Başbakan yıldırım bedelli (paralı) askerlik için “Hükümet olarak buna bir çare bulmak zorundayız” diyor. Diyor çünkü gerek ekonomik kriz ve döviz darboğazı nedeniyle gerekse özelde hükümetin baskın seçim nedeniyle boşalttıkları kasa (devlet bütçesi) için hükümetin paraya ihtiyacı var. Patron ve bürokratların çocuklarının ise paraları var! Ve önemlisi bunların vatan diye de bir dertleri yok askere gitmek istemiyorlar. Askere gitmek yerine “parası olan düdüğü çalar” misali “paramız askerlik yapsın” diyerek parayla yapmak istiyorlar!

“Vatan-millet-Sakarya” sözlerini en çok cumhurbaşkanlarının, bakan, bürokratların kullanmalarına bakmayın siz bunların vatan-millet diye dertleri yok çünkü vatanları da, milletleri de para! Bunların “milli ve yerli” propagandasına bakmayın siz onların kutu ve kasalarındaki paraları avro ve dolardır! Bunları defalarca gördük, yaşadık!

TC kurulduğundan beri hükümetler belli aralıklarla bedelli askerlik uygulamasına başvurur. Yani parası olan patron ve bakan, bürokrat çocukları için askerliğe gitmek yerine parayı verip askerliği yapmış sayılan uygulamayı getirirler. Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar toplam on defa çıkartılan bedelli askerlik uygulamasını AKP hükümeti de daha önce 2011 yılında çıkartmıştı.

Bu uygulama tam bir iki yüzlülük ve açık bir ayrımcılıktır öncelikle bu uygulamaya son verilsin diyoruz. Sıkça paralı askerlik uygulamasına gideceğinize zorunlu askerliği kaldırın, kaldırmıyorsanız en azından süresini kısaltın örneğin altı ya da üç aya düşürün ve ayrımsız herkese yaptırsın!

Parası olmayan işçi ve yoksullar askere gidecek ve “vatan-millet için şehit olacak” ama parası olan zengin çocuklarının yerine paraları konuşacak! İşte para düzeni kapitalizmin adaleti-eşitliği-demokrasisi budur!

Mademki, şehit olmaya büyük kutsal makam yani “peygamberlikten sonra gelen en kutsal makam” diyorsunuz;

 Mademki, dünya da sadece Türkler kendi ordularına “peygamber ocağı” diyerek böylesine bir kutsallık misyonu yüklüyorsunuz;

Mademki, meydan ve salonlarda bas bas bağırıp “ey Türk milleti şehit olan cennete gider” diyorsunuz…

Ya o zaman bu kadar önemli bir mevkiden yani “şehit olma” mevkisinden neden patron, Cumhurbaşkanı, bakan, üst düzeyde bürokrat çocuklarını mahrum bırakıyorsunuz ki!? Demem o ki ayrımcılık yapılmasın! Bu kadar önemli bir mevki olarak görülüp sunulan “şehitlik” mevkisine yani askere gidip gerektiğinde “vatan için şehit olma” mevkisine ulaşmak için yoksul yani parası olmayanlar gibi patron, Cumhurbaşkanı, bakan, bürokratların çocuklarına da bu fırsat tanınsın!  Onlar da “vatan, millet için şehit olup cennete gitsinler”! Böylece hayatta sadece bu şehit olma konusunda işçi, emekçiler yani yoksullar lehine tanımış olduğunuz tek pozitif ayrımcılık da (ama ne pozitif ayrımcılık değil mi) son bulmuş olur! Olmaz mı baylar? 06/06/2018

canbegyekbun@hotmail.com