- 28.10.2011 00:00
Depremin üzerinden neredeyse bir haftaya yakın süre geçti. Yurdun her tarafında yardımlaşma ile ilgili hummalı bir çalışma sürüyor. Belediyeler, sivil toplum kuruluşları vs.. İlk bakışta göz yaşartıcı muazzam, saf merhamet duygusu gözle görülür bir hal bu. Hangi şehirde olursanız olun bir merkezi yere bakıverin görürsünüz. Toplanan ayakkabılar, ceketler, pantolonlar ve diğer eşyalar özellikle üniversite öğrencileri marifetiyle paketlenmekte. Öyle saf bir duygu yumağı oluşuyor ki bazen bulunduğu ortamın soğuğuna aldırmadan sırtındaki hırkasını çıkarıp karşıdan karşıya, arkadaşına hey bunu da koliye koyuver diye bağırıyor sevecen bir haykırışla.
Toplanan yardım malzemeleri yukarıda da belirttiğim gibi ihtiyaca göre değil de, elden ne gelirse sadece yardım toplamaya yönelik. Binlerce ama binlerce koli düşünün ve bu koliler muazzam bir gönüllü insan kalabalığı tarafından hazırlanıyor. Bu iş burada bitmiyor tabii, birde bunun yardıma ihtiyacı olanlara dağıtımı var. Kim organize edecek bu toplanan yardımları, gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtımını, var mı orada da toplanan merkezlerdeki gibi binlerce gönüllü, varsa bile neye göre kim denetleyecek gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtımı. Devlet olması gerekir tabii, ama devlet kendisinin en temel ihtiyaç olan barınma, ısınma, gıda dağıtımını bile doğru dürüst organize edemiyor. Bu bir yergi değil bir gerçek. Herkesin gözü önünde gerçekleşti çadır yağmacılığı. Kurulan çadırların zemininin yağmurda su içinde kalması ayrı bir durum. Bu olumsuzlukları daha da çoğaltabiliriz, bunlar önemli. Yardımların toplanması da çok önemli. Ama bu durum, saf merhamet ve vicdan duyguları ile çözülecek bir olay değil. Nasıl koliler hazırlanırken yüzlerce belki de binlerce gönüllü çalıştıysa dağıtımı da bir şekilde öyle olmalı ve de zamanında yapılabilmeli. Yoksa insanlar soğuktan hasta olduktan sonra dağıtılan hırkanın paltonun faydası olmayacağı unutulmamalı.
Yukarıda altını çizmeye çalıştığım kaygılar genellikle devlet merkezli organize olamamaktan. İyi organize olmuş bir kampanya ki bana göre bu organizasyonu sağlayacak yine devlettir, o saf merhamet duyguları ancak gerçek amacına ulaşır. Yoksa bu insanların duygularını tatminden öte anlam taşımaz. Bu devlet konusunda az da olsa gelişmeler yok değil. Otuz bin kişinin öldüğü Gölcük depremine devlet üç gün sonra ulaşmıştı. Van depremine ise anında ulaşıldı. Ancak belirttiğim gibi bazı olumsuzluklar kaygı ve endişe uyandırıyor.
Bu arada bazı siyasi liderlerin, ırkçı ve faşist söylemlere karşı aldıkları tavır ise barışa katkı açısından önemlidir. Ne var ki bazı liderlerde bu felaketi siyasi ranta çevirme gibi bir çıkarcılığa savrulmaktadırlar.
Yorum Yap