- 19.09.2014 00:00
Amerikan Merkez Bankası önceki gün yaptığı açıklamada, Konut sektöründe yapılan harcamalarda ılımlı artış var. Fakat konut sektöründe toparlanma hâlâ yavaş gidiyor. Bu arada maliye politikası büyümeyi sınırlıyor. Enflasyon hızı uzun dönem hedefinin altında. Ve uzun dönemde enflasyon beklentisi durağan, dedikten sonra ne yapacağını bu defa sıralıyor.
Ve bankanın açık piyasa komitesi, ekim ayında varlık alımlarının sona ermesinin ardından yüzde 0 -0,25 arasında olan politika faizini, maksimum istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşılması dikkate alınarak değerlendireceğini söylüyor. Yani ne söylüyor komite? Şunu söylüyor; istihdam hızla artar ve enflasyon beklentisi uzun dönemde yüzde 2’yi geçerse faiz artırımı yapacağını belirtiyor.
Bu arada, komite, şu sıralar beklentisinin istihdam ve enflasyonda beklentilere yakın olduğunu ileri sürüyor. O hâlde bu açıklamaya göre hemen faiz artırımı beklemek doğru olmaz. Varlık alımları ekimde sona erdikten sonra yapılacak değerlendirmelere bağlı olarak faiz artırımları gelebilir. Fakat büyük bono ve tahvil portföyü taşıyanların durumlarını düzeltip yeniden yatırıma hazır olmaları için bir bekleme süresine ihtiyaç var. İşte bu nedenle ancak 2015 sonunda politika faizlerinin yüzde 1- 1,5 düzeyinde olacağını bazı tahminciler ileri sürüyorlar. Hatta 2016 sonunda politika faizlerinin 2.75 ya da 3 düzeyine çıkabileceğini belirtiyorlar.
HÜKÜMET GÜÇLÜ DOLARDAN NİYE KORKUYOR?
Gelelim Türkiye’ye...
Amerikan Merkez Bankası açıklamaları tam olarak okunmadan, Türkiye’de, her açıklamanın ardından sanki kıyamet kopuyor. Güçlü dolardan adeta korkuluyor. Ya da kısa dönem kazancı için yaygara koparılıyor.
Oysa doların güçlü olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisi daha hızlı büyüyor.
Niye böyle bir tespit yapıyoruz?
Yapıyoruz çünkü euro/dolar paritesinin ortalama 1.25’in altında seyrettiği 2003-2006 dönemini kapsayan dört yılda bu ülke ekonomisi yılda ortalama yüzde 7,3 oranında büyüdü. Oysa euro /dolar paritesinin ortalama 1.30’un üzerinde seyrettiği 2007-2013 döneminde bu ülke ekonomisinin ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 3,5 düzeyinde gerçekleşti.
Demek ki söylenenin tam aksine doların güçlü olduğu dönemde Türkiye daha hızlı büyüyor. Dolayısıyla dolarla alıp, euro üzerinden satıyoruz, bu nedenle değerli euro bizim için çok daha iyi söylemi kocaman bir yalan oluyor. İşte bu nedenle, değersiz euro Avrupa ekonomisini canlandıracağından, Türkiye’nin de bu sayede ihracatını artırıp ekonomisini harekete geçireceğinden değersiz euro bizim için daha faydalı oluyor.
O hâlde Amerikan Merkez Bankası’nı doğru anlamak şart.
Peki, hükümet doğru anlıyor mu Amerikan Merkez Bankasını?
O da şüpheli. Çünkü hükümet ihracata konu mal üretimine boş verip lüks konut, lüks AVM, lüks otomobil, lüks lokantaya yatırımı teşvik ettiği için güçlü dolardan korkuyor.
Niye korkuyor güçlü dolardan hükümet?
Korkuyor çünkü güçlü dolar ithalatı engeller, lüks tüketimi durdurur. Dış ticarete konu mal üretime yöneltir ülkeyi. Bu da bu hükümetin işine gelmiyor tabii.
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap