Dün Türkiye İhracatçılar Meclisi Ağustos ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Buna göre ihracat Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 oranında geriledi. Ve Ağustos ayı ihracatı 10,4 milyar dolar oldu. Yine bu yılın Ocak- Ağustos ayı toplam ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 oranında gerileyerek 95,1 milyar dolar oldu. Tabii bu verilere göre son 12 aylık ihracat tutarı 147,9 milyar dolara düştü. Hâlbuki 2015 yılı programına göre hükümetin 2015 yılı ihracat hedefi 172 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu gidişle yıl hedefinin tutturulması artık mümkün olamayacak. Veşu anda ihracattaki azalmanın, hedeften yaklaşık yüzde 20 oranında sapmayı işaret ettiğini söylemekte fayda var.

Bu arada hemen unutmadan belirtelim… İhracat üst üste sekiz aydır düşerken ortada ekonomiden sorumlu bakan yok. 13 yıldır ekonomiyi yöneten Ali Babacan kendisi gelinen bu noktadan sorumlu değilmiş gibi reformlar yapılmalı deyip gitti. Yine Maliye Bakanı tuhaf biçimde bugünleri mumla ararız diyor. Sanki veriler çok iyiymiş gibi. Ekonomiden sorumlu diğer bakanlar ise ihracattaki gerilemenin ne anlama geldiğiyle değil günü geçirmekle meşguller.

PEKİ, İHRACAT NİYE GERİLİYOR

Gelelim ihracatın niye gerilediğine…

İhracat geriliyor, çünkü toplam ihracatın yüzde 56,9’unu yapan küçük ve orta büyüklükte şirketler yani KOBİ’ler bu ülkede toplam kredilerin yüzde 25’ini kullanıyorlar. Ve kredilerin büyük bir kısmı ihracat malı üreten imalat sanayine değil dış ticarete konu olmayan lüks konut, lüks lokanta, lüks otomobil kullanımına ve lüks tüketime aktarılıyor. Böylece ihraç malı üretimi azalıyor. Yine ihracatı yapan KOBİ’ler yüksek oranlı devalüasyon ve geçiş mekanizmasıyla yükselen enflasyon nedeniyle mal almakta güçlük çekiyorlar. Ve borçlarını ödemekte zorlanıyor.

KOBİLERE HANGİ DESTEKLER VERİLEBİLİR

O hâlde ne yapmalı…

Şunları yapmalı; KOBİ’lere içinde bulunulan olumsuz ekonomik durum nedeniyle destek kredisi verilmeli. Çünkü ekonominin içine düştüğü olumsuz durumdan KOBİ’ler değil ekonomi yönetimi ve hükümet sorumlu. İşte bu nedenle KOBİ’lere vergi ve sosyal güvenlik affı getirilmeli. İcraya düşen KOBİ’lerin icra ve avukat masrafları devlet tarafından karşılanmalı. KOBİ’lerin bankalara olan borçları yeniden yapılandırılmalı. Yine KOBİ borçlarından gecikme faizi alınmamalı. Bu arada KOBİ’lerin ihracat yanında üretim ve satışını desteklemek için iç ticareti canlandırmak amacıyla vadeli satışların taksit sayısı çoğaltılmalı. Ve KOBİ’lere, ödedikleri dolaylı ve dolaysız vergilerin yıllık toplam tutarı kadar bir yıl vadeli kredi verilmeli.

Gelelim kaynak sorununa…

KOBİ’lere ihracatı artırmaları, borçlarını ödeyebilmeleri için destek verilmesi istenince akla hemen “kaynak nerede peki” sorusu geliyor. Oysa kaynak var. İşte 4.5G ihalesinden elde edilen 3,9 milyar euro ya da 13 milyar lira KOBİ’lere destek için yeter de artar bile. Hattâ elde edilen bu 13 milyar liranın bir kısmı bile KOBİ’lerin sorunlarını çözebilir. Unutmayalım KOBİ’ler ihracatın yüzde 56,9’unu, istihdamın yüzde 77’sini sağlıyorlar. Yani KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin temel direği oluyorlar. O hâlde KOBİ’ler zorlandığında bu ülke ekonomisini zor günlerin beklediğini şimdiden söyleyelim.

suleymanyasar26@gmail.com