Oyun değil bu işler

  • 22.12.2012 00:00

 Kıyamet kopmadı ama “rutin biçimde” yılın en uzun gecesini yaşadık dün. 21 aralık gününü, 22’sine bağlayan gece, insanlık tarihinde çok uzun zamandır, farklı biçimlerde kutlanıyor. Aslında aralık ayının bu son haftalarına denk gelen günler, dünyanın dört bir yanında birçok farklı kültürde, değişik biçimlerde “bayram” zamanı.

Tarih öncesi çağlarda bile, “kışı nasıl çıkaracağız” derdiyle, tam bu günler, “özel zamanlar” olarak işaretlenmiş. Bronz Çağı döneminden kalan Britanya’daki Stonehenge ve İrlanda’daki Newgrangegibi kalıntılarda da, bu günlere yönelik tören ve kutlamaların izlerini görüyoruz.

Eğer yüzünü gösterirse, soluk kış güneşi, tam bugün şafak vakti, “Yeni Taş Devri” insanlarınca, selamlanıyordu; zira, bugünden itibaren “derin kış” başlamaktaydı.

Ocaktan başlayıp, ilkbaharın yüzünü göstermeye başladığı ilkbahar günlerine değin, açlık, yokluk, soğuk ve hastalıklar, insanları, hayvanları kırıyordu. Kimin baharı görebileceği “kısmet” işiydi yani. Elde kalan son yiyecekler, son koyun, keçi ne varsa kesiliyor ve ölüm, “ya çıkarsa” şeklinde kapıyı çalmadan yaşam kutsanıyor ve kutlanıyordu.


“Kıyamet” kopmayınca, dünyanın radikal bir değişime gitmekte olduğu; eski yaşam biçimleri, yaklaşımlar, kalıplar ne varsa kırılacağı, dünyanın yeni bir evreye ilerleyeceği yorumları yapılmaya başladı.

Bir zamandır da; dünya olarak, “buna yaşamak denirse” hâlindeyiz. Bir yandan, bilimsel gelişmeler ve artan zenginlik dünyada belli bir kesimi, yaygınlaşan şekilde “kalkındırıyor”. Öte yandan da, insanlar arasında uçurum artıyor. En önemlisi, “dünyayı değiştirme umudu” yitiyor. Arap Baharı başta olmak üzere dünyayı sarsan halk ayaklanmaları, yeni bir evrenin başlamakta olduğunu düşündürüyor. 2060’tan itibaren, “aşırı yoksulluk” olarak adlandırdığımız şeyin, dünya yüzünden yok olacağını biliyoruz; Çin-Hindistan ve ABD arasında bölünen yeni bir güç ekseni doğacağını da...


Dünya için radikal değişim zamanı geldi; Türkiye için de...

Türkiye, 2060’a gelindiğinde mesela, Kürt Sorunu’nu çözmüş olacak mı?

Kuzey İrlanda’da, geçen haftalarda yaşanan bazı gelişmeler, Kürt Sorunu’nu çözmemekle, Türkiye’nin nasıl bir kumar oynamakta olduğunu düşündürdü bana.

Neden mi?

Kuzey İrlanda’da, “insan hakları” eksenli bir bakış açısıyla birçok çözüm yöntemi denendiği, IRA’nın silahsızlanma sürecinin tamamlandığı, eski IRA militanları siyasette üst düzey rol aldığı hâlde, Avrupa’nın tam da merkezinde, “barış” tam manasıyla sağlanamadı.

Demek ki, bu “barış” işi oyun değil. Dünya tarihinde örnek alınan bir barış süreci bile “mucize” üretmiyor.


Barış, çok ama çok emek istiyor.

Kuzey İrlanda’da sonuçları geçen hafta açıklanan nüfus sayımının verileri, halkın, özellikle de gençlerin yeni bir kutuplaşma ve radikalleşme evresinde olduğunu gösteriyor. Sonuçlara göre, ilk kez, yüzde 21’lik bir kesim, kendisini “Kuzey İrlandalı” kimliğiyle tanımlıyor. Daha önce, halk arasındaki “ulusal” temelli kimlik tanımları, “Britanyalı” ve “İrlandalı” olarak ayrılıyordu. Yeni ortaya çıkan bu “Kuzey İrlandalı” kategorisi, özellikle gençler arasında rağbet görüyor.

Kendini bu şekilde tanımlayanların, siyaseten de daha radikal hareket etmeye yatkın olduğu ve siyasi tepkilerini, gösteriler, protestolarla ifade etmeyi tercih ettiği de, nüfus sayımında yapılan araştırmalarda ortaya çıkan verilerden. Bu sonuçlar açıklanırken, 11 yaşında bir çocuğun, Lisburn kentindeki gösterilerde tutuklanması çok da manidardı.

Gene geçen hafta, eskiden IRA’nın siyasi kanadı olarak nitelenen Sinn Fein Partisi’nin iki ve “ortaklaşmayı” savunan İttifak Partisi’nin de üç milletvekili üyesine, içinde kurşunlar bulunan zarflar yollanması, radikalleşmenin boyutunu ortaya koymuştu.

Mesele, Belfast Belediye Meclisi binasının tepesinde dalgalanan Britanya bayrağının, artık ayda 15 gün yerinde kalacak olması yolunda karar alınmasıydı. Britanya ile birleşme taraftarları, bu karara çok kızmışlar ve 1990’lardan beri en büyük gösterilerini düzenlenmeye başlamışlardı. Postalanan kurşunlar da, bu karar nedeniyle savrulan bir tehditti.

IRA’nın devamı olduğunu iddia eden silahlı bir grup da, kasımdan bu yana birkaç eylem düzenledi ve bir gardiyan öldürüldü, bir polis de ağır yaralandı.

Kuzey İrlanda’da hâl böyle; “barış” çok ciddi bir iş ve öyle kolay elde edilen bir ideal değil.

Türkiye ise, her gün barıştan daha fazla uzaklaştığı bir sürece girdi. Kürt Sorunu ile ilgili, gençlerin radikalleştiği tartışmaları, gözardı ediliyor.


Bütçenin onaylanması sürecinde, şeffaflaşmadan, “kuvvetler ayrılığı” tartışmasıyla da, demokratikleşmeden ne kadar uzak olduğumuzu gördük biz de, geçen hafta.


Türkiye, Kürt Meselesi’ni böyle oyun sanmaya devam ederse, o zaman kıyametin kopması ne demekmiş anlayacak maalesef.


oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums