Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez önceki gün Sepetçiler Kasrı’nda bazı köşe yazarıyla yemek yedi. Yemek’te “Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın” sloganıyla modern yalnızlığa çözüm önerileri tartışıldı.

Özellikle yaşlılar, yetimler, mülteciler, sokak çocukları ve yoksullara “bu Ramazan ve her zaman yardım edilmesi” gerektiği vurgulandı. Yine Görmez, Türkiye’nin bir mülteciler ülkesi olduğunu ve Türkiye’de 1,5 milyon mülteci bulunduğu söyledi. Diyanet’in bu mültecilere elinden gelen yardımı yaptığını belirtti.

Bu arada, Diyanet “İslam Dünyasına Sekiz Dilde Barış Sağduyu ve Kardeşlik Çağrısı” başlıklı bir bildiri hazırlamış. Yemekte bu bildiri de dağıtıldı. Buna göre; İslam dünyasındaki krizler ve son olarak Musul gerilimi ve Irak-Suriye ekseninde yaşanan kaos ortamı İslam dünyasında gerilimi tırmandırıyor. İşte bu nedenle Diyanet, İslam dünyasına 10 tane öneri getiriyor:

Müslüman kimliği her türlü mezhebin, etnik ve politik aidiyetin üzerindedir. Faklılıklarıyla 1400 yıldır bugünlere gelen toplumu dini, mezhebi ve etnik temellere dayalı yönetme imkânı yoktur. Müslüman’ım diyen herkes İslam dairesindedir. Hiç kimsenin bir başkasını İslam’dan çıkartma yetkisi yoktur. Necef ve Kerbela’da bulunan Hz. Ali, Hz. Hüseyin gibi manevi şahsiyetlerin mezarlarının tahrip edilmesine yönelik tehditler asla kabul edilemez. Yine bazı çevrelerin cihat ilan etmesi kabul edilemez. Bu süreçte verilen fetvalar kaygı vericidir. İslam dünyasında dinî- manevi sahada kanaat önderlerinden oluşan bir heyet, mezhep odaklı kamplaşmaların ortadan kaldırılması için inisiyatif almalıdır. Ve Diyanet bu konuda görev üstlenebileceğini belirtiyor.

Gelelim yemekte sorulan bazı sorulara; “IŞİD’in Türkiye’den 300 militan topladığı ve bu konuda Diyanet’in bir sorumluluğu var mı” sorusuna Görmez ellerinde böyle bir bilgi olmadığını söyledi. Yine Alevilik ve cemevleri üzerine sorulan bir soru üzerine Görmez; bizim taşıyabileceğimiz bir karar olmadığı için cemevleri ibadethane değil dedim. Ama “La ilahe illallah Muhammeden Resûlullah” denilen yer ibadethanedir. Bu konuda biz görüşümüzü karar makamına ilettik ama onlar açıklamayı ertelediler, diyerek cemevleri konusuna açıklık getirdi.

***

Faiz lobisi Arjantin’e saldırdı

Bildiğiniz gibi Arjantin 2001 yılında battı. Bunun üzerine 100 milyar dolar tutarındaki kamu borcunu yeniden yapılandırdı. Alacaklıların yüzde 93’ü borç yapılandırmasını kabul etti. Ve borcunu ödemeye başladı Arjantin. Ama bazı akbaba fonlar bu borç yapılandırmasını kabul etmeyerek yargıya gitti. Geçenlerde New York Mahkemesi, akbaba fonların milyonlarca dolar ödediği lobicilerin baskısıyla 30 Haziran 2014’e kadar bir akbaba fonuna 1,5 milyar dolar ödemesine karar verdi. Fakat bu ödeme yapılırsa bu defa 15 milyar dolarlık bir ödeme de zorunlu hâle geliyor. Oysa Arjantin’in ancak 15 milyar dolar tutarında döviz rezervi bulunuyor. Arjantin, bu karara tepki gösterip altı yılda akbaba fonların yüzde 1608 faiz istediğini ileri sürüyor. Kısaca Arjantin bu işe bir çözüm bulamazsa tekrar batabilir. Tabii bu batış küresel piyasalarda yine oynaklık yaratabilir. Bizde hâlâ “faiz lobisi yok” diyenler Arjantin olayına bir baksalar iyi ederler.

suleymanyasar26@gmail.com