Veda

  • 25.02.2016 00:00

 Sezin Öney'in Taraf'ta yayınlanmayan son yazısını Haberdar.com yayınladı. Öney yazısında 'Veda' başlıklı yazısında "Taraf'ın, tutuklu gazetecisi, Mehmet Baransu'ya vefasızlığı da yaralayıcıdır. Buradan Baransu ve tüm tutuklu gazetecilere tüm kalbimle dirayet diliyorum: bugünler de geçecek" dedi.

İşte Sezin Öney'in Taraf'ta yayınlanmayan yazısı:

 Veda

Bu yazı ile ilk yayınlanmaya başladığı günden beri yazdığım Taraf'a veda ediyorum.

2007'den bu yana, Taraf için röportajlar yaptım, haber peşinde de koştum. Sonra da köşe yazısı macerasına daldım ve her hafta Taraf'a yazdım..

Taraf'ın çok başarılı bir gazete olmasını, Türkiye'de medya tarihini değiştirmesini bekliyordum. 2000'lerin başından itibaren, Milliyet'te başladığım gazetecilik hayatımda, hep bu mesleğin daha iyi bir yerlere gelebilmesini arzuladım.

Taraf ‘ı da, Türkiye'deki medyanın çorak topraklarında bir “şans” olarak gördüm. Ancak, maalesef, başından beri yapılan hatalar , ama daha da çok idari hatalar, imkansızlıklarla da birleşince, Taraf'ın bu şansı kullanamamasına yol açtı. İdari hatalar derken; Taraf'ın mesaili çalışanları maddi olarak, kurumsal olarak sahiplenilmemek yüzünden çok sıkıntı çekti, en büyük fedakarlığı onlar yaptı. Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'dan editörlere, muhabirlere, bir çok kişi, neredeyse 24 saatini gazeteye verdiği günler yaşadı. Yayın politikasında da, bir çok şey farklı olabilirdi; ama o dönemin ruh halini, o gazetede görmüş, yaşamış olanlar bilir- çok ağır baskılar, korkular, endişeler yaşandı. 2010 yılındaki bir yazımda, "Jean D'Arc sendromu" diye bir kavram ortaya atmıştım: yazı Wikileaks üzerineydi ama aklımda Taraf'ın kendisi vardı. Şöyle demiştim;

“[Bu] misyon duygusu” insana, “Jean D’Arc sendromuna” yakalanmış bir gazetecilik anlayışını çağrıştırıyor. Yani, bilgiye ulaşmak için her yol mubah mı? Bilginin her türü evla mı? O zaman gazeteciler, sistemin kusurlarını tamir etmekle görevli “filozof krallar” mı, yoksa olayların olabildiğince çok detayı ve yönünü yansıtmakla görevli aynalar mı?"

"Misyon duygusuna" kapılmak, Türkiye daha iyi olsun, derin devlet belasından kurtulsun diye çaba göstermek bir yere kadar anlaşılır. Bu nedenle, her koşulda Taraf'ta gazeteciliğe titizlikle yaklaşmak için elinden geleni yapan deneyimli kadro ve "Jön Oportünistler" arasına kalın bir çizgi çekmek lazım. Bugün, "gazetecilik" değil tetikçilik yapan, kendilerine bir ev daha almak, bir banka hesabı daha açmak için debelenen "Jön Oportünistler", milletle alakası olmadan milletvekilliği rolü oynamak,  TV'de analiz uvertürlüğüne çıkıp deli zırvalarını ağızları köpüre köpüre etrafa saçmak, Wikipedia kültürlerini sergiledikleri, uyduruk kaydırık, iktidarı yıkama yağlama yazılarıyla kağıt israfı yapmakla meşguller. Yazık; bu kadar düşük bir yaşam türünün varlığına tanık olmak zorunda kalan bizlere yazık...

Bazılarını, Taraf'ta çalıştıkları zaman tanıma şansızlığını yaşadığım Jön Oportünistlerin ortak özelliği, komplo teorilerini gerçek sanmaya olan meyilleri idi. Ve az bilgi birikimleri ile orantısız hırsları...Ancak, zaman içinde gelişmiş, içlerinde ufak bir tümörken, tüm varlıklarını kemirmiş bir kanser var bu Jön Oportünistlerde; beyin ve kalplerinin yerini, bir kocaman kötülük, harislik tümörü almış.

Bunların yarattığı hazin ve habis örneğe baktıkça, ben de kendime bir ders çıkardım: iktidara ve politikaya daima uzak durmak. Artık, en yakınlarım devletin tepesine gelse, ben "iktidarperest" olmam. Zaten Taraf maceram boyunca, hiçbir zaman iktidar sahipleri ile içli dışlı olmadım, hep eleştirilmesi gerektiğini düşündüğümü, hakkaniyeti elden bırakmadan eleştirmeye çalıştım. Hiçbir zaman, devlet gezileri için yapılan davetleri kabul etmedim, bilmediğim konularda ahkam kesmek için kendimi ekranlara atmadım, ilgi çekmek için boş polemiklere girmedim.

Yazı yazarken tek amacım, öğrenmeye çalıştıklarımı, sahip olabildiğim bilgiyi; siyasetteki ipuçlarını birleştirerek yorum yapmak oldu. Çok mütevazı bir hayatım var; bundan da memnunum. Yazarlığın bana kazandırdığı büyük bir servet var; hayat arkadaşları. Çorum'dan Trabzon'a, Diyarbakır'dan Manisa'ya; Türkiye'nin, dünyanın çeşitli yerlerinden benimle temasa geçen, haberleştiğim, eş dost olduğum okurlar var.

Elveda Taraf.

Veda ederken, bana hep katlanan yazarlar editörü Tamer Kayaş'a çok teşekkür ediyorum. Seni hiç bırakmayacağım Tamer; benden kurtulamazsın.

Bana yazarlık teklif eden Yasemin Çongar ve Ahmet Altan, farkında olmadan benim hayatımı değiştirmiş oldu; onlara da çok teşekkürler.

Belki Taraf'ta başlamasam, yazı benim hayatım olamayacaktı. Artık, ayrılmaz bir parçam; benim zanaatım.

Son nefese kadar da, yazı benim yaşamım olarak kalacak. Elveda ve görüşmek üzere...

Taraf'ın, tutuklu gazetecisi, Mehmet Baransu'ya vefasızlığı da yaralayıcıdır.

Buradan Baransu ve tüm tutuklu gazetecilere tüm kalbimle dirayet diliyorum: bugünler de geçecek"

KAYNAK: HABERDAR

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums