- 20.05.2014 00:00
Dünyada tüketilen birincil enerjinin yüzde 30’u kömürden sağlanıyor. Ve dünyada üretilen elektrik enerjisinin yüzde 41’i kömürden elde ediliyor. Yine dünya demir-çelik üretiminin yüzde 70’i kömürle yapılıyor. Bu arada kömür üretimi her yıl artıyor. Dünyada 2011’de 7 milyar 608 milyon ton olan kömür üretimi 2012’de 7 milyar 831 milyon tona yükseldi.
Gelelim en çok kömür üreten ülkelere...
En çok kömürü 3 milyar 543 milyon tonluk üretimle Çin yapıyor. Ardından 932 milyon ton üretimle ABD geliyor. Hindistan 628 milyon ton üretimle üçüncü sırada yer alıyor. Yine Çin, ABD ve Hindistan dünya kömür üretiminin yüzde 67’sini tüketiyorlar. Çin toplam elektrik üretiminin yüzde 81’ini, ABD ve Almanya ise toplam elektrik üretimlerinin yüzde 43’ünü kömürle yapıyorlar.
Bu arada hemen belirtmekte fayda var. Dünyada en çok linyit kömürünü 2012’de 185 milyon ton üreterek Almanya elde etti. Türkiye, dünya linyit kömürü sıralamasında yılda 66 milyon ton üretim miktarıyla beşinci sırada yer alıyor. Ardından altıncı sırada 64 milyon ton üretim miktarıyla Polonya ve 62 milyon ton üretim miktarıyla yedinci sırada Yunanistan yer alıyor. İşte World Coal Association rakamlarına göre Yunanistan ve Polonya neredeyse Türkiye kadar linyit kömürü üretiyorlar.
Gelelim üretimde devlet ve özel sektör ayrımına...
Rusya, Hindistan ve Ukrayna dışındaki ülkelerde kömür madenlerini hep özel sektör firmaları işletiyor. Hatta ABD, kömür sektöründe en çok yabancı sermayeli şirket çalıştıran ülke oluyor.Alman ve İngiliz kömür firmaları ABD’de yoğun kömür çıkartma faaliyetinde bulunuyorlar.
Hemen belirtelim madencilik sektöründe en az iş kazası ABD’de oluyor. Demek ki işletmenin devlet ya da özel sektör tarafından işletilmesi iş güvenliği açısından farklılık yaratmıyor. O hâlde devlet iyi izleyip denetlediği takdirde iş kazaları azalıyor. Bir de hemen hatırlatmakta fayda var, bir üretim alanını özel sektöre devretmek devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
Niye devletin sorumluluğunu kaldırmıyor özelleştirme?
Çünkü üretimin toplumsal maliyetinden her durumda devlet sorumlu oluyor. Hatta Türkiye’de Anayasa’nın 168. maddesi “madenlerin aranması ve işletilmesi hakkı devlete aittir” diyor. Ve devlet bu hakkını belli bir süre için gerçek ve tüzel kişilere devredebiliyor ya da ortak işletebiliyor. Yine Anayasa bu madenlerin gözetim, denetim ve yaptırımlarının kanunla düzenleneceğini belirtiyor. O hâlde maden işletmeciliğinde her durumda devletin sorumluluğu devam ediyor bu ülkede.
Kısaca, Yunanistan ve Polonya, Türkiye kadar linyit kömürü üretiyorlar ama böyle bir facia yaşanmıyor. Çünkü onlar Avrupa Birliği iş güvenliği kurallarına uyuyorlar. Oysa Türkiye, Avrupa Birliği’ne tam üye olmasa da Gümrük Birliği’ne üye olduğu hâlde aynı kuralları uygulamaktan kaçınıyor. İşte sorun bu.
suleymanyasar26@gmail.com
Yorum Yap