Ankara nasıl işliyor

  • 13.08.2015 00:00

 Bir süredir, Siyaset Bilimi’nde bir çalışma metodu, bir düşünce sistematiği olarak Süreç İzleme (Process Tracing) üzerine çalışıyorum. Metot, düşünme sistemi önemli; Türkiye’de hemen hepimiz siyasi yorumcuyuz malum. Hepimizin öngörüleri var, bazılarımızın öngörülerle beraber bilgileri de. Herkes her şeyi bilemeyeceğine göre, bilgileri olanların, belli konularda uzmanlaşması beklenir. Ve uzmanlık alanları dışında da, sürekli her konuda yorum üretmemeleri…

Ama böyle olmuyor; kamuoyunun ortak alanında sıklıkla boy gösteren birçok yorumcu, her an her konuda sürekli konuşuyor, yazıyor. Müthiş bir enformasyon bombardımanı altındayız Türkiye kamuoyu olarak. Bu “fikir bolluğu” arasında, bazı kalıplar sürekli tekrarlanarak sonunda kendi gerçekliğini oluşturuyor. Hiçbir somut veri tarafından desteklenmemeleri, açıkça gözlenebilecek güvenilir ve başkalarını da ikna edebilecek kanıtlara, başkaları tarafından da tekrarlanabilir deneylerle doğrulanan sebep sonuç ilişkilerine dayanmadıkları halde, popülerleşiveriyor bazı görüşler.

Şimdi, bir süreci izleyelim.

Vaka şu; 7 Haziran seçim günü. Şu veya beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı; iki parti sürpriz yaşadı. AKP, oy oranındaki düşüşle beraber, parlamento çoğunluğunu da kaybetti. HDP, aldığı siyasi riskin oylarını katlayan bir kazanımla geri döndüğünü gördü. Bunun ötesinde, 24. Dönem Meclisi muhalefeti partileri, seçim kampanyası boyunca, dinamik bir takım oyunu sergilediler. Elbette, bunu bilinçli ve koordinasyon içinde yapmadılar; ama, farklı takımlar olarak, tek bir takıma karşı oynadılar. Üç takım, bir takımın kalesine gol saydırdı. Bu süreçte, ideolojileri, duruşları çok farklı olan üç muhalefet partisi, aynı konuları gündeme getirdi; iktidar partisini, aynı zayıf noktalarını ortak biçimde hedef alarak vurdu. Bu arada da, AKP de, kendi içindeki takım oyunu uyumunu yitirdi; kendi kalesine kendi de goller attı. 13 yıllık bir egemen parti iktidarından sonra, partilerin pencerelerinden bakarsak, ilk kez bu seçimlerden AKP mağlup ve muhalefet kendilerini “etkili aktörler” konumuna getiren zaferlerle çıktı.

Şimdi; 8 Haziran günü Türkiye’den bu manzaraya şahit olarak ayrılan birinin ve arada da ülke gündemini takip etmeyen birinin Ağustos’ta, bugünlerde dönmüş olduğunu varsayalım. “Ya, ne oldu da, AKP tüm politikayı yönlendiren parti olarak geri döndü, ‘hiçbir şekilde başlayamaz, kimse cesaret edemez’ denen çatışma süreci resmen patlak verdi, muhalefetin tüm aktörleri, iktidarı eleştirmek yerine birbirleriyle uğraşır oldu, seçim kampanyası döneminin iktidara karşı yönelttikleri iddiaların, yapacaklarını vadettiklerin hiçbirini değil yapmak, dile bile getiremez oldu” demez mi?

Ne oldu gerçekten?

İki ayda, algılarımız özenle yeniden biçimlendi. Türkiye medyası, siyaseti, toplumunun, politik kültürün tüm zaafları, takım oyununu yeniden kuran aktörlerce çok ustaca, zekice yönlendirildi.

Ankara’da politikayı oluşturan aktörlerin, bazılarının düşünceleri, yönelimleri hakkında bilgimiz ve izlenimimiz çok. Bazıları hakkında da hiç yok. Örneğin CHP içinde ne olup biterse, hiç filtrelenmemiş biçimde duyuyoruz. CHP’nin içinin akvaryum gibi izlenebilmesinde “kendi medyasının” olmaması ve partideki isimlerin kaynak olarak kullanılmaya hevesi de etkili.

Öte yandan, AKP hakkında, ancak AKP’nin hakkında bilmemizi istediklerini biliyoruz. “İçeriden bilgi” olarak gelenlerse, seçim sonrası, AKP’nin parti içinde artık etkili olmayan isimlerin yorumları oldu. Ama, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ne düşünüyor, ne planlıyor, nasıl bir koordinasyon içindeler hiç bilinemedi.

Sadece AKP’ye yakın medya ve yorumculara bakılarak spekülasyonlarda bulunuldu.

Seçimden bu yana “olan”; AKP’nin takım oyununu yeniden kurmasıdır. Muhalefetin kendisinin yayılmasına önayak olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan için “kötü polis”, yani “sert ve hükümeti yönlendiren lider” imajı ile Başbakan Davutoğlu için “iyi polis”, yani “uzlaşmacı, kendi politikasını oluşturmaya çalışan lider” ikilemi de, AKP’yi destekleyen bir mekanizmaya dönüşüyor.

Bu muğlâklık, beklentiler yaratıyor; sahnenin ön planında, AKP gerçekten ne düşünüyor, ne hedefliyor soru işaretleri yaratıyor.

Arka planda da, Ankara bir saat gibi tıkır tıkır işliyor; gerçek arka kapı diplomasisi de, seçimler sonrası algıları yeniden kurgulayanlar arasında.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums