Öğrenilmiş çaresizlik

  • 1.11.2014 00:00

 Öğrenilmiş çaresizlik hâlleri, insanlığın kısa tarihi gibi.

Bu durumun çaresi yok. Kurtuluş yok, hiçbir şey değişmez. Böyle gelmiş, böyle gider” diyoruz.

ABD’de psikolog Martin Seligman’ın, 1960’ların sonunda ortaya attığı bir teori “öğrenilmiş çaresizlik”.

Deneylerde kullanılan hayvanlar, kaçamayacakları bir etkene tekrar tekrar maruz bırakıldıklarında, bir süre sonra, kendilerini rahatsız eden o etkenden, asla kaçış olmadığı psikolojisine saplanıp kalıyorlar. Kaçış için uygun bir olanak önlerinde belirdiğinde dahi, “seçeneksizlik algısı” nedeniyle, kurtulmak için çaba dahi göstermiyorlar.

Seligman ve ekip arkadaşlarının o dönemlerde, hayvanlara elektroşok uygulayarak gerçekleştirdikleri tarzda deneylerin bugün yapılması, haklı yere büyük tepki çeker. Hayvanlara eziyet edildiği düşüncesiyle, bu tarz deneylere yasal izin bile verilmeyebilir. Benzer şekilde, Stanford Üniversitesi’nden Philippe Zimbardo’nun, bir grup öğrenciyi gardiyan ve diğer bir grup öğrenciyi de, mahkûm olarak görevlendirdiği tarzda deneyler de, etik kaygılar nedeniyle tekrarlanabilir gibi değil artık.

Zimbardo’nun deneyinde, gardiyan rolünü fazlasıyla ciddiye alan öğrenciler, mahkûmlara işkence yapmaya dahi başlamışlardı. Bir üniformanın, bir makamın, tamamen eşit şartlardaki insanlar arasında nasıl ayrımlar, tavır farkları yarattığını, “Stanford Hapishane Deneyi” adlı meşum bu araştırma ötesinde, her gün hayatımızda zaten gözlemliyoruz.

Çoğunlukla da, aynen “Öğrenilmiş Çaresizlik” teorisini oluşturan deneylerde olduğu gibi; durumu, bizlere huzursuzluk ve rahatsızlık veren etkenleri, “kabulleniyoruz”, çıkış yolu aramıyoruz.

Bu teoriye ilişkin deneyler, insanlar üzerinde de uygulandı. Negatif etki yaratan etken üzerinde hiçbir kontrolü olmayanlar, en ağır depresyon belirtilerini sergiledi. “Derin depresif” ruh hâlinin içine düşenler, sonunda “çıkış yolu” tam önlerinde apaçık dursa bile, ona erişmeye dahi çalışmayan kişilere dönüştü.

Bu durum, “yenilgiye şartlandırılmaktan” başka bir şey değil.

Öğrenilmiş çaresizlik”, kimisinde agresiflik, kimisinde içine kapanıklık, bazısında da duygu patlamaları gibi belirtiler gösteriyor. Sebep-sonuç ilişkileri kurmaktaysa, tüm “çaresizler” sorun yaşıyor.

ABD’li sosyolog Harrison White, “öğrenilmiş çaresizliği” kitlesel olarak yaşayan toplumların, “birliktelik duygusunun”, “ortaklıkla başarma algısının” zedelendiğini öne sürmüştü.

Son yıllarda, hep Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavırları, psikolojik/ psikiyatrik vakalarla açıklanmaya çalışılıyor. Oysa belki de Erdoğan’ın siyasi tarzı, son derece hesaplı ve stratejik şekilde, bir koca toplumu, “öğrenilmiş çaresizliğe” şartlıyor.

Rusya’da, uzun yıllar Putin’in en yakın çevresinden olan ve Kremlin’den uzaklaştıktan sonra, şunları söyleyen bir danışman vardı; “Rusya halkında, ‘Putin’den başka siyasi seçenek olmadığı algısını biz yarattık. Önce bu miti yaratmaya karar verdik ve sonra da, bunu sürekli söyleyerek yaygınlaştırdık. Ve sonunda, herkes buna inandı”.

Çaresizlik psikolojisinin toplumsal boyutta yaşanmasının önemli bir ögesi de, dert ve azap kaynağı olan sorumluyu, yaşanan eziyetten sorumlu tutamamak. “Suçun kaynağının”, asıl sorumlu dışında herkeste, “başkalarında” aranması.

Toplumsal olarak, Türkiye’deki en büyük güç kaynağı olan devletten, devlete tapulu malı gibi davranan iktidardan hesap soramadığımız için, suçu herkes birbirinde arıyor.

Sürekli sıradan vatandaşlar olarak birbirimize hesap soruyoruz; “neden o olayda tepki vermedin”, “neden o olaya üzülmedin”, “neden bunu eleştiriyorsun da, onu eleştirmiyorsun...”. Asıl sorumlulardan, bizleri öğrenilmiş çaresizliğe şartlayanlardan hesap soramadığımız için, öfkemizi birbirimizden çıkarıyor, hesabı birbirimizden soruyoruz.

Veya komplo teorileri ile kendimizi kandırıyoruz; aslında sorumlu, “büyük dünya güçleri”, “karanlık eller”...

Ama toplumsal boyuttaki her öğrenilmiş çaresizlik duvarları, bir gün çöker; çünkü, çıkış yolunu gören ve başkalarına gösterenler çıkar. İnsanlığın tarihinin, kısa hikâyesinin bir de bu boyutu var.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums