Sulukule’de bir öğle vakti

  • 19.04.2015 00:00

  Cuma namazı kalabalığı, Neslişah Sultan Camii’nde önce birer- ikişer sonra, akın akın oluyor.Sulukule’deyim, Fatih Belediyesi’nin ısrarla inşa ettiği Sulukule projesinin TOKİ evlerinin orta yerinde kalan Cami’de. Sadece Cumaları, çevreleri demirden duvarlar ve duvarların üzerine dikenli teller “Osmanlı tipi konutların” sitesinin kapıları, çevresini saran mahalleye ve ötesine açılıyor.

Erkek çocuklar, genç erkekler, yaşlılar; çevredeki esnaf, memurlar, iş- güç sahipleri, öğrenciler, Sulukule ve çevresinin yeni ve eski sahipleri Cami’nin cemaati olarak toplanıyor.

Saçlarının hafif havalı taranışı, kesimi, modelinden, şık, pahalı giysilerine, İslâmcılığı da “şık bir aksesuar” gibi vurgulayan edalarına, artistik güneş gözlüklerine mahallenin eskilerinin “AK Partililer” olarak adlandırdıkları da epey ağırlıklı namazda.

Bir sınıf gezisine gelircesine, öğretmenleriyle Cuma’ya gelen ilkokul- ortaokul öğrencileri sıra sıra diziliyor avluya giriş- çıkışta…

Suriyeliler, mahallenin yenilerinden. Arapça yazılar ve yeni tür tüketim malları, Suriyelilere has farklılıklar, Sulukule’ye damgasını vurmuş bile…

Ve tabii Romanlar… Önyargıların aksine, yediden yetmişe çok dindarlar. Hip- hopçusundan aile içinde bin türlü dert yaşayanına, Cuma namazını asla kaçırmıyorlar.

Az sonra, Sulukule’nin TOKİ sitesinin kapıları kapanacak. Cemaat dağılıyor zira…

Duvarların ayırdığı iki mahalle, apayrı dünyalarına dönecek.

Namaza duranlardan biri 10 yaşında bir Roman. Kekeleyerek konuşuyor. Gözleri önünde silahı şakağına dayayıp kendini vuran birinin ölümüne tanık olmuş… Bu yaşta, daha bin yük…

Bu arada, Türkiye’nin ortak gündemi, bu Cuma, İstanbul’un orta yerinde ama gözlerden bir o kadar da uzak bu köşe değil tabii. Sabah akşam seçimleri tartışıyoruz; hangi parti ne kadar oy alacak…

Partilerde, farklı etnik ve dinî kökenlerden milletvekili adayları olunca, “renklerden” bahsediyoruz. Roman, Kürt, Ermeni, Alevi, Ezidi; “renkler” diye niteleniyor bu farklı kimlikler. Oysa, “renk” deyip kimlikleri “şirinleştirirken”, her bir kimlik sahibinin o kimliğin getirdiği çerçevenin, sınırlamalarını, tarihsel, sosyal, ekonomik, politik tüm sorunlarını da yaşadığını adeta unutmaya çalışıyoruz. Tek renk de değil kimlikler; her kimlik grubunun içinde bin tane farklı “renk”, hâl, gerçeklik var.

Sulukule’de bir öğle vakti toplanan cami cemaatinin farklılığı gibi…

Türkiye’de toplumdaki bireyler ne yaşıyor, inip de “insanların” seviyesinden, yanından, arasından bakmadıkça, aslında politikayı da göremiyoruz. Sürekli partiler, liderleri ve milletvekillerinden konuşunca, sadece sahnenin önündeki mizanseni izlemiş oluyoruz.

Partiler, kendi üzerilerine yönelen bu ilginin ötesinde, sahne ışıklarından uzaklaşarak insanlara odaklanmıyor, odaklanmıyor.

Siyasetten beklenen, sıradan insanların dertlerine fazla zaman harcamadan sürekli sıradan insanlarla ilgili konuşması… Sadece konuşması… konuşması… konuşması.

Renkli siyasetimizin renksiz gerçeği de bu boş lafazan hâlleri. İnsanlar için yapıldığı iddia edilen politikanın “insansız düzeni”…

 

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums