Batı cephesinde yeni bir şey var mı?

  • 16.02.2017 00:00

Şu aralar dünyâda ve bölge coğrafyasında tuhaf şeyler oluyor. Trump'ın dünyâ siyâsetleri belirginleştikçe, buna karşı ciddî dirençler ortaya çıkıyor. Anlaşılan o ki, Trump seçim kampanyaları sırasında vaad ettiklerini külliyen hayâta geçiremeyecek. Ama daha mühimmi, vaadlerinin tersine bâzı kararlar almaya zorlanacak. Şimdi bunlara bir bakalım…


Daha Başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden bir ay bile geçmeden ekibinden iki istifâ geldi. Bunlardan sonuncusu Rusya-Amerika yakınlaşmasının en başta gelen savunucusuydu. Diğer taraftan, Japon Başbakanı ile görüşürken Kuzey Kore'nin füze denemesi gerçekleşti. Trump bunu sert bir dille kınadı. Hâlbuki daha evvel Kuzey Kore ile görüşülebileceğini söylüyordu. Artık yaptığı sert açıklamadan sonra bu ihtimâl bir hayli devre dışı kaldı. Ama en mühimi; NATO'nun, bir evvelki Başkan Obama döneminde başlatılmış olan Rusya'ya karşı Avrupa'nın neredeyse savaş konumuna getirilmeye iteklendiği süreç bütün hızı ile devâm ediyor. Baltık ve Doğu Avrupa'daki NATO kuvvetleri tahkim ediliyor. Trump, sağlık sigortası kanunu iptâl etti. Ama bu konudaki süreci durdurma konusunda henüz kılını bile kıpırdatmış gözükmüyor. Evet, ilk günlerde NATO için ileri geri lâflar etti; ama pratikte değişen bir şey yok. NATO'nun son hamlelerine karşı Rusya da St. Petersburgdaki birliklerini savaş konumuna getirdi. Ama bu haberler Grammy Ödüllerinin haberleri kadar bile gündeme gelmiyor. Âdeta “fırtına öncesi bir sessizlik” yaşanıyor. Karadeniz kaynıyor. NATO'nun askeri gemilerinin Rusya tarafından tâciz edildiği haberleri geliyor. Trump'ın Ukrayna ve Kırım konusunda, Rusya'yı işgâlci olarak nitelendiren ve özellikle Kırım'dan çıkması gerektiği mealindeki açıklamaları Rusya tarafından sert bir dille kınandı. Pasifik'de ise tırmanma devam ediyor. Çin'in yetkili ağızlarından ciddî bir savaş tehlikesini neredeyse vak'a-i âdiyeden sayan değerlendirmeleri geliyor...

Ortadoğu'da ise tuhaf kaymalar tam da bu esnâda yaşanmaya başladı. Sûriye'de; Rusya-İran ve Türkiye arasında sağlanmış olan ittifak hafif tertip sarsılmaya başladı. Trump'ın İran'ı Ortadoğu'dan tecrit etme yaklaşımıyla paralel olarak; Astana'da devre dışı kalmış olan Atlantik Blokunu, görüşmeleri yeniden Cenevre'ye kaydırmak sûretiyle yeniden oyuna sokma konusunda adımlar atılıyor. Bütün bu baskılamaların odağında ise Türkiye var. Türkiye'nin gönlünü alıp, Sûriye'de NATO etkisini arttırma girişimleri yoğunlaştı. May ve ardından Birleşik Krallık Genel Kurmay Başkanının Türkiye ziyâretleri bir bakıma bunun göstergesi sayılabilir. Rusya bunları görüyor ve Türkiye'yi kendisine göre hizâya getirmek adına dolaylı bâzı uyarılarda bulunuyor. El Bab'daki Türk Karagâhının Rus uçakları tarafından vurulmasının ardında olup bitenler hâlâ açığa çıkmadı. El Bab'da Rejim birliklerinin de devreye sokulması dikkât çekici bir gelişme. Karlov sûikastının ardından henüz Ankara'ya bir elçi atanmış değil. Rusya, Türkiye ile olan ilişkilerinin eski seviyesine getirilmesi yolunda hayli ağırdan alıyor. Ama en mühimi, Moskova'nın önümüzdeki günlerde hayli geniş katılımlı bir Kürt Konferansına ev sâhipliği yapacak olması. PKK'nın uzantısı olan PYD'nin Rusya'da rahat rahat faaliyet gösterilebildiği ve Rusya tarafından bir terör örgütü sayılmadığını da unutmamak gerekiyor. Evet Kürt kartı hâlâ NATO'nun elinde. Ama bu kartı Rusya'nın da kullanmasının önünde hiçbir mâni gözükmüyor.

ABD'de henüz taşlar yerine oturmadı. NATO'nun merkezde olduğu “Derin ABD Trump'ı hizâya getirmek için bastırıyor. Belki de başaracaklar. Eğer bu olursa Türkiye'nin konumu çok ciddî bir baskı görecektir. NATO tarafından hırpalanan ve mecbûriyetten Rusya'ya yakınlaşan ve bu sûretle konumunu iyileştirmeye muvaffak olan Türkiye, bu baskılamaları nasıl karşılayacak? Anlaşılıyor ki bundan sonraki adımlar Astana ittifâkını paçalamaya mâtuf olacak. Türkiye-İran ve Türkiye-Rusya arasında gerilim doğuracak adımlara karşı hassasiyet kazanmak; özellikle Rusya'nın konumuna çok dikkat etmek gerekiyor. Rusya elini çok güçlendirmiş vaziyette. Artık bizim için Eski Rusya yok. Eskiden Rusya sâdece “kuzeydeki” bir düşman komşuydu. Şimdi ise hem “kuzey” hem de “güney”deki Rusya tarafından çevrilmiş durumdayız. Bu şartlar altında klâsik bir NATO rolüne dönmek ve rahatlamak kolay gözükmüyor...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums