle gelmesidir. Bunun yeri de Meclis’tir. PKK parlamentoya girmeden Kürt meselesinde çözüm normal kulvarına giremez.

Çıkarılacak bir gelen af belli bir tarihten önceki tüm suçları kapsayabilir ve böylece Türk siyasetinde yeni sayfa açar.

Yargılananların içinde yer alacakları siyasi zemin, Türkiye’de siyasetin normal zemini olacaktır. Ve bundan demokrasi kazanacaktır.

tanerakcam@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums